İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ERKEK YERİNİ BİLSİN!

YAYINLAMA:

Yıllardır dillerden düşmeyen bir kadın destanı. Kadın ne yaptıysa göze battı, başarıları kıskanıldı, eksik bırakıldı, ezilmeye çalışıldı... Yıllardır kadınlar için söylenen cinsiyetçi ifadelere dikkat çekmek için iki gündür #erkekyerinibilsin etiketini kullanarak binlerce kişi Twitter’da kadınlara yönelik nefret söylemine, ayrımcılığa, tacize ve cinsel istismarlara tepki gösterdi. Son yıllarda sosyal medyanın gelişmesi ile artık belediye hesaplarının da akımları yakından takip etmesi bence çok daha ilgi çekici olmalarına katkı sağlıyor. Hatta kesinlikle Belediyelerin sosyal medya hesaplarını iletişimin yanı sıra espiri yeteneği kuvvetli kişilerin yönetmesi çok çok önemli. Atılan tweetlerden her ne kadar komik ve renkli paylaşımlar ortaya çıkmış olsa da aslına baktığımızda kadının ne kadar değersiz yargılar ile ezildiğini bir kere daha görmüş oluyoruz. Kadın okumaz, kadın kahkaha atmaz, kadın çalışmaz, kadın kocasının sözünden çıkmaz, kadın yapamaz, kadının fikri olmaz, kadın, kadın, kadın... Kabul etseniz de, etmeseniz de kadın isterse her şeyin en iyisini, en doğrusunu, en farklısını başarır. Eğitim seviyesi arttıkça bilinçlenen toplumlarda cinsiyet ayrımcılığına rastlamamız pek de mümkün değil ve umuyorum ki biz de o günleri göreceğiz. Toplum olarak kadının öncelikli olduğu, el üstünde tutulduğu, hatta en değerli olduğu günleri yaşamak çok da zor olmamalı. Kadını koruyan, sahip çıkan, önemseyen yasaları vazgeçmeden bekliyoruz.

Kademeli normalleşme sürecinin bir haftasını geride bıraktık. İran, Hindistan, Peru’da yükselen vaka sayıları umarım bizde de artış olarak geri dönüş sağlamaz. Seyahat yasaklarının kalkması ile evlerine kapanan bir kesim akın akın yazlıklarına ve sahil kesimlerine koştu. Büyük şehirlerden küçük beldelere gitmenin riski, oradaki halk için de tehdit edici. Normalleşme süreci ile günlerdir Bodrum’daki şezlong fiyatları da gündeme damga vurdu. Türkbükü’nde plaj giriş ücretleri şezlong fiyatları almış başını nerelere gitmiş anlamak mümkün değil. Halk plajında bir şezlonga 20 TL verirken, 200 metre ilerideki özel bir işletmenin plajında 1000 TL vermek akıllara zarar. Bu ayrıştırıcı fiyatlara engel olacak bir sistem yok mu inanın merak içindeyim. Pandemi sürecinde herkesin en büyük sorusu “Bu yaz nasıl tatil yapacağız?”, fiyatları duyunca gerçekten de nasıl tatil yapacağız?” oldu...

Sevgi ile kalın.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...