İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

​KARBON VERGİSİNE KARŞI SÜBVANSİYON

YAYINLAMA:

“Her yıl iki milyar ton kömürün yakılması, atmosfere yedi milyar ton karbondioksit salımına neden oluyor. Dünyanın sıcaklığındaki artışın etkileri birkaç yüzyıl içinde görülecektir.”

Bu uyarı bundan 111 yıl önce yapıldı. Yeni Zelanda’da yayınlanan, 14 Ağustos 1912 tarihli Rodney and Otamatea Times, Waitemata ve Kaipara Gazette gazeteleri, birkaç yüzyıl deseler de bir asır geçmeden beklenen etki, gün yüzüne çıkmıştır.

İklim değişikliği hatta Guterres’in deyimiyle “iklim kaynaması”nın etkilerini beklenenden daha hızlı göstermesi, kuzey ve güney ülkelerini teyakkuza geçirmiştir.

Avrupa Birliği (AB), iklim değişikliği ile savaşta, uluslararası arenada en ön planda yer alıyor. Ursula von der Leyen, 2019 yılında açıkladığı yeni büyüme stratejisi, Avrupa Yeşil Mutabakatı’na “aya ayak basmak” kadar önem atfetti.

Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi (AB ETS) reformuna ilişkin yasal düzenlemelerin ve yeni AB Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizmasının (SKDM-CBAM) 16 Mayıs 2023 tarihinde, AB Resmi Gazetesi'nde yayımlanmasıyla önemli bir kilometre taşı geçildi.

Uygulama Yönetmeliği ise, 1 Ekim 2023'teki geçiş aşamasının başlamasından yalnızca altı hafta önce, 17 Ağustos 2023'te Avrupa Komisyonu tarafından kabul edildi.

SKDM başlangıçta, üretimi karbon yoğun olan ve en önemli karbon kaçağı riski taşıyan çimento, demir ve çelik, alüminyum, gübre, elektrik ve hidrojen gibi belirli malların ve seçilmiş öncüllerin ithalatına uygulanacaktır.

Bu genişletilmiş kapsam ile SKDM tamamen devreye girdiğinde, Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) kapsamındaki sektörlerdeki emisyonların yüzde 50'sinden fazlasını yakalayacak.

Geçiş sürecinin tamamlanıp, 1 Ocak 2026'da SKDM ana uygulama dönemi başladığında, ithalatçıların her yıl bir önceki yılda AB'ye ithal edilen malların miktarını ve bunların gömülü sera gazlarını beyan etmesi gerekecek. Daha sonra ilgili sayıda SKDM sertifikasını teslim edecekler. Sertifikaların fiyatı, salınan CO2 €/tonu cinsinden ifade edilen AB ETS tahsisatlarının haftalık ortalama açık artırma fiyatına bağlı olarak hesaplanacak. AB ETS kapsamındaki ücretsiz tahsisin aşamalı olarak kaldırılması, 2026-2034 döneminde SKDM'nin aşamalı olarak devreye alınmasına paralel olarak gerçekleştirilecek.

Teknoloji ve jeopolitik gerilimler, uluslararası ticareti şekillendiriyor. AB dışındaki yüksek karbonlu üreticiler, karbon fiyatı eklendiğinde AB pazarında daha az rekabetçi hale gelecektir. AB, alternatif ticaret ortakları aramaya başlayabilir, mevcut ticaret ortaklarından ürünlerinin karbon içeriğini azaltmalarını talep edebilir. Bu süreç küresel tedarik zincirlerinde de etkilerini gösterecektir.

Karbondan arındırma için teknolojiler mevcut ancak pahalı. Uluslararası rekabet için yeşil dönüşümün zorunluluk ancak maliyetini kim karşılayacak? Almanya, Thyssen-Krupp’a sağladığı iki milyar avro değerindeki sübvansiyon ile yeşil dönüşümü destekliyor. Bu örnek, büyük dönüşüm maliyetlerinin devlet desteği ile göğüslenebileceğini gösteriyor.

SKDM hayatımıza girdi. 2026’da resmen başlayacak. Türkiye, toplam ihracatının yüzde 40’ını gerçekleştirdiği AB pazarını kaybetmemelidir. SKDM etkisinden sıyrılacak yeşil dönüşüm için sübvansiyonlar ve fonların açılması, üretici ve ihracatçıya can suyu olacaktır.

[email protected]

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...