KADINLIK KARMAŞASI!
Metro'da oturuyorum.
Yanımda okuldan çıkmış, 14 yaşlarında 3 genç kız var.
Ellerinde cep telefonları var, harıl harıl sosyal medyalarına giriyorlar, "bak bana ne yazmış" diye birbirlerine gösteriyorlar.
Facebook’tan Instagram’a atlıyorlar, oradan oraya atlıyorlar ve heyecan içinde anlatıyorlar.
Ağızlarında erkek arkadaş konuları.
Biri diğerine diyor ki "ona engeli bastım, kim bilir ne haldedir".
Cep telefonlarına bakarken ben de onların yüzlerine bakıyorum.
İnanılmaz yükselmişler, dünyanın en eşsiz, en bulunmaz, en ulaşılmaz genç kızları duygusundan dudaklarını sağa sola kıvıra kıvıra, şaplata şaplata telefonlarına bakıyorlar.
Sanki Rihanna milyonlarca takipçileri var ve tüm dünya onların paylaştıklarını görüyor.
Biri diğerine, "story’de şunu paylaştım, herkesi yere yapıştırdım" diye anlatıyor.
Herkes dediği kaç kişi acaba?
Anlıyorum ki!
Cep telefonları öylesine bir öz güven kazandırmış ki, en yakın dostu o olmasa varlığı olamaz egosuna sahipler.
Öylesine sıkı sıkı sarılmışlar ki.
Varlığını cep telefonuna borçlular.
Varlıkları o ellerindeki cep telefonlarında.
Ne çiçek ne böcek ne hayat dair tek bir cümleleri yok.
Kendi yaşlarında konuşabilecekleri hayata dair tek bir cümleleri yok.
Cep telefonları.
Sosyal medyalar.
Erkekler.
Konum kadınlar olduğu için yazıyorum ve kadınlar üzerinden pek tabi ki ahlak aramıyorum.
Böyle bir şey asla yapmam.
Ama her yaş kadın, kendini kaybetti, kendini nerede bulacağını bilmiyor.
Herkes kendi dünyası dışında, başka dünyaların içinde yaşamak istiyor.
Kimse çocuk değil.
Kimse genç kız değil.
Kimse genç kadın değil.
Kimse yaşını almış kadın değil.
KADIN 66 yaşında, ama yıpranmış, daha büyük görünüyor, facebook’ta erkek bakıyor, birini beğeniyor like yapıyor.
Okuma yazmam pek yok ama, beğendim işte diye anlatıyor.
Beğendiği adam 36 yaşında ve 3 ay konuşuyorlar
Sonrası adam evlenme teklif ediyor.
Konu hiç şaşmaz paraya geliyor ve bu kadının 100 bin TL üzerinde parasını alıyor.
Kadın kıkır kıkır gülerek, "sevdim" diye anlatıyor.
Kadınlar nerede olduğunu bilmiyor.
Biz kadınlar neden devamlı sorunlar yaşıyoruz ve çileli hayatı hak etmiş gibi yaşıyoruz.
Canımıza, huzurumuza mı susadık?
Ruhumuz mu kurudu?
Akıl tutulması mı yaşıyoruz?
Üç günlük hayatta yaşadıklarımız bize reva mı, yetsin mi?
Kulaklarımıza küpe olan dersler yok mu?
Dünyanın ayarları ile oynandı biliyorum.
Ama biz kadınlar çok önemliyiz, kendimize gelelim.
Sağlam durmalı ve sağlam kalmalıyız.
Hadi iyileşelim kızlar.
Funda'nın aklındakiler!
... YUKARIDA size kadınları anlattım.
Bakın başka arsız bir kadın ne yapmış.
Tiktok arsızı, utanmazı bir kadın, KADES'i arıyor, "tehlikededir" butonuna basıyor.
Polisler apar topar kadının yanına geliyorlar, arsız kadın ne yapıyor?
Cep telefonunu çıkarıyor ve olanı biteni kayıt yapmaya başlıyor.
Ve Tiktok'a yüklüyor.
Arsız kayıt yaptığı videosunda polislerden özür diliyor, "ben hemen iptal tuşuna bastım niye geldiniz" diyor.
Güya yanlışlıkla "tehlikededir" tuşuna basmış, sonra hemen iptal tuşuna basmış.
Güya aklında hiç Tiktok çekmek yokmuş.
Bakın bu utanmaz kadın Tiktok uğruna KADES'i kullandı.
Polisler gelince sinsi sinsi videosunu çekti.
Polisler gidince edepsizce paylaştı.
Bu konu çok önemli bence bu kadını, "emniyet güçlerini kandırmak ve oyalamaktan" hapise atın.
Ve hep söylüyorum, kimseye faydası olmayan, ahlaksızlık içindeki Tiktok kapatılsın.
Funda'nın aklındakiler…
... SEVGİLİ arkadaşlarım.
Ev telefonlarına dikkat.
Cep telefonlarına dikkat.
Dolandırıcılar azmış kudurmuş vaziyette, her tarafa saldırıyorlar.
Sizi arayan kimseye asla kimlik bilgilerinizi vermeyin.
Dolandırıcılık çeteleri var, tapu, nüfus, GSM şirketlerine sızmış, banka hesabınızın bakiyelerini bile ele geçirmişler.
Unutmayın.
Polis jandarma ya da başka görevli bankadaki paranızı bilemez.
Telefonda hiçkimse sizden para ve altın isteyemez.
Asla size sorulan sorulara cevap vermeyin ve asla direktifleri kabul etmeyin.
PKK, FETÖ palavralarına asla inanmayın.
Hiç dinlemeyin.
Hemen telefonun suratına kapatın.
Ve çok mu arıyorlar, hemen en yakın karakola gidin şikayet edin.
