İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Yereli yok sayan yerel yönetimler

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Her fırsatta “Yerelden Ulusala “diye ahkam kesen ve hatta küresel dünyadan söz eden yerel yöneticiler; iş uygulamaya geldi mi, yereli görmezden geliyorlar.

Oysa ulusal değerlerin oluşması da bu değerlerin küresel dünyaya uyarlanması da ancak yerel değerlerin sayesinde mümkün olmaktadır.

Dünyanın hiçbir yerinde yerel dinamikleri gözetmeyen, yerel değerleri önemsemeyen ülkelerin özellikle de kültür-sanat alanında başarılı olmaları beklenemez.

Bu durum tarihle, ekonomiyle ve sosyal ilişkilerle de doğrudan ilintili olsa da bu yazıda işin kültür-sanat yanını değerlendirmeye çalışacağız.

Ülkemizde ulusal çapta düzenlenen tüm kültür sanat etkinliklerinin düşünsel anlamda yerel sanatçıların, kültür insanların girişim ve çabalarıyla başlatıldığını unutmamak gerekiyor.

Geçtiğimiz günlerde Adana’da gerçekleştirilen “Portakal Çiçeği karnavalı” yerel aktivistlerin başlattığı ve bugün uluslararası alanda bilinen, tanınan bir organizasyon haline gelmiştir.

Yerelde başlayan hareketler eğer doğru yerde, doğru zamanda ve doğru yöntemlerle yapılırsa zaman içerisinde toplumda karşılık bulur, ulusal bir harekete dönüşür ve giderek küresel alanda yerini alır.

Keza Çeşme Alaçatı’ da yıllardır yapılan “Ot Festivali” ve ona öykünerek Bodrum’da 4.ncüsü yapılan “Acı Ot Festivali” ve Bitez’de başlatılan “Mandalina Şenliği” benzer özellikleriyle öne çıkan etkinliklerdir.

Halk tarafından benimsenen, sahiplenilen bu tür kültür-sanat etkinlikleri yerelden ulusala yönelince yapıldığı yerin ekonomisine de çok büyük katkı sağlar.

Halkın, yerelin sahiplenmediği, içinde yer almadığı etkinlikler ismi ne kadar uluslararası da olsa zaman içinde sönümlenir ve sınırlı bir elit kesimin eğlencesi haline gelir.

O nedenledir ki; bir salon aktivitesine dönüşen Adana Altınkoza Film Festivali, küresele ayak uyduralım derken önce adını değiştirdi sonra da ruhunu yitirdi. Bugün Portakal Çiçeği Karnavalı’nın gölgesinde yasak savar gibi yapılan bir etkinlik haline geldi.

Hele de Bodrum gibi sanatçıların en çok tercih ettiği, yerleştiği, kültür insanlarının harman olduğu bir kentte hala ve ısrarla dışardan sanatçı getirme, ticari organizasyonlara öncelik verme yaklaşımını doğrusu anlayabilmiş değilim.

Örnek vermek gerekirse; Nazım Hikmet’le ilgili bir şiir dinletisi oluyor, bir organizasyon şirketi Ankara’lı sanatçıları getiriyor.

Salonda izleyenlerin birçoğunun ismini dahi ilk kez duyduğu şairler sahnede yer alırken, Bodrum’da yaşayan şair Akif Kurtuluş programı ayakta izlemek zorunda kalıyor.

Aynı durum diğer alanlarda da yaşanıyor.

Sponsor destekli yapılan “Global Turizm Forumu” nu hatırlarsını

Üzerinden şu kadar zaman geçti, Bodrum’a ne yararı oldu, bir Belediye Başkan Yardımcısı ve onun angaje olduğu saray yanlısı bir organizasyon şirketi dışında.

15-20 Nisan tarihlerinde gerçekleştirilecek olan “Akdeniz Edebiyat Günleri-Dünya Merhaba Günü-Halikarnas Balıkçısı Anma Etkinlikleri’’ basın toplantısı Trafo Kafe Hakan Aykan Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapıldı.

Kuşkusuz Bodrum için çok önemli ve anlamlı bir etkinlik.

Bodrum Belediyesi ve Livanelli Vakfı tarafından ortaklaşa yapılacağı söyleniyor.

Elbette bu tür etkinlikler yapılmalı, sakın ola yanlış anlaşılmasın.

Ben bu tür organizasyonlarda yerelin olmayışını eleştiriyorum.

Zülfü Livanelli hepimizin takdir ettiği, dünya çapında, önemli bir sanatçı, üstelik de artık Bodrum’da yaşıyor.

Ancak Livanelli ya da benzer ünlü sanatçıların bizim duymadığımız, bilmediğimiz bir şey kaldı mı söylemedikleri.

Ama yerel sanatçılar içerisinde söyleyecek öylesine ilgi çekici hikayesi olanlar, sergileyecekleri öylesine farklı eserler olanlar var ki!

Örneğin bir emekli öğretmen abimiz var, Halis Açacak.

Onun yayımlanmış 6 kitabından Sevgi Çemberi kitabı yakında 3 farklı dilde yayımlanacak.

Onun yaşam öyküsünü, eşini amansız bir hastalıktan korumak için 30 yıldır sürdürdüğü amansız mücadeleyi bileniniz var mı?

Ayser Özbulut, Ayla Gürpınar, Nuran Yüksel, Aysel Yenidoğanay, Serpil Devrim, Firdevs Şengül Cezmi Çoban, Mehmet Attila, Hıdır Çam, Mehmet Çilsal, Baydar Özcan şu an bir çırpıda aklıma gelen kitap yayımlamış Bodrum sevdalısı dostlarımız. Yazamadıklarım bağışlasınlar.

Daha bir dolu Bodrum’lu ya da Bodrum’da yaşayan yerel, ulusal sanatçılar bu projenin neresinde?

Bırakın bu tür projelerin hazırlanmasında görüşlerinin alınması, projede yer verilmesi, çoğu zaman programa davet bile edilmiyorlar. Onlar da hepimiz gibi ancak sosyal medyadan takip ediyorlar.

Umarım bu eleştirilerimiz dikkate alınır, yerel sanatçılara da hak ettikleri değerin gösterilmesi konusunda bir duyarlılık oluşur. Bodrum’a yakışır, Bodrumluların, yerelin de içinde yer alacağı nice güzel etkinliklerde birlikte olabilmek umut ve dileğiyle.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...