Nurselen Gülaçtı kimdir?
Ankara’da yaşanan acı olayın ardından Nurselen Gülaçtı sosyal medyada ve haber sitelerinde en çok aratılan isimlerden biri oldu. Genç psikolog, mesleğine bağlılığı ve çocuklarla yürüttüğü çalışmalarla tanınan, 33 yaşında bir sağlık emekçisiydi. Hayatının merkezinde mesleki gelişimi ve öğrencileri bulunan Gülaçtı, yaşadığı trajik saldırı sonrası Türkiye’nin gündemine oturdu.
Hayatı ve Eğitim Süreci
Nurselen Gülaçtı, psikoloji alanında eğitim almış, mesleki gelişimini sürekli ilerletmeye çalışan bir uzmandı. 1991 doğumlu olan Gülaçtı 33 yaşındaydı. Eğitim hayatı boyunca çocuklarla çalışmaya ağırlık vermiş, özellikle engelli öğrenciler ile yürüttüğü destek programlarıyla dikkat çekmişti.
İkinci üniversitesini tamamlayan Gülaçtı, kariyer planlamasında yüksek lisans yapmak ve uzun vadede kendi anaokulunu açmak istiyordu. Mesleğini seven, sakin ve kendi halinde bir yaşam süren psikolog, çevresi tarafından çalışkan ve duyarlı biri olarak tanımlanıyordu.
Profesyonel Çalışmaları
Gülaçtı özel bir kurumda psikolog olarak görev yapıyordu. Çocuklarla yürüttüğü gelişim destek programları, ailelere sunduğu rehberlik hizmetleri ve sosyal sorumluluk projeleriyle biliniyordu.
Ailesi ve yakınları, onun mesleğine büyük bir bağlılıkla yaklaştığını ve eğitim hayatını sürekli ileri taşımaya çalıştığını vurguladı.
Trajik Olayın Yaşandığı Gün
Olay, Ankara’nın Çankaya ilçesinde Fuat Yıldırım’a ait matbaa dükkânında meydana geldi. İddialara göre Yıldırım, Gülaçtı’yı konuşmak bahanesiyle yanına çağırdı. Çıkan tartışmada tabanca ile başından vurulan Nurselen Gülaçtı olay yerinde hayatını kaybetti.
Şüpheli Fuat Yıldırım olayın ardından polis tarafından gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerin ardından çıkarıldığı nöbetçi mahkemece “kadına karşı kasten öldürme” suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Aileden Acı Feryat: “Saplantılıydı, engel olmaya çalıştık”
Gülaçtı’nın kardeşi Onur Enes Gülaçtı, olayın ardından yaptığı açıklamada şüphelinin ablasına karşı saplantılı bir tutum sergilediğini söyledi. Aile, genç psikoloğun saldırgandan uzaklaşması için başka bir şehre taşınma planı yaptıklarını dile getirdi.
Kardeşin aktarımına göre saldırgan, olaydan önce tehdit içerikli mesajlar göndererek Gülaçtı’yı huzursuz etmeye çalışmıştı. Ailenin tüm uyarılarına rağmen ısrarcı tavırlarını sürdüren Yıldırım, iddialara göre uzun süredir tek taraflı bir ilgi ve saplantı geliştiriyordu.
Ayrıca failin geçmişte uyuşturucu suçundan cezaevinde bulunduğu ve sahte fatura düzenleme gibi olaylara karıştığının bilindiği aktarıldı. Aile, “Böyle bir kişinin yeniden suç işleyebilecek noktaya getirilmesine anlam veremiyoruz” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
Cenaze Töreni: Gözyaşlarıyla Uğurlandı
Nurselen Gülaçtı, Karşıyaka Mezarlığı’nda düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Törene ailesi, yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı. İkindi namazının ardından toprağa verilen Gülaçtı’nın ölümü, kadın cinayetlerine karşı toplumsal tepkiyi yeniden gündeme taşıdı.
Annesi, “Başka anneler yanmasın” diyerek kadın cinayetlerine karşı daha sert cezai yaptırımlar talep etti.
Ailenin Avukatı: “Bu bir ilişki değil, kadın cinayetidir”
Ailenin avukatı Gizem Yıldırım, olayın basında bir ilişki krizi gibi yansıtılmasına sert tepki gösterdi. “Müvekkilimiz failin sevgilisi değildi. Fail, saplantılı davranışlar sergileyen bir kişidir. Olayı aşk ya da ilişki kavramlarıyla yumuşatılmasına izin vermeyeceğiz” diyerek kadın cinayetlerinde kullanılan dilin önemine dikkat çekti.
Avukat, soruşturmanın titizlikle yürütülmesi ve tüm delillerin eksiksiz şekilde toplanması için hukuki sürecin takip edildiğini de açıkladı.
Toplumsal Yansımalar ve Kadın Cinayetleri Tartışması
Nurselen Gülaçtı’nın ölümü, Türkiye’de kadın cinayetlerinin geldiği noktayı yeniden gündeme taşıdı. Ailelerin, sivil toplum kuruluşlarının ve baroların açıklamalarıyla toplumsal farkındalık artarken, olay kamuoyunda büyük bir üzüntü ile karşılandı.
Bu trajik kayıp, saplantılı davranışların ve ısrarlı takip vakalarının ne kadar ciddi sonuçlara yol açabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.