Türkiye’de uzun yıllar Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan Cengiz Çallı, son dönemde yürütülen kapsamlı soruşturmalarla yeniden gündeme geldi. Meslek hayatının ilerleyen dönemlerinde yaşanan disiplin süreçleriyle görevden alınan Çallı, bugün rüşvet, casusluk ve FETÖ’ye yardım iddialarının odağında yer alıyor. Peki Cengiz Çallı kimdir, neden tutuklandı ve hakkında hangi suçlamalar bulunuyor?
Cengiz Çallı Kimdir?
Cengiz Çallı, Türkiye’nin farklı illerinde görev yapmış eski bir Cumhuriyet Savcısıdır. Uzun yıllar yargı teşkilatı içinde aktif görev alan Çallı, kamuoyunda özellikle yürüttüğü soruşturmalar ve adli dosyalarla tanındı.
Resmi biyografik bilgileri sınırlı olmakla birlikte, meslek hayatı boyunca çeşitli ağır ceza dosyalarında görev aldığı biliniyor. Kariyerinin son dönemlerinde ise adı, yargı içi disiplin soruşturmaları ve etik ihlal iddialarıyla anılmaya başlandı.
Bu süreçlerin sonunda Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından hakkında işlem başlatılan Çallı, yürütülen soruşturmalar neticesinde meslekten ihraç edildi. İhraç kararının ardından yargı sistemindeki aktif görevi sona erdi.
Cengiz Çallı Neden Meslekten İhraç Edildi?
Cengiz Çallı’nın meslekten ihraç edilmesine giden süreç, görev yaptığı dönemde hakkında açılan disiplin soruşturmalarıyla başladı. Resmi gerekçelerde, yargı etiğine aykırı davranışlar, usulsüz işlemler ve görev sınırlarının ihlal edildiğine dair iddialar yer aldı.
İhraç kararının ardından Çallı’nın adı, farklı soruşturma dosyalarında yeniden gündeme gelmeye başladı. Özellikle makaron kaçakçılığı dosyası kapsamında ortaya atılan rüşvet iddiaları, bu sürecin en dikkat çeken başlıkları arasında yer aldı.
Rüşvet İddiaları ve 150 Bin Dolar Detayı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyasına göre, makaron kaçakçılığı kapsamında tutuklu bulunan bazı sanıkların tahliyesi karşılığında 150 bin dolar rüşvet alındığı öne sürüldü. Tanık beyanlarında, bu paranın eski savcı Cengiz Çallı ile Avukat Rezan Epözdemir arasında paylaşıldığı iddia edildi.
Dosyada yer alan bilgilere göre, söz konusu rüşvet trafiği sistematik bir yapıya dayanıyordu. Paranın hangi aşamalarda ve kimler aracılığıyla aktarıldığı, savcılık tarafından detaylı şekilde incelenmeye alındı.
İddiaların doğrulanması halinde, Çallı’nın ağır cezalara çarptırılabileceği belirtiliyor.
WhatsApp Yazışmaları ve Tanık İfadeleri
Soruşturmanın en çarpıcı delilleri arasında WhatsApp yazışmaları yer aldı. Dosyaya giren mesajlaşmalarda, rüşvet pazarlığının açık şekilde konuşulduğu iddia edildi.
Tanık ifadelerine göre, Atalay Demirbaş’ın
“Abi emanet bende. 75 şu an hazır. Yarın da 25’i vereyim”
şeklindeki mesajına, Cengiz Çallı’nın
“Haber vereyim mi Rezan’a?”
yanıtını verdiği öne sürüldü.
Bu yazışmalar, savcılık tarafından rüşvet trafiğinin merkezinde Çallı’nın bulunduğuna dair önemli deliller arasında gösterildi.
Casusluk ve FETÖ’ye Yardım Suçlamaları
Cengiz Çallı’nın adının geçtiği soruşturma yalnızca rüşvet iddialarıyla sınırlı kalmadı. Dosyada ayrıca “siyasi ve askeri casusluk” ile “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yardım” suçlamaları da yer aldı.
Bu suçlamalar, Türk Ceza Kanunu kapsamında en ağır yaptırımları öngören maddeler arasında bulunuyor. Savcılık, iddiaların çok yönlü ve organize bir yapı içerisinde işlendiğini değerlendiriyor.
Soruşturma dosyasında gizlilik kararı bulunurken, yeni delil ve ifadelerin ilerleyen süreçte dosyaya eklenebileceği belirtiliyor.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi Kararı
Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında kritik kararlar alındı. Avukat Rezan Epözdemir’in tutukluluk halinin devamına karar verilirken, aynı davada yargılanan eski savcı Cengiz Çallı hakkında da tutuklama kararı verildi.
Mahkeme, HSK tarafından yapılan suç duyurusunu da dikkate alarak, adli kontrol hükümlerinin yetersiz kalacağı kanaatine vardı. Bu gerekçeyle Çallı, duruşma salonunda tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Soruşturmanın Kapsamı Genişliyor
Davada yalnızca Cengiz Çallı ve Rezan Epözdemir değil; makaron kaçakçılığıyla suçlanan Selahattin Yurtçak, Ahmet Mesut Yurtçak, Selahattin Gündüz, eski polis memuru Hakan Kabaca, Gökhan Aydeniz, Atalay Demirbaş ve Uğur Olgun da sanıklar arasında yer alıyor.
Soruşturma, yargı içindeki ilişkiler ağı ve iddia edilen rüşvet mekanizması nedeniyle kamuoyunda geniş yankı uyandırmış durumda.