İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

BİR KARPUZ KABUĞU DÜŞTÜ SOSYAL MEDYADAN

YAYINLAMA:

Avustralya’da plakalara emoji karakterlerini belli bir ücret karşılığında eklemek artık serbest!

Sosyal medya kullanımında sicili bir hayli kabarık olan insanoğlu için bu karar ‘eşeğin aklına karpuz kabuğunu hatırlatmaktan’ öteye geçmedi...
Yakında araçların arkasında dijital tabelalar ve o tabelalarda da şoförün ruh halini yansıtan emojiler ile kamyon arkası depresyona iten özgüven patlaması yazıları görürseniz hiç şaşırmayın derim!

Kimleri ve neleri gördü şu sosyal medya? Geçmişten birkaç örnek vererek hatırlayalım mı?

Hasta, taziye, cenaze bildirimleri ile nispet içeren atara atar gidere gider durumlar, sanki herkesin gözü kulağı onlardaymış gibi bir günde sayısız saçmalıkta paylaşımlar ve hatta ağda hallerini paylaşan ünlü kadınlar...
Oradayım- buradayım -şuradayım, onunlayım-bununlayım-şununlayım....
Siyaseten yakaladığı biriyle ayaküstü çekilen bir fotoğrafın altına ‘kadim dostumla istişare ettik’...
Yapılan her paylaşımın altına ‘reklamın iyisi kötüsü olmaz’ mantığı ile ilgi çekebilmek için abuk sabuk yorumları yazanlar..
Hadi üç beş örnekle hatırlayalım sosyal medya sıyırmalarımızın en vahim hallerini.

Kişi yoğun bakımdaki bir hastanın başında tebessüm ederek selfie çekiyor ve altına ‘hastamıza duanızı esirgemeyin’ yazısını konduruyor!
Yada bir tanıdığın, akrabanın taziyesine gitmiş elini açıp dua ederken çekilen bir fotoğraf ve altında ‘acımız büyük! Akrabamızın taziyesine katıldık, duamızı ettik, Allah kabul etsin...’

Ve en trajikomik olanı mezar başında topluca çekilen bol tebessümlü kareler! Altında da ‘çok üzüldük çoook rahmetliyi defnettik nur içinde uyusun...’
Bu nasıl acıdır be mübarekler! Ben de o kareleri görünce ‘yalandan kim ölmüş’ diye paylaşım yapsam diyorum ve her zamanki gibi yine susuyorum.

Düşünün bahsi geçen durumlar insanoğlunun en kötü ruh haline sahip olması gereken haller. Selfie çekmek, tebessüm etmek, paylaşmak, her yoruma cevap yetiştirmek hangi ruh halinin mahsulü?

Ben mi çok geri kafalıyım toplumumuz mu çok ilerledi bilmiyorum fakat bir yerde ciddi bir sorun var! Araf’ta gibi mutsuz ve huzursuzum anlayacağınız!

Biz insanlara olan saygımızdan sevincimizi naif ve mahcup yaşarken acımızı da yüreğimizin en derininde yaşayan, gözyaşlarımızı içimize akıtan, savaş verdiğimiz her zorlu cephede aldığımız yaraları kendimiz saran ve her şeye rağmen ‘insan yüreğini’ kaybetmeyen bir nesildik.. Kim bilir belki de bu sebepten şimdiki rutine olan alerjik durumlarımız ve kaldıramayışlarımız...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...