İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Anahtar Kelimeler-21 (Mafya)

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Kanun tanımazların suç işlemek maksadıyla kurdukları yasadışı örgüte “mafya” deniyor. Mafyayı teröristten ayıran şey, terörist devletin varlığına kastedip onu yıkmak isterken ve kendine özgü kıyâfetleri varken, mafya, günlük hayâtı diğer insanlarla paylaşıp devlet bürokratik açıklarından yararlanarak menfaat eder ve vatandaş ile devlet arasına girerek çıkar elde eder. 

Kısaca mafya, günlük kıyâfetiyle, paravan işyerinde toplum içinde var olan insanların kurduğu bir suç örgütüdür. Oysa “mafya” kelimesi bir kısaltmadır. Yani “Mafya” kelimesinin çıkış sebebi, paramiliter bir vatanseverlik teşkilâtının sloganıdır. İtalya, Napolyon tarafından işgâl edildiğinde İtalyan vatanseverler, bir yeraltı teşkilâtı kurmuştur. Millî Mücâdele’de bizim kurduğumuz Kuvâ-yı Millîye’ye benzetebileceğimiz bu teşkilâtının sloganı şöyledir: “Morte Alla Francia Italia Anela” (İtalya Fransa’ya ölüm diye bağırıyor). Bu sloganın baş harflerinden oluşan M-A-F-I-A, daha sonra başta Sicilya’da olmak üzere yasadışı örgütlerin ismi hâline gelmiştir. 

Baba (The Godfather) gibi filmler de bu kelimenin yaygınlaşmasına ve diğer dillere girmesinde etkili olmuştur. Mafya, devletin özel sektörle paylaşmadığı iktidar alanlarına müdahale eden bir yapıdır. Devlet, diğer alanlarda özel sektörle iş birliği yaparken İçişleri, Dışişleri, Adalet, Savunma ve Mâliye alanlarında yetkisini paylaşmaz. Yâni özel sektör, bir polis teşkilâtı veya ordu kuramaz; Türkiye’yi diplomatik olarak yurt dışında temsil edemez; özel mahkemeler kurup hâkim ve savcı istihdam edemez ve vergi toplayamaz. Mafya ise, devletmiş gibi vergi yâni haraç toplar. Devletin tekelinde olan polis ve askerin yerine geçip insanları, onları güvenliğini sağlama adı altında, tehdit eder, haraç alır. Adâlet sistemine alternatif bir yapı gibi davranıp kendince racon keser ve infaz yapar. Sözüm ona adâlet dağıtır. Vurur, kırar, yaralar, öldürür.

 Bir de bunu “delikanlılık” kisvesiyle yapıp sanki sâdece hukuktan kaçan gerçek suçlulara yapıyormuş gibi davranır. Ama nedense devletin özel sektörle paylaştığı yasal alanlara mafyayı girdiğini göremeyiz. Yapsa bile bunu paravan olarak kullanır. Turizm, sağlık, ulaşım gibi sektörlerde göstermelik yatırımlar yapar. Ama özel okul açıp fakir âilelerin çocuklarını burslu okutmaz. Fakirlere ulaşım, iletişim, turizm alanlarında ücretsiz hizmet sunmaz. Hele ücretsiz sağlık hizmeti sunan ve hayır kurumu olarak çalışan hastane veya sağlık merkezi açtığı hiç görülmez. Olsa olsa kendi yaralılarını emniyet kaydına girmeden tedâvi ettirmek için hastane açar. 

