İstanbul
Parçalı az bulutlu
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Yeni Birlik Gazetesi Kimdir? Şah İsmail Kimdir: Şii Mi, Türk Mü, Nasıl Öldü, Sünni Müslümanlara Karşı Tutumu, Tüm Bilinmeyenleri?

Şah İsmail Kimdir: Şii Mi, Türk Mü, Nasıl Öldü, Sünni Müslümanlara Karşı Tutumu, Tüm Bilinmeyenleri?

Şah İsmail kimdir, Safevî Devleti’ni nasıl kurdu? İran ve Osmanlı üzerindeki etkileri, şiirleri ve tarihi rolüyle Şah İsmail'in izleri bu yazıda!

MUHABİR: Eylül Baysal

Şah İsmail kimdir?

Şah İsmail, 17 Temmuz 1487 tarihinde Erdebil’de dünyaya gelmiş.

eşleri?

Taçlı Begüm ve Bihrûze Hanım.

türk mü?

Şah İsmail Türk kökenlidir.

Ailesi ve safevi devletini kuruşu?

1501 yılında İran’da Safevî Devleti’ni kurarak yalnızca siyasi değil, dini ve kültürel anlamda da büyük dönüşümlerin öncüsü olmuştur. Şeyh Haydar ile Alemşah Halime Begüm’ün oğlu olan Şah İsmail, Safevî Tarikatı’nın şeyh ailesinden gelmektedir. Dedesi Şeyh Cüneyd, büyük dedesi ise tarikatın kurucusu olan Şeyh Safiyüddin’dir. Safevî ismi de bu soy bağına dayanmaktadır.

Sürgün yılları

İsmail’in çocukluğu sürgün ve zorluklar içinde geçti. Akkoyunlu hanedanı içindeki iktidar mücadelelerinde ailesiyle birlikte tutsak edilerek Fars bölgesinde İstahr kalesine kapatıldı. Ancak kaderin cilvesi, onu hem bir dini lider hem de büyük bir hükümdar yapacaktı.

tahta geçişi

1499 yılında Lahican’dan hareket eden Şah İsmail, yanında sadece birkaç müritle yola çıkmasına rağmen, kısa sürede çevresine Türkmen Kızılbaş aşiretlerini topladı. Bu aşiretler arasında Ustaclu, Şamlu, Rumlu, Tekelü, Avşar ve Kaçar gibi güçlü topluluklar vardı.

1501 yılında Tebriz’e girerek taç giydi ve Safevî Devleti’ni ilan etti. Böylece İran coğrafyası 8 asır sonra ilk kez yerli bir İranî yönetim altında birleşmiş oldu. Şah İsmail, devletin resmi mezhebini Şii İslam’ın İsnâaşeriyye kolu olarak ilan etti. Bu, sadece dini bir değişiklik değil, aynı zamanda İran’ı Osmanlı ve Şeybanî Hanlıkları gibi Sünni komşularından ayıran stratejik bir hamle oldu.

Safevî Devleti’nin Yayılması ve Savaşlar

Şah İsmail, kısa sürede Azerbaycan, Fars, Irak-ı Acem, Bağdat, Merv, Şirvan ve Şiraz gibi önemli merkezleri ele geçirerek imparatorluğunu genişletti. 1503 Elmakulak Savaşı ve 1508’de Bağdat’ın alınışı bu süreçteki önemli adımlardı. 1510 yılında Merv Muharebesi ile Şeybanî Hanlığı’nı ağır bir yenilgiye uğrattı. Şeybani Han’ın başı kesilerek Şah’a getirildi; bu zafer onun kutsallaştırılmasına katkı sağladı.

Şah İsmail ve Osmanlı Mücadelesi

İran’daki Şii inanç sistemi ve Şah İsmail’in Mehdi ilan edilmesi, Osmanlı İmparatorluğu için ciddi bir tehdit haline geldi. Yavuz Sultan Selim Han, önce diplomatik mektuplarla Şah İsmail’i uyardı; ardından 1514’te Çaldıran Muharebesi gerçekleşti. Osmanlı ordusu teknik ve taktik üstünlüğü ile galip geldi. Şah İsmail ağır yaralandı, savaş meydanından kaçtı.

Bu yenilgi, Şah İsmail’in karizmatik liderliğinde büyük bir kırılmaya yol açtı. Mehdilik inancı zedelendi ve Safevî taraftarları arasında bir çözülme başladı.

Sünnilere yönelik katı politikaları 

Şah İsmail’in en tartışmalı yönlerinden biri, Sünni Müslümanlara karşı yürüttüğü katı politikalardır. Tebriz ve Herat gibi şehirlerde binlerce kişi sadece ilk üç halifeye lanet okumadığı için öldürüldü. Ebu Hanife’nin türbesi tahrip edildi, kemikleri yakıldı. Ezana, "Eşhedü enne Aliyyen veliyyullah" ve "Hayya alâ hayri’l-amel" gibi Şii ibareler eklendi.

Katliamlar, özellikle Türkmen aşiretlerine yönelik sert cezalarla dikkat çekti. Asta, Yezd ve Tabes gibi şehirlerde binlerce insanın öldürüldüğü rivayet edilir.

Şairliği

Şah İsmail sadece bir hükümdar değil, aynı zamanda bir şairdi. Hatai mahlasıyla Azerbaycan Türkçesinde hece ve aruz ölçüsüyle şiirler kaleme aldı. Bu şiirler, özellikle Alevi-Bektaşi edebiyatında büyük etki yarattı. Dini, tasavvufi ve milli duyguları harmanlayan şiirleri Anadolu’daki tekkelerde yüzyıllarca okunmuştur.

nasıl öldü?

Yoğun alkol tüketimi nedeniyle sağlığı ciddi şekilde bozulan Şah İsmail, uzun yıllar süren içki alışkanlığının vücudu üzerindeki olumsuz etkileri sonucunda vefat etmiştir.

nerede öldü? 

23 Mayıs 1524 tarihinde Sayın Gediği civarındaki Mankutay’da yaşamını yitirmiştir.

modern iran'a etkisi

Şah İsmail tarafından kurulan Safevî Devleti, İran’ın modern kimliğinin temel taşlarını attı. Şii inancı, İran’da kurumsallaştı ve bu durum günümüze kadar uzanan sosyo-politik etkiler doğurdu. Azerbaycan Türkçesi saray ve ordu dili, Farsça ise bürokrasi dili olarak kullanıldı. Sanat, mimari ve devlet teşkilatlanmasında önemli ilerlemeler kaydedildi.

Safevî İmparatorluğu, 1736 yılına kadar varlığını sürdürerek bölgedeki en uzun ömürlü Şii-Türk devleti olarak tarihe geçti.