İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

"BRE GAFİLLER KENDİNİZE GELİN" DİYEN VAR MI?

YAYINLAMA:

Sosyal medya geçtiğimiz gün SOS verdi!

Fotoğraflar çıkmıyordu ekranda. Elimizi ve zihnimizi çekip çevremizle ilgilenmek yerine; salya sümük olduk, elimiz ayağımız birbirine girdi ve krizlerden krizlere girdik... Sudan çıkmış balık misali çırpındık, debelendik, camı açıp imdaaattt diye çığlıklar attık...
Sosyal medya bağımlılığı madde bağımlılığını solladı ve tozu dumana katarak bastı geçti haberimiz ola! Bu konuda hızlı ve etkili çözümler üretmemiz gerekiyor.

Şimdiye kadar sosyal medyaya yansıyan akıl ve mantık yoksunu paylaşımlara dair birkaç yazımı sizlerle paylaşmıştım. Yetti mi? Yetmez! Bizde geçmişin bastırılmış duyguları bu kadar fazlayken, koca koca insanlar çocuk gibi triplere merak sarmışken yeter mi hiç?
’Görmemişin bir oğlu olmuş tutmuş …’ anlatımı sosyal medya kullanım halimizi çok iyi anlatıyor aslında. Vallahi de billahi de bu kez espri yapmıyorum; cehalet zehriyle deliriyoruz!
Sosyal medyadan yansıyanlara baktığımda soğukkanlı ve sakin ben bile ağzım açık gözlerim fal taşı halde şaşkınlıkla ‘yok artık’ ile başlayan bilumum tepki kelimelerimi gayri ihtiyari şakımaya başlıyorum. Kafe, restoran ve evlerde sözde ‘sohbet amaçlı’ toplanan insanlara bakın. Herkes elindeki telefonu ile aşk yaşıyor gibi! Kimse konuşmuyor ve birbirinin yüzüne bakmıyor!

Cenaze-mezar-hasta başındaki akıllara zarar selfiler, taziye ziyaretinde eller açılmış dua ederken ‘çaktırmadan çek’ demeler, kolda serum iğneyle ‘çok hastayım duanızı esirgemeyin’ diyenler, ameliyat masasında ve daha pek çok trajikomik hallerde çekilen fotoğraflarla altına yazılanlar karşısında ‘yarabbi hikmetinden sual olmaz ama hadi bunları yarattın o zaman bize de sınırsız sabırlar ver lütfen’ diyorum hem de defalarca!
Bu arada şükürler olsun ki; bebek ruh haliyle büzülüp öne doğru uzayan dudak pozlarını artık fazla görmüyoruz.

Bir iki gün önce gördüm. Orta yaş üstü bir kadın vefat eden yakını ile ilgili bir paylaşım yapmış. Sözüm ona üzüntüsünü anlatan uzun bir metnin altına ağlayan emojiden de üç beş tane konduruvermiş! Sonra yetmemiş toplum içerisinde bir adı ve yeri olan isimler de boş durmamış ‘ah vah’ mahiyetinde yorumlar yapmış. Bu trajikomik durum karşısında diyecek söz bulamadım; ‘eeeee ben ölem’ demekten başka. Şimdi ne diyeyim? Nerelere gideyim? Başımı hangi duvarlara vurayım? Kimleri alıp kimlere vurayım da acımı dindireyim?
Biri de çıkıp demiyor ki; bre gafiller aklınızı başınıza toplayın ve kendinize gelin...

Sosyal medya sıyırmalarımıza dair cevapsız ve çözümsüz onlarca sorudan başka bir şey yok elimizde maalesef. Gerçeklik algımızı giderek kaybediyoruz haberiniz ola...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...