İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ESKİYE DAİR ANLAMLI HİÇBİR ŞEY KALMAMIŞ

YAYINLAMA:

Uzun yoldayım yine

Bu defa dönüş yolu.

Yolda, şemsiyelerini açmış, tahta tezgahlarına kendi ürünlerini yerleştirmiş, bölgenin satıcıları var.

Yola çıkıyor gençten birisi, işaret ediyor gel diye, arabayı çekiyorum duruyorum.

Çilek satıyor.

Kendi bahçemden diyor.

Kilosu kaç lira soruyorum.

Bugün kendime söz verdim, para konuşmayacağım ve para yazmayacağım.

Para yazmayacağım ama, Migros’taki çilek kaç lira ise bu da aynısı.

Zeytin satanlar var, zeytinyağını kendi sıkanlar var.

Marketlerde zeytin fiyatı neyse o, zeytinyağı fiyatı neyse aynı o fiyat.

Yahu nakliye yok, ambalaj yok, su pet şişesine koyduğun zeytinyağının fiyatı, neden market fiyatı gibi.

Eskiden uzun yolda, dura dura yol alırdık.

Her tezgahtan taze kendi tarlasından o gün toplanmış, sebze ve meyve ne varsa, ürünleri çok uygun fiyata alırdık.

Kasa ile çilekler.

Kasa ile şeftali aldığımız günleri hatırladım.

Tarladan ürünler aldık, taze taze diye çok sevinirdik.

Masum sohbetlerin, masum çocukları idik.

Hiçbir şey almıyorum, 1 lira dahi size vermeyeceğim diyorum.

Yolda outlet var.

Duruyorum.

Outlet yazan ne kadar dükkan var ise, hiçbirinde yazılan satış fiyatları, outlet fiyatı değil.

Havlular, çarşaf nevresim takımları, yataklar, aksesuarlar, hepsi şehirde ne ise aynı o.

İstanbul’da şehirde ne ise bunlardaki de aynı.

İnanılmaz fiyatlar.

Akıl almaz fiyatlar.

Karı, koca ve ergen çocukları mağazadan çıkıyor, çocuk ergen sesi ile bağırıyor, baba ya! bi spor ayakkabı alamadım, bu ne ya, İstanbul'da da fiyat aynıydı.

Elleri boş, poşetleri yok, öylece arabalarına bindiler ve gittiler.

Bende hiçbir şey almıyorum.

Ülke insanı değişmiş.

İnsanı geçmişe güzelliklere bağlayan tek satır şiir kalmamış.

Etraf çakal dolmuş.

Anladım ki para dışında herkes ve her şey yalan.

Bir gün, kalben bağlı olduğunuz eskiye dair anılarımızı mumla arayacağımız hiç aklıma gelmezdi.

Yolların kenarında duran bütün köylü bozulmuş.

Bundan böyle.

Ne esnafa, ne köylüye zerre kadar duygum kalmamıştır.

Esnafta zor durumda yalanını dinlemeyeceğim.

Hayat işte.

İnsanlık iste.

Bir karış suda debelenip hep beraber boğulacağımız günlere selam olsun.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...