İstanbul
Orta şiddetli yağmur
3°

Hidrojende standartlaşma

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Küresel Liderler, Abu Dabi 2025 Sürdürülebilirlik Haftası Zirvesi’nde buluştu. Amacı, sürdürülebilir ilerlemeyi güçlendirmek ve ekonomik dönüşüm fırsatlarının kilidini açmak, olarak aktarıldı. 13 devlet başkanı, 140'tan fazla bakan ve hükümet yetkilisi, iş dünyası liderleri ve teknoloji öncüleri bir araya geldi. Zirve, yapay zeka ve insan uzmanlığı gibi ileri teknolojilerin yakınlaşmasının sürdürülebilir ilerlemeyi nasıl güçlendirebileceğini ve herkes için daha müreffeh bir gelecek yaratabileceğini araştırdı. 

Sosyoekonomik ve teknolojik ilerleme teşvik edilirse, 10 trilyon dolarlık potansiyel bir ekonomik dönüşüm fırsatı olduğu savunuldu. Elbette ana başlıklardan biri temiz enerji ve buna bağlı olarak yeşil hidrojen oldu. Avrupa Komisyonu derneği olan Hydrogen Europe CEO’su Jorgo Chatzimarkakis, Abu Dabi’de çok önemli bir konuyu dile getirdi. Küresel çapta çoğu ülkenin hidrojen stratejilerinde beşinci veya altıncı yılına girildiğini hatırlattı ve artık hidrojen sektörünü diğer sektörlerle karşılaştırmaya başlamamız gerekiyor, dedi. Petrol, gaz ve kömürün dünya çapında yüzde 10'luk bir pazar nüfuzuna ulaşması yaklaşık 55 yıl sürdü. Yenilenebilir enerji dünya genelinde yüzde 7-8 seviyesinde ve bu orana 20 yıl gibi bir sürede ulaştı. 

Hidrojen sektörü yine de çok erken bir aşamada. Ancak dünya standartlarının her yerde aynı olmasının sağlanması gerekiyor. COP29 Bakü’de hidrojen deklarasyonunu imzalanması bu açıdan çok önemli bir gelişme. Bir yıl önce COP28 Dubai’de, yenilenebilir enerji kaynaklarının üç katına, nükleer enerjinin üç katına ve enerji verimliliğinin iki katına çıkarılması kararlaştırılmıştı. Bakü imzası, temiz enerji sektörü için çok çok önemli oldu. Uluslararası Hidrojen Ticaret Forumu olarak adlandırılan küresel liderler, bazı temel ISO standartlarını benimsedi. Bu standartlar, küresel ticaretin para birimi olarak kabul ediliyor. 

Hidrojen sektörü yıllar boyunca emisyon ayak izini ve karbon ayak izini gösteren çok şeffaf bazı önemli standartlar geliştirdi. Artık herkesin aynı standartları, aynı yolları benimsemesi gerekiyor. Farklı coğrafyaların farklı siyasi kültürleri, farklı fikirleri var. Standartların benimsenmesi ortak dili oluşturacak. Bu nedenle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve ilgili kurumların mevzuatı hızla geliştirmesi, tamamlaması elzemdir. 

ABU DABİ’NİN ‘YEŞİL’RÜYASI 

Abu Dabi, yeşil hidrojende uluslararası bir merkez olma hedefini taşıyor. BAE Başkanı Şeyh Mohamed bin Zayed Al Nahyan himayesinde düzenlenen, Abu Dabi Sürdürülebilirlik Haftası, temiz enerji lideri Masdar tarafından destekleniyordu. Yeşil hidrojenin çeşitli sektörlerde evrensel olarak benimsenmesini geliştirmek için endüstri liderlerini bir araya getirdiler. Zirve, Abu Dabi'nin Düşük Karbon Hidrojen Politikası ve BAE'nin Ulusal Hidrojen 2050Stratejisi ile uyumlu bir çerçeve sundu. 

Masdar İcra Kurulu Başkanı Mohamed Jameel Al Ramahi, yeşil hidrojeni, enerji sistemlerinin dönüşümünde kritik bir dayanak olarak tanımlıyor. ‘Azaltılması zor sektörleri karbondan arındırmanın yollarını açar ve net sıfır hedeflerine doğru ilerlemeyi hızlandırmak için güçlü bir fırsat sunar. Daha sürdürülebilir bir dünya için yeşil hidrojen üretiminin hızla artırılmasını sağlıyoruz.” diyor. Masdar, BAE ekonomisinin çeşitlendirilmesini ve küresel enerji sistemleri dönüşümünü desteklemek için yeşil hidrojen yatırımlarını hızlandırıyor. BAE'de ve küresel olarak power-to-X projeleri geliştiriyor, yeşil hidrojen teknolojilerinin ön saflarında yer alıyor. On yıl içinde yılda 1 milyon ton yeşil hidrojen veya eşdeğeri türevleri üretme hedefi var. "Akıllı erken hareket etme" yaklaşımını savunuyor. 

