İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

SİİRT'TEN TRABZON'A BİR KÖPRÜ DAHA

YAYINLAMA:

Dünyada milyarlarca örneği olsa dahi tektir, şahsına münhasırdır ebru...

Ve sevgili gibidir, ‘biriciktir’ ebru...

Geçtiğimiz günlerde ebru sanatının yansıtıldığı muhteşem bir eseri inceliyordum. Pek çoğumuzun ismen bildiği fakat hiçbir fikri olmadığı, bir kısmımızın da benim gibi çok biliyorum diye övündüğü halde her gördüğünde yeni yeni güzellikleri keşfettiği ‘Ebru Sanatı’ özünde çok derin manaları saklar aslında. Yeter ki tablolardan yayılan fısıltı tadındaki nağmeleri işitmeye meyilli olun.

Ne kadar sade ne kadar mütevazı ve kadar naif dursa da ebru, bir o kadar da güçlü, köklü, sağlam, kalıcı, sadık, vefalı ve derindir manâda...

Misal; farklı kültürleri bünyesinde barındıran ülkelerin mottosu haline gelen ‘mozaik’ terimi popülaritesini bence yitirmeye başladı.
Neydi cümle? “Farklı renkte taşların yan yana gelmesiyle oluşan muhteşem bir mozaik tabloyuz biz...”

Tamam taşlar yan yana geldi, ortaya güzel bir tablo çıktı, renkler birbirine lezzet kattı. Fakat bu şekilde kaynaşma olmaz ki! Yine her taş kendi sınırları dahilinde ve yalnızdır..
Alınan en ufak darbe karşısında o muhteşem mozaik tablo darmadağın olur ve her taş bir köşeye savrulup kendiyle baş başa kalır yeniden...

Fakat ebru sanatı öylemi? Değil tabi ki!
“Biricik” ebru, muhteşem kaynaşma ve kenetlenmelere vesile olur...
Güzel ülkem; her santimi, her zerresi, her bireyi, her nefesi ile öyle bir iç içe geçmiş öyle bir kaynaşmış ki ortaya çıkan tablonun ahengine bin sağlık...

Bu hafta sonu ebru sanatı tadında bir kaynaşma ve kenetlenmeye hep birlikte şahit olacağız. Siirt Valiliği, Trabzon’ a inşa ettiği Gönül Köprüleri’ne bir yenisini daha ekleyecek.
Öğrenciler ve öğretmenlere yönelik düzenlenen bu buluşmada gençlerin kaynaşmasına yönelik özenle hazırlanmış çok detaylı üç günlük bir program var. Ziyaretler, sportif karşılaşmalar, sohbetler...
Hazırlanan programda gençleri heyecanlandıran bir de Trabzonspor-Alanyaspor karşılaşması var..

Siirt Valiliği, Trabzon Valiliği, Ortahisar Belediyesi öncülüğünde ve her iki şehrin önemli dinamiklerinin destekleri ile gerçekleşecek bu buluşmanın öncesi de var elbette. Her iki şehir çeşitli vesileler ile sık sık buluşuyor.
Hatta birkaç ay önce Siirt’te gerçekleşen “Hamsi Festivali”nin yankıları halâ zihinlerin ve gönüllerin en baş köşesinde duruyor.

İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı ve desteklediği “Gönül Köprüleri” ile şehirler arası buluşmalara şahit oldukça ‘Ebru Sanatına’ olan hayranlığım daha çok artıyor...

Laf aramızda hele ki ebru sanatı ile buluşan renkler Güneydoğu ve Karadeniz’e ait ise daha bir doyumsuz, daha bir eğlenceli, daha bir keyifli oluyor ortaya çıkan tablo.
Her buluşma şu cümlenin gerçekliğini bir kez daha kanıtlıyor; “Güneydoğu insanının deniz görmüşüne Karadenizli denir...”


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...