KAYBOLAN İNSANLAR..
İnsan ilişkileri ne kadar zor, değil mi?
İnsan ilişkileri git-gide daha zorlaşıyor, öyle değil mi?
İnsan cehennemi var sanki.
Hepinizin kafasını salladığını görür gibiyim.
Size bir sorsam.
Bir söyle bin işit halindeyiz biliyorum.
Bu korona dönemi, evde kalma sürelerimiz çok uzadı.
Hafta sonları da sokağa çıkma yasakları var, hep evdeyiz.
Kendimizle kalma zamanımız hiç bu kadar olmamıştı.
Bu zaman denilen şey, ne kadar kıymetliymiş.
Farkında olmadığımız ne kadar çok şey varmış.
Sizin de var olduğunu, iyi ki hayatımda var dediğiniz, ama aslında yokmuş sandığınız insanlar var mı?
Vardır.
Çok tuhaf, değil mi?
Yakınında sandığın, ama pek uzakmış dediğin insanlar.
Ve en son nerede kaldığını bilemediğin insanlar.
Hayat çok zor.
Kabul, herkes hayat gailesi derdinde.
Kabul herkes ekmek parası derdinde.
Kabul herkes bin dert içinde.
Ama en son nerede kaldığını bilmediğin insanlarla, nereye kadar gidebilirsin.
Bir bakıyorsun ki ortadan kaybolmuş.
Kaybolma nedeni ortada yok, gizli gizli.
Bir sinsilik kokusu geliyor burnuna, çok kötü bir koku o.
Samimiyetsizler parfümü, buram buram kokuyor, üstelik kalıcı kokudur.
Aslında senden saklana saklana seni hayatında tutuyor.
Kendini akıllı da sanıyor.
Yahu senin yemediğini başkası neden yesin.
Ne tuhaf bir duygu, değil mi?
Allah Allah!
Eskiden beri hep böyleydi de, hayat karambolü içinde farkına mı varamadık.
Günün sonunda herkes kendi kadar, herkes ederi kadar .
Sakın bu konulara, insan kayıplarına üzüldüğümü sanmayın.
Ben kaybolan her insan da, var olandan daha çok hayır olduğunu bilirim, öyle kabul ederim.
Bana çok ilginç geliyor.
Yani daha önce farkına varmadığın kayboluşların, saklanmaların farkına varmak gibi, şahane bir yerdeyim.
Ve çok kolay anlaşılıyor..
Seyretmesi çok keyifli.
Yazık.
Devir öyle değişti ki, herkese bakalım "bu ne zaman sapıtır" diye bakmak talihsizliğinde yaşayacağız.
Talihsiz zamanlar.
O zaman.
Kimseye hak ettiğinden fazla değer vermeyelim ki!
Kaybolanın farkına bile varmadığımız, umurumuz olmadığı günlere el sallayalım.
Unutmayın, uyanış sancılıdır.
Sahici sancı, ama geçici şancı.
Her sancı, kalıcı şahane hayat öğretir.
Madem ki hepimiz hayatı zahmetli yaşıyoruz.
Sıkı sıkı ümitlerinize, sıcacık kalbinize sarılın.
Kendi vicdanın kahyası olmayan insanlardan kaçın.
Emin olun, zahmeti hiç yok.
Funda'nın aklındakiler…
... Mustafa Sandal'ın ayrıldığı eşi, Emina 2 aydır nafakasını alamıyormuş.
Adam son 2 aya kadar nafakasını hiç aksatmamış.
Son 2 ay sıkıntıya girmiş nafakayı ödeyememiş.
Emina, Mustafa'nın evine ve ofisine haciz yollamış, eşyaları haczettirmiş.
Tüm banka hesaplarına tedbir koydurmuş.
Malum, müzisyenler geçen Mart ayından beri çalışamıyorlar, adam son 2 ay sıkıntıya girmiş.
Size ne söyleyeceğim.
Her kim olursa olsun.
Adamın parası var ise, karı koca güzel güzel ayrıldıklarına, ömürlerinin sonuna kadar arkadaş kalacaklarına hiç inanmayın.
Adam ayrılırken kadına evini arabasını verir, ilk gidiş sesini keser.
Sonrası çatır çatır yıllarca nafaka öder.
Beraber fotoğraflar falan, çocuklarımın anası falan, çocuklarımın babası falan yalandır.
Doğum günlerinde beraber pasta kesmeler falan, adamın teknesinde, yazın kullanma hakkını sonuna kadar kullanmalar falan.
Hep geçicidir, etrafa göstermeliktir.
Ne zaman para sorunu başlar, kadın adamın gözünün yaşına bakmaz.
Para savaşına başlar, gözünü kırpmadan haciz yollar.
Der ki.
Çocuklarımızın hafta sonu sende yerde oturma ihtimali olsa bile, evdeki bütün eşyaları tek tek haciz ile alırım.
Arkadaş kaldık…yalanı buraya kadardır.
Ahhhh para ahhhh.
... Esnaf zor durum da.
Herkes, hepimiz zor durumdayız.
Ben mahalle esnafından alışveriş eden, yufkasını bile mahalle yufkacısından alan biriyim.
Büyük zincir marketler, benim paramı çok zor kazanırlar.
Ama.
Hafta içi Eminönü'ne gittim.
Pasajlar bomboş.
İçindeki dükkanlar bomboş.
Adamlar kapılarda tavla oynuyor, müşterilere zorla cevap veriyorlar.
10 TL indirim umurlarında değil.
Malını satmak için en küçük gayretleri yok.
Alsan ne olur almasan ne olur havasındalar.
Benim kafam çok karışık.
Eve dönerken.
Bunların.
Bence hepsinin cebinde çok parası var, çatır çatır kiralarını ödüyorlar dedim.
En azından.
Çok sevimsizler.
