Mahir Aralp Kimdir?
Kartepe’de bir özel okulda sınıf öğretmeni olarak görev yapan Mahir Aralp, 2023–2024 yılları arasında 6 kız öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla gündeme gelmiş bir isimdir. Eğitim sektöründe uzun süre görev yaptığı bilinen Aralp, 7 Ocak’ta gelen şikâyetler üzerine gözaltına alınmış ve aynı gün çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştır. 12 yaşından küçük çocuklara yönelik istismar suçlamaları nedeniyle hakkında ağır bir yargılama süreci yürütülmüştür.
Yaklaşık bir yıl süren dava sonucunda Aralp hakkında 130 yıl hapis cezası verilmiş, karar duruşmasında sanığın tüm suçlamaları reddettiği aktarılmıştır. Mahkeme heyeti, delilleri değerlendirerek indirim uygulanmaksızın ceza hükmünü açıklamıştır.
Mahir Aralp Davası ve Yargılama Süreci
Soruşturmanın başlangıcı, 6 kız öğrencinin ailelerinin şikâyetiyle olmuştur. Şikâyetlerin ardından açılan dava, kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve istismar iddiaları nedeniyle geniş bir hukuki inceleme başlatılmıştır. Hazırlanan iddianamede Aralp için 84 yıl 6 aydan 204 yıl 5 aya kadar hapis cezası talep edilmiştir.
Duruşma sürecinde aileler, şikâyetlerinden vazgeçmediklerini ve sanığın en ağır şekilde cezalandırılmasını talep ettiklerini ifade etmiştir. Bu talep, kamu vicdanında da karşılık bulmuş ve dava toplumsal bir hassasiyetle takip edilmiştir.
Tutuklu yargılanan Mahir Aralp, tüm suçlamaları reddederek beraatini istemiştir. Avukatları ise keşif yapılmasını ve tahliye taleplerinin kabul edilmesini savunmuştur. Ancak mahkeme heyeti, dosyada yer alan delilleri yeterli bularak sanık hakkında 130 yıl hapis cezasına hükmetmiştir.
Karar açıklandığı anda mağdur çocukların ailelerinin alkışladığı belirtilmiş, mahkeme salonundaki bu tepki kararın toplumsal karşılığını yansıtmıştır. Sanık, “tehdit” suçlamasından ise beraat etmiştir.
Olayın Geçtiği Özel Okul ve Sürecin Arka Planı
Mahir Aralp’ın görev yaptığı özel okulda olayların 2023–2024 eğitim yılı içinde farklı zamanlarda yaşandığı belirtilmiştir. İddialara göre öğretmen, öğrencilerle birebir kaldığı anlarda istismar eylemlerini gerçekleştirmiştir. Bu durum, eğitim kurumlarında çocuk güvenliği konusunda yeniden tartışmaların açılmasına neden olmuştur.
Şikâyetin ardından okul yönetiminin sürece dahil olduğu, soruşturmanın ardından Aralp’ın görevinden uzaklaştırıldığı bilgisi dava dosyasına yansımıştır. Bu süreçte eğitim camiasında çocukların güvenliği, denetim mekanizmaları ve öğretmen seçim süreçleri gibi konular yeniden gündeme taşınmıştır.
Davanın seyrinde uzman raporları, mağdur çocukların ifadeleri ve psikolojik değerlendirmeler önemli rol oynamış, mahkeme bu deliller ışığında kararını net bir şekilde ortaya koymuştur.
Mahkeme Kararının Önemi ve Kamuoyundaki Yansımalar
Verilen 130 yıllık hapis cezası, Türkiye'de çocuk istismarı davalarında görülen en yüksek cezalardan biri olarak dikkat çekmiştir. Bu karar, hem mağdur aileler hem de toplumsal adalet duygusu açısından örnek bir karar olarak değerlendirilmiştir.
Dosyanın kapsamı, mağdur sayısının çokluğu ve çocukların yaşı göz önüne alındığında cezanın ağırlığı hukuk çevrelerince de önemsenmiştir. Mahkeme, herhangi bir indirim uygulanmadan hüküm kurarak çocukların üstün yararını öncelemiştir.
Hukuki Sürecin Devamı
Her ne kadar mahkeme ilk derece kararını açıklamış olsa da sanığın karara karşı istinaf ve temyiz başvurusunda bulunma hakkı bulunmaktadır. Bu nedenle hukuki süreç, üst mahkemelerde de devam edebilir. Ancak verilen cezanın yüksekliği ve dosya kapsamındaki deliller nedeniyle kararın büyük ölçüde korunması beklenmektedir.
Bu aşamada mağdur ailelerin hukuki mücadelelerinin sürdüğü, çocukların psikolojik destek sürecinin devam ettiği bilinmektedir.