İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Şarkısız devrim olmaz!

YAYINLAMA:

Bu söz, Augusto Pinochet tarafından darbe ile ortadan kaldırılan Şili’nin Marksist devlet başkanı Salvador Allende’ye ait.

Bu yazıda darbeleri değil, şarkıları, devrim yapan şarkıları konuşacağız. O halde yakın geçmişe doğru biraz göz atalım mı?

***

Victor Lidio Jara Martinez (1932-1973) İşçi sınıfının partisi olan “Unidad Popular”da, sanat bölümünün yöneticisi olarak görev yaptı.

Şarkıları toplumun sorunları ile alakalıydı. Victor Jara, Güney Amerika’da birçok sanatçı ve aydının katıldığı devrimci hareketlerin içinde yer aldı. Politik düşüncelerini şarkılarıyla anlatmayı seçmişti. Birçok protest müzik yapan şarkıcı gibi komünistti.

***

İlk albümünü1966 yılında çıkaran Şilili müzisyen Victor Jara, 1973 yılında diktatör Augusto Pinochet tarafından Salvador Allende’ye yapılan antikomünist darbe sonrasında tutuklandı. Şili Ulusal Stadyumunda işkence gördü.

Gitar çalamaması için elleri kesildi.

Sergio Ortega tarafından bestelenen ve Allende’nin 1970 yılındaki seçim kampanyası sırasında kullanılan şarkı; “Kimsenin kuşkusu olmasın, biz kazanacağız” diyordu.

Pravda muhabiri Vlademir Çernisev, stadyumda işkence gören Jara’nın hala şarkıyı mırıldanmaya çalıştığını, diğer tutukluların da ona eşlik etmeye başladıklarını yazacaktı...

Victor Jara, gördüğü işkencelerden sonra makinalı tüfekle katledildi.

***

25 Nisan 1974 yılında Portekizin ulusal radyo kanalında, Zeca Afonso'nun “Grandola, Villa Morena” isimli şarkı çalınıyordu. Bu şarkıyı, “La casa de papel” adlı diziyi izleyenler de hatırlayacaktır.

“Grandola, esmer şehir/ kardeşliğin şehri/ birbirine göz kulak olan insanların şehri, ah şehrim” diyordu şarkıda...

***

Şarkısız devrim olmaz!

Otoriter diktatörlükten demokrasiye geçişi başlatan “Karanfil Devrimi”nin simgesi olan iki şarkıdan birisiydi Grandola, Villa Morena.

1970 yılı başlarında Jose Alfanso’nun bazı şarkıları komünizmle ilişkili olduğundan çalınması yasaklanmıştı. Ancak bu şarkı yasak kapsamında değildi.

Sol görüşlü askerler tarafından oluşturulmuş MFA (Silahlı Kuvvetler Hareketi) askeri darbe operasyonlarının başladığını ülke çapında duyurabilmek için bir sinyale ihtiyaç duyuyordu.

Daha sonra iki sinyal kararlaştırıldı.

Birincisi; Paolo De Carvalho’nun “E Depois de Adeus” (Ve vedadan sonra) isimli şarkısı, ikincisi ise; Sözleri Jose Nisa’ya, bestesi Jose Calvario’ya ait olan, Jose Alfanso’nun Grandola, Villa Morena isimli şarkısı olacaktı.

***

İlk sinyal, 24 Nisan’da saat 22;55’te, ikinci sinyal, 25 Nisan 1974’te yayınlandı.

Yayınlardan sonra stratejik noktalar MFA birlikleri tarafından işgal edildi. Askeri darbe başarıyla sonuçlandı.

Radyolardan sokağa çıkma yasağı ilan edilmesine rağmen, halk destek vermek için sokaklara inmişti.

Lizbon’da bulunan karanfilleri tankların ve silahların namlularına sokmuşlardı. Kan dökülmeden gerçekleşen bu darbe dünya da ve ülkede “Karanfil Devrimi” olarak anıldı.

Her yıl 25 Nisan günü Portekiz’de “Özgürlük Günü” olarak kutlanıyor.

Anti-faşizmin ve devrimin sembolü olan Grandola Villa Morena isimli şarkıyla...

Sevgiyle kalı

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...