İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ZOR DOSTUM ZOR

YAYINLAMA:

Bugün akşam saat 19:45’de Hollanda Amsterdam’da Ajax ile oldukça zorlu bir maça çıkacak Beşiktaşımız.

İşin zorluğu sadece deplasmanda oynamak olsa bir dereceye kadar tolore edilebilir Başiktaşlı futbolcular tarafından, ne var ki iş deplasman maçı olmanın ötesinde zorluklar barındırıyor. Öncelikle Beşiktaş’ta neredeyse takımın ana iskeleti ya sakat ya da çok yeni sakatlıktan çıkmış durumda. (Bu sene ne olduysa oldu Beşiktaş başta olmak üzere büyük takımlarımızın çoğunda kas sakatlıkları aldı başını gidiyor.) Darbeye bağlı sakatlıklarla birlikte kasığı çeken, lifi atan, bi dolu oyuncumuz var Ümraniye’de revirde.

Dortmund, Ajax ve Sporting Lizbon’la birlikte mücadele ediyor Beşiktaş bu sene Şampiyonlar Ligi grubunda. İlk maçta Dolmabahçe’de zaman zaman başa baş oynanan oyunda Alman makinesi Dortmund’a 2-1 yenilmiştik.

Hollanda temsilcisi Ajax son haftalarda çok formda hem Şampiyonlar Ligi’nde hem de Eredivise’de isim üstündeler. Sporting Lizbon’u 5-1 yendiler hem de deplasmanda. Cumartesi günü de Groningen’i 3-0’la geçtiler. Çok formdalar anlayacağınız.

Bizim Lig daha yeni başladı, sezon başı olduğu için iniş çıkışlar normal sayılıyor ama Beşiktaş sakatlıklarla boğuşmaktan bir türlü kendi futbolunu iki hafta üst üste oynayamıyor maalesef. Hal böyle olunca her ne kadar enseyi karartmayalım desek de ister istemez hangi 11’le çıkacağız, bizim oyuncular ne kadar formda olacaklar, sakatlıklar yüzünden görev kaydırmalarında yeni bölgelerinde ne kadar başarılı olacak oyuncularımız diye kara-kara düşünmeden de edemiyoruz.

Sergen Hoca’nın bu tür büyük maçlarda çok cesur olduğunu, takımını iyi hazırlayıp sahaya çıkarttığını biliyoruz. Kendi şahsi futbolculuk kariyeri de Hocalık kariyeri de bu türden örneklerle dolu. Yıllar önce 2003’de Chelsea’yi Stamford Bridge’de attığı iki şık golle, tek başına çimlere gömdüğü bugün gibi hafızalarımızda. Geçen sene de çok kritik maçlarda oyuna yaptığı müdahaleler ve sinir harbini iyi yönetmesiyle şampiyonluk ipini göğüslemesi daha çok taze örneklerden.

Sergen Hoca, Mustafa Denizli geleneğinde çokça karşılaştığımız “şapkadan tavşan çıkartma” konularında akranlarından çok önde. Sorun çözmek için geliştirdiği metotlar alışılagelmişin dışında olduğu halde -genelde- işe yarıyor ama şapkadan tavşan çıkartmak için elde bir şapka bir de tavşan olması lazım en azından. Şimdi Sergen Hoca’da şapka var ama içinden çıkartacağı tavşanların hepsi ya hasta ya sakat. Sergen Hoca buna ne yapsın? Şapkadan kendisini çıkartıp, kendisi mi oynasın Amsterdam’da?

Başlıktaki “Zor Dostum Zor” şarkısını hepimiz hatırlarız. Mehmet Pekün pek güzel seslendirmişti 80’lerden hemen önce. (Yakın zamanda Muazzez Ersoy versiyonu da fena değildir hani). Bizim işimiz bu akşam bu şarkıdaki arkadaşın durumundan daha zor ama gene de biz yazıyı Stephen Hawking’le bitirelim:” hayat ne kadar kötü görünürse görünsün, hayatın olduğu yerde umut vardır”

Aynı umutla; hem Beşiktaş’a, hem de Fenerbahçe’ye (Olympiacos) ve Galatasaray’a (Olympic Marsilya) başarılar diliyoruz.

Haydi bastır Türkiye!

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...