15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Rize Valiliği tarafından 15 Temmuz Cumhuriyet Meydanı'nda anma programı gerçekleştirildi. Programa; sel afeti nedeniyle bölgeye gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Vali Kemal Çeber, AK Parti Rize Milletvekili Hayati Yazıcı ve Osman Aşkın Bak ve vatandaşlar katıldı. Burada vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılanan Bakan Soylu, konuşmasında, "Dünyanın birçok ülkesinde dalgalanmalar oldu ve Türkiye bunlardan etkilenmeden yolculuğuna devam etti. İtimat ettiniz, güven duydunuz. 21’inci asrın başından itibaren güven duymaktan bir an olsun vazgeçmediniz. Ama Allah şahittir. Ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar, hiç boynumuzu eğmedik. Göreceksiniz, 2023’te Türkiye’nin halini gördüğünde herkes parmağını ısıracak. Duaya, çalışmaya, gayrete, birliğe ve beraberliğe ihtiyaç var" dedi.
Güçlü olmak zorundayız
Türkiye'nin 15 Temmuz’dan sonra bambaşka bir yol aldığını kaydeden Bakan Soylu, "15 Temmuz’dan sonra Türkiye bambaşka bir yol aldı. Ve Türkiye’ye karşı hain planlar beslemeye çalışanlara fırsat vermedik. 21’inci asrın başında başladığımız bu yolculuk, bilmenizi istiyorum ki sadece bizim yolculuğumuz değil, etrafımızdaki coğrafyanın yolculuğudur. Kendi kavgasını Müslüman ülkelere yıkmak isteyenlere karşı hep beraber güçlü olmak zorundayız. Hakikaten emniyetten adalete, eğitimden sağlığa hep birlikte pek çok adımı çok daha güçlü atar olduk. Birileri bu ülkeye şehir hastaneleri yapılırken birçok haksız eleştiriyi, birçok iftirayı ortaya koydular. Salgında hep beraber Cumhurbaşkanımızın vizyonunu, iddiasını, iradesini ve Cumhur İttifakı’nın güçlü bir şekilde ortaya koyduğu yolculuğun ne ifade ettiğini gördük. Şehir hastaneleri dedikleri gibi mi oldu? Yoksa salgında milletimizin hizmetinde mi oldu? Avrupa’da insanlar hastanelerin kapılarında yatarken, Amerika’da hastaneye gitmek için çaresizlik içinde kıvranırken benim ülkemde böyle bir şey olmadı" diye konuştu.
Afrin'i zulümden kurtardık
"Türkiye’ye karşı oynanan oyunlara karşı birlik içinde olmak düşüyor" diyen Bakan Soylu, "İnsansız hava araçları, terörle mücadelede bozuldular, İsrail’e tamire gönderdik. Geri göndermediler. Ne oldu? Kendi insansız hava aracımızı kendimiz ürettik. Türkiye Afrin’e harekât yaparken, batı ‘Size mühimmat vermeyeceğiz’ dedi. ‘Ne yapacağız’ diye endişe içinde olduk. Öyle özgüvenli evlatlar yetiştirdiniz ki, öyle güçlü evlatlar yetiştirdiniz ki, 1 ay içinde kendi mühimmatımızı kendimiz yaptık. Ve en nihayetinde Afrin’i de zulümden kurtardık. Zor bir dönemden geçtik. Şuradaki nesil darbeler, başbakan idamları, ezanın yasaklanmasını, yüzde 8 bin 500’lük faizler, ekonomik saldırılar, emeklilerin bankalar önünde sabahlara kadar kışın kar altında beklediğini gördüler. Yıllarca devam etti bu. Amerika’dan Avrupa’dan parmak sallayıp ‘Haddinizi hududunuzu bilin’ diyen batının davranışlarını gördüler. Bu nesil çok şey gördü. Biz şimdi bir tek şey istiyoruz. Evlatlarımız, gelecek nesillerimiz bizim gördüklerimizi görmesinler. Bize de çok şey düşüyor. Çok çalışmak, gayretli olmak düşüyor. Türkiye’ye karşı oynanan oyunlara karşı birlik içinde olmak düşüyor. Sizin huzurunuzda söylüyorum, gelecek Türkiye parlaktır, zengindir." ifadelerini kullandı.
