İstanbul
Parçalı bulutlu
9°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Dün Fethullahçı olmayan var mıydı!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Geçtiğimiz hafta medyada; ‘CHP’li Belediye Başkanı’nın danışmanı Cemaat İmamı çıktı' başlıklı bir haber yer aldı.

Haberde; KPSS soruşturmasının firari şüphelisi Fatih Üniversitesi eski Rektörü Şerif Ali Tekalan’ın Büyükçekmece Belediyesi’nin CHP’li Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün danışmanı olduğu yazıyordu.
*
“Fethullah Gülen Suç Örgütü” soruşturmasındaki 44 kişilik şüpheliler listesinin ilk sırasında yer aldığı ve Cemaat’in “Türkiye İmamı” olduğu öne sürülen Şerif Ali Tekalan, 24 Ekim’de Paris’e kaçtığı tespit edilmişti.
Fatih Üniversitesi’nin 2010 yılından beri rektörü olan Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan, firari olarak bulunduğu Paris’te 18 Kasım tarihinde görevden ayrılmıştı.
Büyükçekmece Belediyesi ise resmi web sitesinde “Başkan Danışmanları” bölümünde ilk sırada yer alan Şerif Ali Tekalan'ın adını  yayınlamaya devam etmekteydi.
*
Haberden sonra ise anında o isim web sitesinden kaldırılırken, Büyükçekmece Belediyesi  Basın Bürosu’ndan habere ilişkin yapılan açıklamada ise, Şerif Ali Tekalan’ın “danışmanlar” arasında yer almasının “nezaket” gereği olduğu ifade edilmişti.
*
Anlayacağınız Büyükçekmece Belediyesi'nin nezaket davranışı medyada yer alan haber sonrası sona eriyordu.
O zaman ortaya 'nezaketsizlik' çıkmıyor mu falan demeyi de gerek görmüyoruz.
Şunları söylüyoruz.
*
Bu köşede yayınladığım fotoğrafta da olduğu gibi.
Dün Fethullahçı Cemaati'ne yakın olmayanınız var mıydı sanki.
Başta günümüz Cumhurbaşkanı, Başbakanı, birçok başbakan yardımcıları, parti liderlerimiz v.s.
Dün; Fethullah Gülen'e saygıda, hürmette, eksik etmemektelerdi.
Haliyle bölgemizin bir çok belediye başkanı da aynı şekilde Gülen Cemaati'ne yakınlıkları ile bilinmekteydi.
*
O kadar ki; bırakın Cumhuriyet Halk Partililiği, ANAP'lılığı, DYP'liliği, MHP'Liliği...
Varsa yoksa Gülenci misin değil misin geçerliydi adeta.
Bugün yayınladığım fotoğraf (Büyükçekmece Belediye basın müdürlüğünün dediği gibi) o fotoğrafların en nazik olanı.
Fethullah Gülen'in elini, eteğini öpen mi dersiniz.
Hünkarım, sultanım diyerek ayağının dibinde oturan mı dersiniz.
Bırakın Gülen'i Cemaatin önde gelenlerinin bile elini öpen mi dersiniz.
Bu fotoğrafları yayınlamayı kendime zül gördüğüm için şimdilik arşivde kalsın yeter.
*
Asıl söylememiz gereken şu.
Nasıl ki dün cemaatçiliği, el öpmeyi, etek öpmeyi yanlış buluyorduk ise bugün de dünün yanlışlarından istifade ederek belden aşağı vurmayı doğru bulmadığımızı ifade etmeye çalışıyorum.
Önemli olan dünün yanlışlarından ders çıkarıp bugün doğruları yapmaya çalışmak.
*
Ancak ne hikmetse hala o yanlışları görmeyenler de yok değil.
İşte bunadır itirazımız, bunadır kızgınlığımız, bunadır eleştirimiz.
Nasıl oluyor da bir adam dünün Cemaatçisi, bugünün sosyalisti, yarının liberali olduğunu söylüyor.
Bu ülkenin yöneticileri hep 'takla' atacak.
Dönekliği 'ilke' görecek.
Adam satmayı 'başarı' sanacak.
Defalarca parti değiştirmeye 'demokrasinin gereği' diyecek.
*
Bizlerde bunları görmezden geleceğiz öyle mi.
Bizlerde bu yöneticileri alkışlayacağız öyle mi.
Bizlerde bu yöneticilere rağmen, olanlara, bitenlere, yapılanlara sessiz kalacağız öyle mi.
Kusura bakmayın.
*
Bu ilkede döneklerden daha çok idealistler var.
İki yüzlülerden daha çok, dürüstler var.
Fırıldaklardan daha çok; demokratlar, hümanistler, sözünün eri mertler, yiğitler, kahramanlar var.
Korkaklardan daha çok, cesurlar, yürekliler, bilekliler, gözü karalar var.
Bu ülke ve bu ülkenin değerleri belki geçici olarak bir kaç çapsızın eline geçebilir.
Ancak er yada geç, doğru olanlar, yiğit olanlar, adil olanlar, evrensel insani değerleri korumaya çalışanlar, barıştan yana olanlar, iyiden, güzelden, doğadan, sevgiden yana olanlar gerçek kazananlar olacaktır...
Güzel yarınlarda buluşmak üzere...
Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...