İstanbul
Parçalı bulutlu
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi İstanbul Haberleri Yeni bir Çiftlik Bank davası!

Yeni bir Çiftlik Bank davası!

Sinop'un Durağan ilçesinde büyük bir vurgun iddiası bölge halkını şok etti. Tanınmış otomotiv firması Cengiz Otomotiv'in iflasının, yüzlerce mağdura 1 milyar liralık kayıp yaşattığı iddia edildi

MUHABİR: Aydın Ozan Demir

Olay, Cengiz Otomotiv'in yüzlerce vatandaşa başka bir firmadan kiraladığı araçları ucuz araç vaadi ile satması, ardından plaka üzerinden araçları kiralayan firmanın satın aldığını zanneden vatandaşlara araçları teslim etmesi yönünde gönderdiği ihbarname ile ortaya çıktı. Devamında sayısı yüzü aşan mağdurun ortaya çıkmasıyla, mağduriyete sebep olanların bölgenin tanınmış siyaset ve bürokrasisinden insanlar olması konuyu daha da derinleştirdi. Yaşananların ardından Cengiz Otomotiv yetkililerine yurt dışına çıkma yasağı konulması da iddiaları güçlendirdi. Şimdi sıra iddialarla ilgili kamuoyuna açıklama yapılarak, mağduriyetlerin giderilmesi ve adaletin tecelli etmesinde.

Olayın büyüklüğü anlaşılamadı
İddiaya göre Ahmet Cengiz, Halil Cengiz, Hatice Cengiz ve Hatice Dilek Cengiz isimli şahıslar ''CNGZ Cengiz Filo Otomotiv LTD. Şirket'' ve buna ek birçok organik bağı bulunan şirket üzerinden otomobil satışı yaparak insanları mağdur ettiler. Firmanın kapanan kepenklerinden sonra karşılıksız kalan sözleşmeler, senetler ve çekler yağmur gibi yağmaya başlamış, firma yetkilileri hiçbir açıklama yapmaksızın ortadan kayboldular. Mağdurlar şirket yetkililerinin borçlarından kurtulmak amacıyla bilinçli hareket ettiklerini ve şirketi iflas göstererek ticaretlerine devam ettiklerini düşünürken, şirket yetkililerinin değiştirilmesinden, malvarlığının boşaltılmasından, başka isim ve ortaklarla ticaretine arka plandan devam etmesinden dolayı bu düşünceye sahip olduklarını aktardılar. İddiaların tespiti uzun vadelerde olacağından açıkça suç işlediği iddia edilen şirket yetkililerinin yargılanma süreçlerinin de tutuklu olarak devam etmesini isteyen mağdurlar, İstanbul’dan Sinop’a Türkiye’nin farklı illerinden birçok şikayet olduğunu, savcılık dosyalarının ayrı yürütülmesinden dolayı da mağdur sayısının açıkça görülmediğini ve olayın büyüklüğünün şimdilik anlaşılamadığını ifade ettiler.

Müezzini bile dolandırmışlar

Şirket yetkililerinin dolandırdığı mağdurlar arasında Ayasofya Cami müezzini dahi olduğu belirtilirken, doktor, eğitimci, din görevlisi, avukat, hakim, savcı, iş insanları, kaymakam, belediye başkanı, siyasi teşkilat yöneticilerine kadar birçok kişinin mağdur edildiğini, bunun sebebinin de söz konusu şirketin iktidara yakın yöneticilerle verdiği pozların halkta uyandırdığı güven duygusu olduğunu söyledil. “Şirket yetkilileri ‘Din istismarı’ yapmak suretiyle devletin kurumlarının isimlerini de kullanmaktadır” diyen mağdurlar, diyanete bağlı çalışan Ahmet Cengiz ile Halil Cengiz’in kurumu da gerçek dışı beyanlarla mağdur ettiğini,, kurumun ismini karaladığını ve bu suretle ticaret yaptıklarını, bu da yetmezmiş gibi kendi kurum çalışanları başta olmak üzere birçok din görevlisini dolandırdıklarını beyan etti.

Hemşehrilerini dolandırılar
Yine şirket sahiplerinin memleketi olan Sinop / Durağan ilçesinde mağdur sayısının çok daha fazla olduğuna dikkat çeken mağdurlar, kendi hemşerilerini de dolandıran bu kişiler kendilerini memleketlerine hizmet yapıyormuş gibi göstererek kamu kurum ve kuruluşları ile fotoğraflar çekilmişler bu görselleri de kullanarak halkın güvenini kazanmaya çalışmışlardır” dedi. Mağdurların beyanlarını doğrulayacak tüm bilgi ve belgelerin mevcut olmasına rağmen farklı şehirlerde yaşamaları ve şikayetçi olmaları nedeniyle kamuoyu oluşturmakta zorlanan mağdurlar, mağduriyetlerin giderilmesi, aynı şirket ve yetkilileri tarafından mağdur sayısının arttırılmaması için sürecin kamuya duyurulmasının önemine değindi.