İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Türkiye ve Ekoloji

YAYINLAMA:

Sevgili Okuyucularımız. Bu hafta beni çok mutlu eden bir haber arkasından hediyesini aldım. Tabi yine okuduklarımı sizinle paylaşacağım. Çalışma hayatımın son 25 yılını yaşadığım çok severek hizmet verdiğim İTÜ’nün Çevre Mühendisliği Kulübünün diğer üniversiteleri de davet ederek 3. Ulusal Ekoloji Ve Çevre Öğrenci Kongresi yapılmış ve varılan sonuçlar bir bildiri kitabı ile yayınlanmış.

O kitap hediyem oldu. Çok çok güzel konular var bu hafta sizinle paylaşmaya başlıyorum. Bu haftaki konumuz HES’ler. (Hidroelektrik Santralleri) Hes’ler barajları (biriktirmeli) ve nehir tipi olmak üzere iki türdür. Ülkemiz bu barajlardan da zararlar gördü. Yıllar önce Türkiye’nin sulak alanları olan vilayetlerden birer kişi çevre bakanlığınca Rize İkizdere de toplanmış yurtta durum çalıştayı yapılmıştı İstanbul’dan 5 kişi idik gördüklerim korkunçtu. Çok engebeli bir yapısı olan Karadeniz’de derelerin önü kesiliyor dere borulara alınıyor boru içindeki dere bir başka dereye götürülüp birleştiriliyor önüne baraj yapılıyor orada biriktiriliyor. O boruya alınmış derenin yanından geçtiği köyler susuz kalıyor hayvanları bitkileri su sıkıntısı yaşıyorlardı. “Akan su kir tutmaz” diye bir atasözümüz vardır. Bu söz bilimsel açıdan yanlıştır.

Baraj içinde biriktirilen veya borulanan su, güneş ışığından, oksijenden ve hareketten uzak kalacağı için zamanla mikrobiyel kirlenmeye maruz kalacaktır ve canlılığını kaybedecektir. Ayrıca küresel ısınma sebebiyle son yıllarda bölgedeki yağış rejimi bozulmuş ve kuraklık baş göstermiştir. Küresel ısınmanın günbegün artışının kaçınılmaz sonu olarak bu nehir tipi HES’ler zamanla düşmesi olası debilerle enerji üretemez hale gelecektir. Özellikle baraj tipi HES’lerle HES’lerle ilgili çarpıcı bir süreç’de bugün ABD’de yaşanmaktadır. Bu süreci ele almadan önce barajların bu ülkedeki geçmişine bir bakalım.1800’lerin sonunda başlayan büyük barajlar yapmak konusunda ABD’li yöneticilerin hemen hepsinin görüşü de aynıdır.

ABD Jeolojik Tetkik Dairesinin, 1881-1889 yılları arasındaki başkanı, Wesley Powell’in nehirler denize israf ediliyor sözü. 1902’de Başkan Roosevelt’e de ilham verir ve büyük baraj ve sulama projelerinin temeli atılır. Yüzyılın başında doğayı terbiye etmek kibriyle devasa barajlar ve HES’ler inşa eden Amerikalılar, bu gün son kullanma tarihi gelmiş binlerce barajı büyük maliyetler karşılığında sökmenin derdinler. Buradan ben ce alınacak ders ne yapacaksan doğayı tahrip etmeden yap. Mesela Türkiye’de Deniz dalgalarından, akıntılardan. Rüzgar ve güneşten yararlanarak enerji üretilebilinir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...