İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR 

YAYINLAMA:

Günümüzde insanlar yalnızca bayram yapıyor. Oysa eskiden bayram yapılmasından çok yaptırılması önemsenirdi. Bunun için fakir fukara gözetilir, mesela bakkallardaki borç defterleri, mahallenin zenginleri tarafından gizlice kapatılır, küsler barıştırılır, âşıklar buluşturulur, aile buluşur ve birlik beraberlik ruhu hissedilirdi. Bugün bunların pek çoğunu artık önemsemeyen bir toplum var.

Bayram temalı kamuoyu araştırmasına göre Türk halkının yüzde 81’i eski bayramları özlüyormuş.

Bayramlar birleştirirdi, kavuştururdu, bir arada tutardı bizi. Şimdilerde bayramlar bizi ayırıyor. Bayram gelince artık kimse evinde oturmuyor. İş hayatının stresinden mi kaçılıyor konu komşudan mı yoksa kendinden mi bilinmez. Günümüzde özellikle bayramlar tatil ya da dinlenme fırsatı olarak değerlendiriliyor. Her bayram gelişinde artık alışkanlık olmuş: "Evde yokuz”

Nerede mi o eski bayramlar? Tatile çıktılar!

Büyük küçük, eş dost, konu komşu bayramlaşmayı bırakın artık kimse kimseye bir bayram kartı bile atmıyor. Cep telefonlarımızın toplu mesaj gönderme teknolojisinden faydalanıp avutuluyoruz. Ne güzel yazmış Murathan Mungan : "Yenik düşüyor her şey zamana, biz büyüdük ve kirlendi dünya….” Evet, her şey binip gitmiş uçurtmalara…

Farkında mısınız modernleştikçe uzaklaştık birbirimizden! Hadi gelin çocukluğumuzda ki bayramları anımsayalım biraz.

O ne güzel sevinç, o ne güzel heyecan kaplardı içimizi. Bayram yaklaştıkça günleri dar, sabahı zor ederdik. Evin erkekleri sabah namazına gider dönüşte sıcak ekmekle gelir ev ahalisi önce birbiriyle bayramlaşır sonra otururdu kahvaltıya. Akşamdan başucumuza koyduğumuz bayramlıklarımızı giyinmek için sabırsızlanırdık. Sokaklar cıvıl cıvıl, çocuklar sıraya girerdi kapılarda el öpmek için: ” Bayramınız kutlu olsun amca, teyze. ” Birkaç gün öncesinden hazırlanan şekerler tutulur, kolalı ütülenmiş mendiller verilirdi. Cepler şekerle dolardı. Bazı aileler bayram harçlığı verir çocuklar sevinçten uçardı. Eve gelecek misafirler için 2 gün öncesinden baklava börek açılırdı. Kolonya ve badem şekeri hazır tutulur hatta sigara bile ikram edilirdi büyük bir hevesle.

Bayram denilince anneleri bir bayram temizliği telaşı alırdı. Şöyle dipli köşeli kapı baca temizlenirdi. Geniş aile sofraları kurulurdu sonra. Kaybedilen yakınlar bayramlarda unutulmaz, arife günü mezarlık ziyaret edilirdi, dualar okunur, mezar başı çiçekleri sulanırdı.

Bayramların bir başka özelliği de küskünleri barıştırmaktı. Hoşgörü ve sevgi ön plana çıkardı. O gün tüm mahalleli birbiriyle bayramlaşır, eller öpülürdü. Posta kutularını Çiçekli bayram tebrik kartları süslerdi. Bayram sabahı top atışı yapılır bayram müjdelenirdi.

O gün çocukların ceplerinin dolu olduğunu sezen seyyar satıcılar da bayram telaşına kapılırdı. Şekerciler sıraya girer, bakkallar mantar ve çatapat satmakta satış rekorları kırardı.

Sizin anlayacağınız 3-4 güne sıkışmış kocaman bir mutluluktu eski bayramlar.

Şimdilerde Kapılar çalmaz oldu, çocuklar kayboldu. Bu bayram da yine ellerimizden kayıp gidecek ve bizler o eski bayramları hep özleyeceğiz…

Birlik, beraberlik içinde dostça kardeşçe geçireceğimiz nice bayramlar diliyorum…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...