İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

KAVGA VE KAOS

YAYINLAMA:

Türk Sporu’nun ana unsurları arasında yaşanan, kavga, (gerilim, tartışma, anlaşamama, ne derseniz deyin) gereksiz bir enerji israfına yol açmakta ve hızla tarafları politize ederek kaotik bir hal almaktadır.

Bu durumun hem Türk Sporu’na hem de bu tartışmaların taraflarına fayda getirmeyeceği daha önce yaşanan tecrübeler ışığında defalarca deneyimlendiği halde sürdürülmesi en basitinden ferâsetsizliktir.

Fenerbahçe ile Trabzon arasındaki tartışma kimsenin işine yaramaz. Ancak ülkede karışıklık çıkmasından medet uman illegal yapıların hoşuna gider ki onlar ellerinden gelse herkesi herkesle kavga ettirip seyrine durmayı isterler en çok. Sadece bu değil onlar Galatasaray’la Beşiktaş da kavga etsin isterler, Fenerbahçe ile Anadolu Efes de, ülkede huzur bozucu ne kadar tartışma varsa kaşıyıp o yarayı kanatana kadar da içleri rahat etmez.

Burak Elmas Başkan bu gerçeğin farkına varıp Fenerbahçe ile Galatasaray’ın rekabetinin ülkeye fayda sağlayacağını ama iş kavgaya dönünce bunun başka amaçları olanların işine geldiğini anladı ve buna uygun bir diplomasi geliştirmeye çalıştı fakat bunun bedelini “ibrasızlık”la ödettiler ne yazık ki. “Bazı konularda anlaşamayız ama anlaşmadığımız konularda da kavga etmek yerine birlikte çalışma irademiz var” beyanı önce kendi camiasında pek hoş görülmemişti yakın geçmişte.

Buna benzer şekilde spor ve özellikle futbol camiasındaki gerilim ve karışıklıkların ülkeye fayda getirmeyeceğini, bilakis ilerleme enerjisini boşa harcattığını elbette “etkili ve yetkili” büyüklerimiz de görüyor olmalı. (Gerçi son yaşananlarda onların bir kısmını taraf/taraftar olarak gördüğümüz için bu işin çözümü de galiba 30 Şubat’a kalıyor.)

Ortada bir “irade” olduğu ve bu iradenin bu sene her türlü yol ve yöntemi “netice” almak için kullandığı, konunun menfaatdarlarının bu iradeden beslendiği, bu iradeye yaslandığı ortaya saçılan tapelerden, istifalardan, şundan, bundan (mesela VAR ve MHK operasyonlarından) anlaşılıyor.

(Bir de bu işin “yancıları” var farklı hayalleri olanlardan. Bulanık suda balık avlamak için güncele uyumlu renkteki kravat ve atkıları takıp hemen piyasaya dalıveriyorlar ama bu onlara ne kazandırır ne kaybettirir belli olur yakında.)

Neyse ezcümle şunu söyleyelim; kimin ne ajandası olursa olsun, kimin ne farklı niyeti bulunursa bulunsun unutmayalım ki “kurt, puslu havayı sever”, gerçekten iyi niyetli olan hiç kimse de sisli, puslu, kimin ne yaptığının belli olmadığı havaları sevmez. Önce bu sisin ve pusun ortadan kaldırılması gerekiyor duruma vaziyet eden “büyüklerimiz” tarafından. Sonrasında hem şu anda yaşanan kaotik durumun hem de bundan sonra vuku bulacak bu türden durumların yaşanmaması için sis-pus üreten yapıların yerine şeffaf ve denetlenebilir, yeri geldiğinde çatır-çatır hesap sorulabilir/hesap verilebilir bir idari spor organizasyonuna acilen ihtiyaç duyulmaktadır.

Fıkradaki gibi “biraz da biz ölelim” demek yerine güce değil Hakka ve adalete dayanan bir yapı kurmazsak ne ligimiz lig olur, ne futbolumuz ilerler ne de maçlarımızı yayınlayacak birini bulabiliriz. Çünkü malımız değersiz ve defolu olarak görülür ona değer biçenlerin gözünde Vesselam.

Haydi kalın sağlıcakla,

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...