İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

İnternet ve çevre

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Doğa bilgisini daha geniş kitlelere yaymak, doğayı korumak, sürdürülebilir bir yaşamı sağlamak için binlerce kişinin evinde, işinde, cebinde taşıdığı interneti nasıl kullanabilirim, dünya bu konuda neler yapmış diye düşünüp araştırma yaparken bir yazı buldum. Pomana Kolejinde siyaset bilimi Profesörü Richard Worthington isimli bir hocanın "Dijitalleşme Ve Sürdürülebilirlik" konulu yazısını inceledim. Ondan alıntılarla okuduklarımı size sunmaya çalışacağım. Çünkü doğanın bizim gibi koruyuculara çok ihtiyacı var. İlk kez Dünya Günü'nün kutlandığı 22 Nisan 1970'te ABD Savunma Bakanlığı'na bağlı İleri Araştırma Projeleri Ajansı'nın (ARPA) "İnternet" adı verilen araştırma ve geliştirme projesinde fikirler, aletler, uygulamalar bir araya getirilmiş. O sıra, ülkenin çeşitli yerlerindeki sekiz şirket ve üniversiteden düzinelerce araştırmacı ARPANET ile birbirine bağlanmış. O sıralar bu sınırlı çemberin dışında, çok az kişi daha neler olabileceğini hayal edebilirdi. Peş peşe gelen dijital hizmetlerin ve sistemlerin tsunami gibi tüm toplumu sarması muhtemelen sonraki on yıllar boyunca en büyük sosyo-teknik gelişme oldu. 1970'lerin çevre avukatları genellikle nükleer santral sanayi tarımı gibi büyük, karmaşık teknolojik sistemleri ekosfere ve demokratik özyönetişime tehdit olarak gördüler. Lakin eleştirenler büyük teknolojik sistemlerin politik özellikleri üzerine endişeler duyarken, 1980'lerde iş dünyası hükümet dijital sisteme geçişiyle kaygılar azaldı. Bunun yerine, bilgi ve iletişim teknolojileri çevresel iyileşmeler için iyi yönde beklentiler doğurdu. Dijital çağın seher vakti, "kâğıtsız ofis" ve "uzaktan çalışma" gibi oluşumlar oluştu. Gündelik işe gidiş gelişler ya da iş için uçakla ülke içinde seyahatler azaldı. Çok yüklü dosyaları kâğıt kullanmadan iletmek gibi maddesel olmaktan çıkmış üretim sistemleri geliştirildi. Bu yeni tür buluşma tecrübeleri ve üretim sistemleri ile çevresel yükü azaltmak, sınırlı kazanç sağladı. Örneğin, 1950'den beri Amerika'da, bir dolar üretmek için gereken enerji miktarı şimdi oldukça azaldı. 2000-2010 arası verimlilik artışıyla ilgili iki ana faktör, binaların yalıtımı ve enerji verimliliğinin verileri dünyaya yayılmış diğer insanlar ödeme farkını görünce kendileri de uygulamış ve faydalı olmuştur. Dijital çalışmalar siyaset sahnesinde de yerini almış atılan bir konu üzerine 200.000-250.000 vatandaşın yorumunu gözler önüne sermiştir. Çevresel Savunma Fonu ya da Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) gibi geniş politik gruplar interneti, geleneksel üye listelerinin ötesine geçmekte ve vatandaşların sesini lobi faaliyetlerine dahil etmek için kullanmakta imkan bulmuşlar. Bir başka örnek ekebilişimdir. Ekebilişim, biyolojik çeşitlilikle ilgili verilerin birleştirilme çabasıdır. Böylelikle doğal sistemlere fiilen neler olduğunu anlayıp, korumak için bilgiler yayılmış, en etkili projeler saptanabilmiş. Değerli Okuyucular facebook üzerinden doğa emanetçileri çevre eğitim derneğine girerek çevrenizde doğaya zarar veren bilgileri okuyun, yayınlayın. Hatta aldığınız her çevre haberini paylaşın. Bu yazıyı onun için yazdım. Artık hedef kitlemiz okullara çevre eğitimi için gidemiyoruz bari bilgiyi yayarak bir şeyler yapalım. Hep birlikte çözüm için çalışalım. Sağlıklı ve temiz bir çevrede yaşamanız dileklerimle.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...