MUTLU OLMAK YA DA OLMAMAK!
Geçtiğimiz hafta Sabahın Sultanı Seda Sayan programının konuğu Op. Dr. Banu Küçükpolat’tı. Kalp ve Damar Cerrahisi olan doktor hanımın dansı, sadece programa değil, sosyal medya gündemine damga vurmuş görünüyor. Sanırım herkes istiyor ki canlı yayınlara çıkan doktorlar sadece konuşsun, hastalıklar ve tedaviler hakkında bilgi versin, sonrada gitsin. Hatta kimi zaman doktorlar konuşmasın, gülmesin, isterseniz nefeste almasınlar.
Banu hanımı ve enerjisini takdir ettim. Artık o kadar mutsuz bir toplum olma yoluna girdik ki böyle güzel enerjilere ihtiyacımız var. Hem de ne ihtiyaç… Mutluluğa, eğlenceye ihtiyacımız olmasına rağmen ama yine karalamaya bayılıyoruz. Laf etmeye, söylenmeye. Bunlar zaten bizim en büyük hobimiz. Bizden mutlu olanı üzmeye çalışmak, daha iyi olanın işini bozmaya çalışmak. Hatta insanlar artık ne kadar hoşlanmadıysa bu durumdan Banu hanıma Türk Tabipler Birliğinden inceleme başlatılmış. Ve Tabip Odası Başkanlığına gönderilen yazıda Banu Küçükpolat’ın tıbbi deontoloji ve hekimlik meslek etiği kuralları ışığında disiplin yönünden değerlendirilmesini ve sonucunun bildirilmesini istemişler. Eğer ki kendisinin meslek ile ilgili yetersizliği eksikliği varsa bu soruşturma gerçekten çok normal. Ama konu tamamen canlı yayında dans edip göbek atmak ise, bu yapılan psikolojik şiddetten başka bir şey değildir. Kadına şiddet diyoruz ya şiddet sadece dayakla olmuyor ne yazık ki. Ve şiddetin her türlüsünün bitmesi dileği ile…
