İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​O KAFA

YAYINLAMA:

Gazetecilik mesleğinin duayenlerinden, günlük köşe yazısı geleneğinin yaşayan efsanesi ve ultra uzun maraton koşucusu Rauf Tamer’in “O Kafa” diye isimlendirdiği bir zihniyet vardı hatırlarsınız. Sürekli negatif enerji yayan, hiçbir şeyi beğenmeyen, geçimsiz, hazımsız, politik olarak iflas etmiş ve devrini tamamlamış artıklar için kullanırdı o deyişi.

Geçen hafta Bükreş’te Beşiktaş’ın Dinamo Kiev’i yendiği maçtan sonra da Beşiktaş’a değil de Afrika Milli Takımına yenildik türünde açıklamalar yapınca hah dedik Luce’nin kafa da “O Kafa” ile aynı minvalde gidiyor.

Gerçi daha sonra AA’ya yaptığı açıklama ile sözlerinin yanlış anlaşıldığını o sözleri Beşiktaş’ı methetmek için söylediğini beyan ediyor Rumen hoca ama hepimiz biliyoruz ki Lucescu’da dilin kemiği pek yok. Önce ağzına geleni langadanak söylüyor sonra tepki görürse ufak bir geri vites ile durumu kurtarmaya çalışıyor. Yıllar önce Galatasaray, Şampiyonlar Ligi’nde oynarken gene bugünlerdeki gibi bir maç erteleme talebi olmuştu da kabul görmeyince “köpekler istedi diye atlar ölmez” diyerek ortalığı karıştırmıştı Beşiktaş ve Fenerbahçe’yi kastederek.

Geçen senelerde bir de; Şampiyonlar Ligi ön eleme aşamasında Fenerbahçe karşısında Kadıköy’de tribünlerle diyaloğa girmiş, Fenerbahçe’yi hakem desteğiyle safdışı bıraktıktan sonra da çiğ-çiğ konuşmuş tecrübesinden ve yaşından beklenmeyecek tavırlar sergilemişti. Bizde biraz azaldı kredisi Rumen Hoca’nın. Jesus öncesi Fenerbahçe ile bir ara adı geçmişti ama son yaşananlardan sonra iyi ki olmamış diyesi geliyor insanın.

Marcello Lippi, Sir Alex Ferguson gibi klas hocalarla aynı tertip olmasına ve onlar bu işleri çoktaan bırakıp torun-torba sevme aşamasına geçmelerine rağmen muhtemelen parayı çok sevmesinde olsa gerek hocalığa devam ediyor Lucescu. Brezilya ve Güney Amerika pazarına olan eskilere dayanan erişimi ile ucuza mâlettiği topçuları parlatıp satarak önemli paralar kazandıran bir sistemi var bildiğimiz kadarıyla. Üçe beşe aldığı isimsiz birçok futbolcu özellikle İtalya ve İngiltere pazarında bol sıfırlı bonservislerle şöhret basamaklarını tırmandı uzun yıllardır. Fakat şimdilerde o işler de pek çalışmıyor anlaşılan.

Ortalığa para saçan Suud takımlarından hiçbirinde Lucescu’nun bir futbolcusunu hatırlamıyoruz en azından bu sezon için. Demek ki o işler de artık eskisi kadar ekmek getirmiyor.

Bir de gittiği takımlarda kendinden sonra görevi devralacak hiç ikinci adam yetiştirmez diye bilinir Lucescu. Varsa kendisi, yoksa kendisi durumları yani anlayacağınız. Bir de oğlu Razvan’ı pazarlamaya çalışır ha bire. Keşke bu kadar negatif bir yazı yazmasaydık ama maalesef yaşadıklarımız bunlar.

Yarın idrak edeceğimiz 30 Ağustos’la birlikte takımlarımıza üstün başarılar diliyoruz. Haydi bastır Türkiye…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...