Mafyanın toplumsal sebepleri 

Maddî zenginliğin başarı olarak kabûl edildiği toplum yapısında rüşvet, yolsuzluk, ihâleye fesat karıştırma ve benzeri şeylerin çoğalmasında gördüğümüz gibi mafyalaşma da bâzı bürokratik uygulamalardaki anlamsız, gereksiz ve şekilci teferruatlar ve kırtasiye işleri sebebiyle hantallaşan hukuk sisteminin bu olumsuz özelliklerinden beslenmektedir. İnsanlar haklı oldukları konularda bile dava açmak, avukat tutmak, duruşmalara gitmek, çıkan sonuçtan tatmin olmayıp bir üst mahkemeye gitmek ve daha sonra da zaman aşımına uğrayıp davanın düşmesi, suçlunun hapse bile girmeden salıverilmesi gibi durumlar yüzünden, maalesef işini kısa yoldan halletmek için mafyanın kucağına düşmektedir. Buna kamu vicdanını tatmin etmeyen mahkeme kararlar da eklenince hukuk sistemi âciz gibi düşünülmektedir. 

İki yaşındaki bir kız çocuğuna tecâvüz eden bir sapık, tutuksuz yargılanıyor ya da nedense “iyi hâlden” yararlanıp afla serbest bırakılıyorsa, bu çocuğun acısını yaşayan yakınları, adâleti mafyadan ister duruma düşmektedir. Bankadan kredi çekmek için sayfalarca dosya ve onca teferruatla uğraşıp bir de malını mülkünü ipotek ettirmek yerine, tefecilik yapan bir mafyadan daha yüksek fâizle de olsa borç almayı tercih etmek, mafyayı güçlendiren bir durumdur. Özel hastanelere giderken bile “tanıdık doktor” aramak ihtiyâcı hisseden bir kişinin, dolaylı da olsa mafya yapılanmasını güçlendiğini bilmeliyiz. “Adamını bulup” ona “komisyon” vererek işini halletmeye çalışır. 

Mafya vizyonu engeller 

Toplumdaki bürokratik engeller sebebiyle devletin âciz duruma düştüğünü düşünen bireyler, sorunları yasal yollarla çözmek yerine yasadışı yollarla çözmeye tevessül etmenin yanında, kendi hayatlarıyla uzun vâdeli plan yapma ve vizyon sâhibi olma özelliğini de kaybederler. Mafya, yasadışı olsa bile, pratik ve anlık çözümlerle kendini câzip gösterdiği için insanlar, “lâzım olunca düşünürüz” gibi bir lâkayıtlık içine girer ve orta ya da uzun vâdede sorun çıkaran küçük sorunları halının altına süpürür. 

Bürokrasi yüzünden devletten alması gereken hizmeti almayanlardan bâzıları kendilerinde dağa çıkıp silahlanma hakkı gördüğü gibi, mafyatik toplum yapısı da sorunları şiddet, korku, tehdit, şantaj, haraç ile çözmek gibi bir açmaza girer. Ayrıca kamu ya da özel sektörde bir kariyer plânı yapan, bunun için üniversite eğitimi alan, yabancı dil öğrenen, kendini geliştiren bir genç, tüm bu gayretleri sonunda elde edeceği maddî gelir ile mafyatik bir yapılanmada yasadışı işler yaparak para kazanan kişinin geliri kıyasladığında câzip bir sonuç ortaya çıkmamaktadır. Suç işlediği için hüküm giyse bile bunun için ağır bir bedel ödenmediği gören bir genç, haftanın beş günü sekiz saat çalışmayı câzip bulmayabilir. 

Aldığı akademik eğitimin ona üzerinde adı yazan bir diplomadan başka bir şey vermediğini, sürekli bâzı sınavlara girerek iş sâhibi olacağını ve işe girmek için bir yerlerde tanıdık bulması gerektiği düşünen insanlar, toplumun belinde silahlı olmasa da kafasında kanunlara saygı duymayan sosyal mafyalar tarafından tahakküm altına alınmasına sebep olur. Ayrıca maalesef bu mafyatik yapıların yok edilmesi için uzun ve kararlı mücadeleler gerekirken, bu yapılar, en küçük bir zâfiyet ve boşluk bulduklarını kısa sürede ve çok çabuk yeniden peyda olabilmektedir. Dolayısıyla “mafya” derken sâdece yasadışı organize suç örgütlerini değil, sosyal hayâtımızın işleyişini engelleyen tutum ve davranışları anlamamız gerekmektedir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...