İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Şov bitti, acılar yerinde duruyor

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Televizyonlar ilk haber olarak vermeyi bıraktı. Fenomenler sosyal medyada takipçi sayısını milyonlara katladı, dernekler ve vakıflar isimlerini hafızalara kazıdı. Siyasetçisi, iş insanı, sanatçısı, topçusu, popçusu görevlerini tamamladı ve deprem bölgesinden herkes elini ayağını çekti. O acılı insanlar sessiz çığlıklarıyla, kederleriyle, acılarıyla, yaslarıyla ve yalnızlıklarıyla baş başa kaldı.

Artık yardım için insanlar birbirleriyle yarışmıyor. Yardım tırları yolları kapatmıyor. Kimse AFAD - AHBAB çekişmelerinden bahsetmiyor. Kızılay'ın çadırlarından bahseden de yok. Kaybolup giden hayatların akıbetini iki satıra sığdırıp dile getiren de yok. Ne oldu? Yoksa deprem bölgelerimizde her şey güllük gülistanlık her şey normale döndü de bizim haberimiz mi yok.

Yatıyoruz seçim kalkıyoruz seçim. Elbette önemli bir seçim süreci yaşıyoruz. Fakat iktidar kavgası, makam, mevki ve koltuk sevdası binlerce enkaz altında kalan canımızın nasıl da önüne geçebiliyor. Perişan, aç, sefil bir halde, bu soğuklarda çadırlarda yaşam savaşını sürdüren, hayatı bitmiş yok olmuş insanlarımızın çilesinden daha mı değerlidir makam koltuğu.

“Ölülerimizin cesedine ulaşsak iki bayramı bir ardada yapacağız” bunu söyleyen depremzedelerimiz. İnsan sevdiklerinin ölümünü bayram ilan eder mi? Ediyor işte! Bir avuç toprağı bir mezar taşı olsun istiyor. Kabrinin başına gidip dua etmek, dertleşmek, konuşmak ağlamak istiyor.

Depremde hayatlarını kaybeden insanlarımızın mezarlarını ziyaret edin bakalım ne göreceksiniz. Ben anlatayım: Acı dolu yarım kalan hikayeler. Yakınlarının mezarı başından ayrılmayan depremzede vatandaşlar. Sevdikleri için dua eden ve gözyaşı döken anneler babalar evlatlar. Çocuk mezarları üzerinde yer alan oyuncaklar, genç kızların mezarları üzerine örtülen gelinlikler, askere gidecek gençlerin kabirlerine bırakılan Türk bayrakları.

Bu acıya yürek dayanmıyor. Ve biz her şeyi çok çabuk unutuyoruz. Yaptığımızı iyiliklerin ve yardımların devamını getiremiyoruz. Gündem değişimine göre şekilden şekle giriyoruz. Şimdi seçim zamanı ve herkes memleketi kurtarma telaşında. Şov bitti, elli bin ölü ve binlerce kayıp camımız varmış yokmuş unuttuk gitti.
Sağlıcakla… 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...