İpek Nisa Göker Kimdir?
Görme engelli doğmasına rağmen müzikle dünyayı farklı bir pencereden gören İpek Nisa Göker, Türkiye'nin genç yaşta dikkat çeken piyanist-bestecilerinden biri olarak yükseliyor. Antalya'nın Kalkan ilçesinde yaşamını sürdüren Göker, üçüz kardeşlerden biri ve doğuştan “mutlak kulak” (absolut pitch) yeteneğine sahip olmasıyla müzikal gelişimini olağanüstü bir noktaya taşıyor.
5 Yaşında Piyanoyla Tanıştı, 7 Yaşında Sahneye Çıktı
İpek Nisa Göker’in müziğe olan ilgisi daha beş yaşındayken başladı. Piyanoyla kurduğu bağ kısa sürede sahnelere taşındı; henüz yedi yaşında ilk kez izleyici karşısına çıktı. Klasik eğitimlerle desteklenen doğal yeteneği, zamanla doğaçlama ve bestecilik alanlarında da derinleşti.
“Savaşlar Dursa”dan “Ormanda Yürüyen Kız”a
İlk single çalışması Savaşlar Dursa ile 2023 yılında dijital müzik platformlarında yerini aldı. Barış ve insani değerler temalı bu eser, İpek Nisa Göker’in yalnızca teknik bir müzisyen değil, aynı zamanda güçlü bir anlatıcı olduğunun da göstergesi oldu.
2024 yılında yayımladığı ilk albümü Ormanda Yürüyen Kız, onun bestecilik yönünü daha da ortaya koydu. Altı parçadan oluşan albümde “Anadolu”, “Denizlerin Çığlığı” ve “6. Senfoni” gibi derinlikli ve anlam yüklü eserler yer aldı. Albüm, GTR Müzik etiketiyle yayınlandı.
Önemli Sahnelerde Yer Aldı
Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi, CSO Ada Ankara ve Zorlu PSM gibi Türkiye’nin prestijli sahnelerinde performans sergileyen Göker, aynı zamanda Anadolu Ateşi dans topluluğunun bazı projelerinde de yer aldı. Bu sahnelerde hem doğaçlama performansları hem de kendi besteleriyle dikkat çekti.
Zülfü Livaneli'den “Yarına Işık” Ödülü
Sanat dünyasının önemli isimlerinden Zülfü Livaneli tarafından takdim edilen “Yarına Işık” ödülü, İpek Nisa Göker’in toplumsal duyarlılığı yüksek sanatsal yaklaşımının da tescili niteliğinde. Özellikle deprem gibi olaylara karşı bestelediği duygu yüklü eserler, hem eleştirmenlerden hem de dinleyicilerden büyük takdir topladı.
Müziğinde Hikâyeler ve Doğa Başrolde
İpek Nisa Göker’in besteleri çoğunlukla doğadan ve yaşamın içindeki hikâyelerden besleniyor. Örneğin, “Anadolu” adlı parçasının ana teması daha altı yaşındayken zihninde şekillenmiş. “Bay Loran”, “Tırtılın Yürüyüşü” ve “Gezegen Dünyası” gibi isimler taşıyan parçaları ise müziğe getirdiği renkli ve özgün bakış açısının birer yansıması.
Geleceğin Klasik Müzik Yıldızı
Emre Yücelen gibi isimlerin de dikkat çektiği İpek Nisa Göker, özellikle doğaçlama yeteneği ve içten gelen melodik anlatımıyla klasik müziğe yeni bir soluk getirmeye aday. Henüz çocuk yaşta olsa da müzikal anlatımı, teknik kapasitesi ve duygusal derinliğiyle gelecekte çok daha geniş kitlelere ulaşacağı öngörülüyor.
İpek Nisa Göker’in müziği, yalnızca notalardan ibaret değil; umut, direnç ve güzellik taşıyan bir yaşam hikâyesinin sesi.