Eresin, konaklama tesislerinin zor zamanlar geçirdiği salgın sürecinin bitişiyle olağanüstü bir seyahat hareketliliği sonucunda rekor rakamlara ulaşıldığını kaydetti.
Konaklama fiyatlarının tüm dünyada arttığını ifade eden Eresin, maliyetlerin yükselmesiyle fiyat artışlarının yaşandığını söyledi.
Eresin, "Enerji maliyetlerinin dengelenebilmesi ve enflasyonun düşük seviyelerde olması halinde konaklama fiyatlarında bariz bir artış olmayacaktır. Oteller en az 6 ay önceden yaptıkları sözleşmelerle anlaşmaları belli bir fiyattan sabitledikleri için maliyet artışlarından ciddi etkileniyorlar." diye konuştu.
Eresin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın enflasyonla mücadele çağrısına otelcilerin fiyatlarda indirime giderek yanıt verdiğini söyledi.
Türkiye'de ciddi bir turizm potansiyeli olduğunu ve olumlu trendin devam ettiğini aktaran Eresin, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yabancı yatırımcılar Türkiye'de turizm yatırımları yapmaya devam ediyorlar. Türkiye'de turizm sektörünün ciddi bir gelişme potansiyeli mevcut. İstanbul'u muadili turizm şehirleriyle kıyasladığımız zaman oda fiyatlarının hala çok düşük olduğunu ve yükselme potansiyelinin olduğunu görüyoruz. İstanbul'un tanıtılmasına, her pazar için daha da fazla kaynak ayırarak, marka gücünü daha da yukarıya çekmeliyiz. İstanbul markasının dünyanın her noktasında güçlendirilmesi turizm gelirlerimizin beklentilerimizin üzerine çıkmasını sağlayacaktır. İnsanlar İngiltere'ye giderken 'İngiltere'ye gidiyorum' demiyorlar, 'Londra'ya gidiyorum' diyorlar. Londra'dan sonra İngiltere'nin diğer şehirlerini geziyorlar."
"Türkiye'ye gitmeyi de moda haline getirmeliyiz"
TÜROB Başkanı Müberra Eresin, İngiltere pazarının genel olarak İspanya'yı daha fazla tercih ettiğini dile getirerek, trendlerin turistlerin davranışlarını belirlediğini, İngiltere'den İspanya'ya gitmenin bir dönem çok moda olduğunu, Türkiye'ye gitmeyi de moda haline getirmek gerektiğini ifade etti.
Eresin, "İngilizler genel olarak Türkiye'ye deniz, kum, güneş için geliyorlardı. Son dönemde kültür rotalarını takip eden İngilizlerin sayısı da fazlasıyla artı. Türkiye, tanıtımda destinasyon çeşitliliğini ön plana çıkarmaya başladı. Kültür rotaları da etkin bir şekilde tanıtılıyor. Önümüzdeki süreçte bunun meyvelerini alacağız." diye konuştu.
Turizm açısından 2024'ün 2023'ten daha iyi geçeceğini umduklarını belirten Eresin, sözlerini şöyle tamamladı:
"2028 Orta Vadeli Plana baktığımız zaman turizm gelirlerinin Türkiye ekonomisinde ne kadar önemli olduğunu tekrar görmek mümkün. Hizmet ihracatı yapan sektörler için daha fazla kaynak ayrılması gerektiğini düşünüyorum. Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Ticaret Odası, TGA olabildiğince her yerde var olmaya çalışıyor. Londra'da da WTM'de gördüğümüz şekliyle gayet başarılı bir fuar katılımı sağladık. Önümüzdeki dönem turizm gelirlerine olumlu yansıyacağını düşünüyorum."