Havacılık, denizcilik ve çelik gibi azaltılması zor sektörlerin azaltılmasına yönelik projeler geliştiren Şirket, yeşil amonyak, eMetanol, SAF, eMetan ve sıvı hidrojen için güvenilir tedarik zincirleri kurmaya yönelik projeler geliştiriyor ve bu sektörleri destekliyor. Ülke potansiyelimizi düşününce, Abu Dabi ile aramızdaki tek farkı kararlılık olarak açıklayabiliriz. Güneşimiz var, rüzgarımız var, suyumuz var, insan kaynağımız çok güçlü ve bütçe mutlaka oluşturulabilir. Temel mesele kararlılık. Hidrojene özel bir otorite atanması, mevzuatın tamamlanması ve ‘yeşil hidrojen endüstri bölgeleri’ ilan edilmesi, kararlılığın ilk güçlü adımları olacaktır.

 YEŞİLİN STANDARTLARI 

Avrupa Birliği, Renewable Energy Directive II (RED II) ile hidrojenin yenilenebilir kaynaklardan üretimine dair standartlar geliştirmişti. Ayrıca, Clean Hydrogen Alliance, yeşil hidrojen projelerine standart getirmek için çalışıyor. Almanya’da Ulusal Hidrojen Stratejisi çerçevesinde, yeşil hidrojen üretim ve ithalatına yönelik kalite kriterleri belirlendi. Japonya, Yeşil Amonyak Konsorsiyumu aracılığıyla hidrojen ve amonyak üretim standartlarını geliştirdi. ABD, Enerji Bakanlığı (DOE) tarafından yayımlanan "Hydrogen Shot" girişimi, karbon emisyon kriterleriyle hidrojen standartlarını belirledi. Tümü, alandaki büyük boşluktan kaynaklanıyor ve ortak bir standart belirlenebilmiş değil. Hidrojen standartları, hidrojen üretimi, depolanması, taşınması, kullanımı ve güvenliği için belirlenmiş teknik, çevresel ve kalite kriterlerini ifade ediyor. Bu standartlar, hidrojenin enerji sektöründe güvenli, verimli ve sürdürülebilir bir şekilde kullanılmasını sağlamayı amaçlıyor. 

 Üretim Yöntemleri: Hidrojenin üretim süreçlerine göre karbon ayak izi sınıflandırması (ör. yeşil, mavi, gri hidrojen). 

 Kalite ve Saflık: Farklı kullanım alanları için hidrojenin saflık derecesi (ör. yakıt hücreleri için yüzde 99.99 saflık). 

 Depolama ve Taşıma: Basınçlı tanklar, sıvılaştırılmış hidrojen ve türevlerinin güvenli taşıma ve depolama standartları. 

 Emisyonlar ve Çevresel Etkiler: Karbon emisyonu sınır değerleri ve çevresel sürdürülebilirlik kriterleri. 

Ayrıca, yeşil hidrojene özel değerlendirme başlıkları var: 

Karbon Yoğunluğu: Üretim sürecinde birim kilogram hidrojen başına emisyonun belli bir sınırın altında olması. Örneğin, Avrupa Birliği’nde yeşil hidrojen için karbon yoğunluğu sınırı, 1 kg H₂ üretimi için 3 kg CO₂ eşdeğerinden azdır. 

Enerji Kaynağı: Yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanan elektriğin kullanım oranı (ör. en az yüzde 90). 

İzlenebilirlik ve Sertifikasyon: Üretim sürecinin, kaynak kullanımının ve emisyon değerlerinin bağımsız sertifikasyon kurumları tarafından doğrulanması.

Gerek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı gerekse Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, bu alanda müthiş çalışmalara ve kadrolara sahip. Mevzuatın hızla çözülmesi elzem ve mümkündür.

 HAKEMİN MİLLİYETİ, MALİYETİ 

Çare bulamadık, güven erozyonunu çözemedik, hakemler ‘şimdilik’ hala bizim çocuklar. VAR hakemleri ise yabancı… Geçen sezon son altı haftada uygulanan sistem, dönemin büyük ve güçlü tartışmalarını bitirmişti. Bu kez, tartışmaların kaynağına VAR hakemleri oturacak gibi görünüyor. Kararlar açık, güven erozyonu sürüyor. Peki profesyonel hakemlerimiz ne kazanıyor? Sezon başında, TFF başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu yaklaşık yüzde 75 zam açıklamıştı. Buna göre hakemlerin maç başı ücretleri 30 bin TL'den 52 bin TL'ye çıktı; 120 bin TL olan aylık maaşları 200 bin TL oldu. Dünyayı doğru takip eden meslektaşlarımızdan Hüseyin Özkök, Almanya’da Bundesliga hakemlerinin ücretlerini derlemiş: (1 Euro =37 TL alınarak…) 

FIFA hakemleri: Yıllık 88.000 Euro - 3.250.000 TL 

5 yıl üzeri tecrübedeki Bundesliga hakemleri: 78.000 Euro – 2.886.000 TL 

Diğer hakemler: 68.000 Euro – 2.516.000 TL 

Maç başına hakem ücreti: 6.000 Euro – 222.000 TL VAR: 2300 Euro - 85.100 TL 

Sahada maç yönetmeyen VAR'lara ekstra olarak 6.000 Euro prim veriliyor. 

4. Hakem: 2.300 Euro Yardımcılar da maaş ve maç başı ücretlerde hakemlerin yarısını kazanıyorlar. 

2. Lig hakemleri 3.000 / 

3. Lig hakemleri 1.350 Euro alıyor. 

Hata da yapıyorlar ama Premier Lig hakemleri gibi iki temel düsturdan uzak kalmıyorlar: Adil karar / hızlı oyun… Hakemlik saygın bir iş. O saygıyı ‘yeniden’ kazanmak da kendi ellerinde.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *