İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

DÜNYA 'SAĞDAN' GİDERKEN BİZ 'DEMOKRAT' DÖNÜYORUZ

YAYINLAMA:

Geçmişe dair skorboardumuzda Kürt-Türk, Doğulu-Batılı, sağ-sol, örtülü-açık, dindar-laik haneleri fazlasıyla yer almadı mı? Aldı! Parça pinçik olana kadar ayrışmadık mı? Ayrıştık!

Peki ne oldu? Şehitler, ölümler, işkenceler, idamlar, kaçanlar, hasretler, hayatı kararanlar, gözü yaşlı analar, yetimler, öksüzler.

Son yıllarda Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünya genelinde seçim sandıklarında çıkan ‘uçta milliyetçilik’ akımının yükseliş trendine şahit oluyoruz.

Ülkeler birer birer aşırı sağ eğilimli partilerin zaferlerine merhaba derken Türkiye’de sahanın nabzını yokladığımız zaman tam aksi durumların yansımalarına şahit oluyoruz!

Benim şehirlerden, sokaklardan ve gözlerden okuduğum şu; vatandaş artık hiçbir başlıkta ayrışmak istemiyor! Vatandaş yorgun! Vatandaş bıkkın! Vatandaş mutsuz!
Dil, din, ırk, görüş, mezhep, tarikat, aşiret ve daha aklınıza gelebilecek benzeri tüm başlıklarda hiçbir söylem işitmek istemiyor artık vatandaş!
Sen-ben-o değil, huzurla ‘biz’ olmak istiyor Türkiye!

Uzun zamandır yazıp dile getirdiğim ‘ülke olarak siyaset fesadından koma sürecini yaşıyoruz’ tespitimin ülke üzerindeki varlığını her yeni gün ile daha da iyi görüyorum.

İçte ve dışta yaşadığımız sıkıntılar eşliğinde art arda karşımıza çıkan seçim sandıkları, siyaset meydanlarında hep aynı isimlerin hep aynı söylemleri zikretmesi vatandaşın siyasilere olan inancını ve güvenini yitirmesi ile sonuçlandı.

Vatandaş siyasete arkasını dönmüşken şimdi de ‘seçim sonrası Abdullah Gül ve ona yakın isimlerin desteklediği Ahmet Davutoğlu öncülüğünde yeni bir parti kurulacak’ açıklaması tekrar ısıtılıp kamuoyuna servis yapılıyor. Bu pilavın tadı fazlasıyla kaçtı!
Sizdeki etkisini bilmem ama bana pek reel gelmiyor bu durum. Çünkü Abdullah Gül’ün ne isminin ne fikrinin ne de zikrinin bırakın kabulünü tam aksine negatif etkisi var vatandaşta.

DSP’nin yeniden güncellenmesi de konuşulan başlıklardan biri olmakla birlikte çok zor diyorum. Fakat mevcut muhalefet partilerinin 31 Mart sonrasında bir şekilde birbirini kombinleyeceğini söylemek mümkün. İlerleyen günlerde bu yönde çarpıcı cümleler yazacağım.

Veee hepsi bir yana sahada daha güçlü bir şık görüyorum desem!
‘Demokrat Parti’ ismini daha sık, daha güçlü, daha genç, daha geniş mecrada ve yeni misyon anlayışı ile göreceğiz gibi geliyor bana.


Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...