İstanbul
Parçalı bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi İstanbul Haberleri Pandemi sosyal mesafeli mimariyi doğurdu

Pandemi sosyal mesafeli mimariyi doğurdu

Sosyal mesafenin hayati önem taşıdığı koronavirüs salgını, hem bireysel hem de kamusal alanların yeniden gözden geçirilmesine neden oldu. Önümüzdeki süreçte kent ve konut tasarımlarında beklenen dönüşümü değerlendiren Mimar Ceylan Ateş, “Dokunmadan çalışan ve uzaktan kontrol edilebilen sistemler giderek yaygınlaşacak. Henüz erken olsa da geniş caddelerin ve Çin’deki gibi katlı sürüş yollarının yaygınlaşmasını bekliyoruz.” dedi.

Önemi her geçen gün daha artan sosyal mesafe kuralları, gündelik hayatta pek çok alanı olduğu gibi sosyal ve bireysel yaşamı da etkiledi. Kamusal alanlardaki kalabalıktan kaçan insanlar, özel alanlarına daha fazla yönelirken bu durum mekan tasarımlarında da etkisini göstermeye başladı. Sosyal mesafenin bir yaşam tarzı olarak kent ve konut mimarisine yansıyacağını belirten Ceylanates Design kurucusu Mimar Ceylan Ateş, “Yakın dönemde pandemiyi atlatsak bile mekanların temastan kaçınmaya elverişli olması hem mimarların, hem tasarımcıların hem de bireylerin öncelikli tercihi olacak. Sosyal hayata kalıcı bir etki bırakabileceğimiz bu durum ile sosyal mesafeli bir mimari doğduğunu söylemek mümkün” dedi. 


ELEKTROMOBİLİTE ARTACAK 

Kent mimarisinde çevre ve tasarımın pandeminin etkisiyle daha da önem kazandığına dikkat çeken Mimar Ceylan Ateş, “Salgının bizi yönlendirdiği başlıca davranış, kamusal alanlarda tanımadığımız insanlara yanlışlıkla da olsa temas etmemek oldu. Bu noktada dünyanın çeşitli yerlerinde gördümüz ama uygulanması uzun zaman alacak olan birtakım yeni tasarımların hayatımıza girmesi söz konusu. Çünkü özellikle Türkiye’de kamusal alanların genel olarak dar oluşu, sosyal mesafenin yükselişe geçmesiyle ortaya çıkan ihtiyaçları karşılamak için zaman zaman yeterli gelmeyebiliyor. Henüz erken olsa da geniş caddelerin ve Çin’deki gibi katlı sürüş yollarının yaygınlaşmasını bekliyoruz. Aynı zamanda pandemiyi doğanın bize verdiği bir ders olarak nitelendirerek fosil yakıtlar yerine özenle tasarlanmış elektrikle çalışan sistemlerin geliştirilmesi olarak tanımlayabilecek elektromobiliteyi de artıracağını öngörüyoruz.” şeklinde konuştu.


UZAKTAN YÖNETİLEBİLİR SİSTEMLER REVAÇTA 

Temastan kaçınma halinin yalnızca halka açık alanlarda değil, iş yeri ve konut gibi bireysel alanlarda da süreceğini ifade eden Ceylan Ateş, “Son yıllarda ofis ve konut projelerinde bireysel konforu ön plana alan bir yaklaşımın hakim olduğunu görüyorduk. Salgının etkisiyle hijyen anlamında da yenilikleri daha sık görmeyi bekliyoruz. Dokunmadan çalışan ve uzaktan kontrol edilebilen sistemler giderek yaygınlaşacak. Özellikle lavabolarda ve kapı kollarında bu teknolojilere daha çok rastlayacağız. Üstelik yalnızca iş yeri gibi insanların küçük topluluklar halinde bulunduğu mekanlarda değil, özel konutlarda da göreceğiz. Sosyal mesafenin devamlılığı için ise metrekare olarak daha geniş mekanların tercih edilmesi giderek yaygınlaşacak. Uzun vadede bir diğer alternatif olarak da bulunduğumuz mekanları çevreleyen transparan sistemleri görebiliriz.” dedi.