CUMHURBAŞKANIMIZ ABD'YE GİDERKEN
Cumhurbaşkanımız ve kalabalık heyetini ABD’ye uğurladık. Esasında Cumhurbaşkanımız ABD’ye resmi bir ziyaret yapmıyor. Yapılan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun açılışına katılmak ve başka devlet liderleri ile görüşmeler yapmak için bir yolculuk.
Bu tür yolculuklara hem gazeteci hem de danışman olarak rahmetli Özal’la, rahmetli Demirel’le ve son olarak da Allah uzun ömür versin Recep Tayyip Erdoğan’la gitmek kısmet oldu. Başbakan Erbakan’ın başdanışmanlığını yaptığım zamanlarda ise ABD’ye ayak bile basamadık…
Cumhurbaşkanımızın New York ziyareti Türkiye-ABD ilişkilerinde tuhaf rüzgârların estiği bir zamana rastlıyor.
Bir tarafta Selçuk Bayraktar’ın ABD uçak gemisine yaptığı ziyaret ve onun yanında Ege’de TCG Anadolu amiral gemimizin ABD güçleri ile yaptığı ortak askeri manevralar ama öbür tarafta da ABD’nin “önce şu İsveç’i NATO’ya alın sonra F-16’ları konuşalım” mesajları ile başlayan ve Washington’dan gelen bir dizi olumsuz sinyaller…
Bir bakıyorsunuz ABD bir Türk vatandaşına ve beş şirketimize Rusya ile bağlarından dolayı yaptırım kararı alıyor… Ve bu yaptırımlar tam Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in Orta Vadeli Programı tanıtmak ve krizdeki ekonomimizi canlandırmak için destek arayışı çerçevesinde yatırım çekmek için Almanya ve ABD’ye yapacağı geziler sürecinde ilan ediliyor…
ABD’den gelen haberlere göre Margiana İnşaat Dış Ticaret Limited Şirketi, CTL Dış Ticaret Limited Şirketi, Demirci Bilişim Ticaret Sanayi Limited Şirketi, Denkar Gemi İnşa Şirketi, ID Ship Agency ve sahibi İlker Doğruyol ABD ambargosuna alındı.
Bir bakıyorsunuz ABD İnsan Ticaret Raporunu güncelliyor ve Türkiye’yi çocuk asker kullanan ülkeler listesinde adını geçiriyor ve Dışişleri Bakanlığı sert bir tepki ile cevap veriyor… Ne oldu da şimdi böyle bir güncellemeye gerek vardı? Neden ABD’nin Kuzey Suriye’deki müttefikleri YPG ve PYD bölge çocuklarını zorla askere alıp cepheye sürerken Washington Ankara’ya böyle bir çamur atar?
Uluslararası ilişkilerde bu tür rastlantılar normal değil. ABD son yaptırım kararında yalnız Türk şirketlerini hedef almadı ama yine de bu işte bir tuhaflık var… Bunlar aba altında sopa gösterilen hareketlere benziyor.
Biz “Dünya beşten büyük” diye BM’yi sallamaya çalışalım ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa bize bazı gerçekleri göstermeye devam ediyor…
