Şarjım bitti, ruhum yüzde 1’de
Sevgili okurlarım, Carl Jung der ki: “Bir insanın ruhu yorulduğunda, bedenini dinlendirmek yetmez.” Evet, telefonlarımızı her gece şarja takmayı unutmuyoruz ama ya kendimizi? Tükenmişlik sendromu, hayatın sürekli “hızlı şarj” modunda yaşanamayacağını sert bir şekilde hatırlatan bir uyarı. İş hayatı, bitmek bilmeyen toplantılar, yetişmeyen projeler, özel hayatın drama dizisine dönmesi derken bir gün sabah alarmı duymaz hale geliyorsanız işte orada bir sıkıntı var demektir!
Tükenmişlik sendromu!
Peki nedir, kimlere Gelir? Tükenmişlik sendromu, kısaca “Hayır, ben artık yapamıyorum” sendromudur. Özellikle şu gruplar için kaçınılmaz bir bela olabilir:
✔ Sabahları yataktan kalkınca “Ben kimim, burası neresi?” diye düşünenler,
✔ Sürekli çalışıp bir türlü takdir edilmeyenler,
✔ Hafta içi sürünerek işe gidip, hafta sonu da mail cevaplayanlar,
✔ “Hayır” diyemeyip, omzunda dünya taşıyanlar,
✔ Yemek sipariş ederken bile “Hata yapmayayım” diye menüyü 30 dakika inceleyen mükemmeliyetçiler.
Yani modern çağın “daha çok çalış, daha çok üret” mottosuyla büyüyen herkes bu sendromun potansiyel adayı! Tükenmişliğin belirtileri: Çökmek üzere misiniz? Birkaç belirtiyi sıralayalım, kendinizi bu listede buluyorsanız bir mola alma vaktiniz gelmiş demektir: o Sürekli yorgunluk hissi o Motivasyon kaybı ve umutsuzluk o Uyku problemleri ve baş ağrıları o İnsan ilişkilerinde tahammülsüzlük ve yalnızlaşma o Kendini başarısız ve yetersiz hissetme Tamam, peki bu “Ben bittim” hissiyle ne yapacağız?
İşte tükenmişlik sendromunu kovmanın yolları:
“HAYIR” demeyi öğrenin! Her teklife atlamak zorunda değilsiniz. “Sen yaparsın” dediklerinde, “Belki ama yapmayacağım” diyebilirsiniz.
Tatil lüks değil, ihtiyaçtır! “Benim işim çok yoğun” cümlesi, dinlenmeyi hak etmediğiniz anlamına gelmez. Beyninize de ara verin!
Mükemmel olmaya çalışmayın. Unutmayın, dünya mükemmel insanlar değil, daha az stres yapan insanlar sayesinde dönüyor!
Sosyal bataryanızı doldurun. Uzun süredir konuşmadığınız bir arkadaşınızı arayın, “Ne yapıyorsun?” diye mesaj atın. Belki o da bitik modundadır, karşılıklı şarj olursunuz!
Profesyonel destek alın. Tükenmişlik, “Ben geçer” denip unutulacak bir şey değil. Bir uzmandan destek almak, uzun vadede hem psikolojinizi hem de fiziksel sağlığınızı koruyacaktır.
O halde, Kendinizi göz ardı etmeyin!
Tükenmişlik, sadece işkoliklerin değil, hepimizin kapısını çalabilecek bir durum. Ruhunuzun da bir pili var ve sürekli düşük şarjda çalışamazsınız. Kendinize zaman ayırmazsanız, bir gün sistem çöker! Ve unutmayın, siz iyi olmadığınızda, hiçbir şey yolunda gitmez. Şimdi derin bir nefes alın, kendinize bir kahve yapın ve şu soruyu sorun: “Ben gerçekten mutlu muyum, yoksa sadece otomatik pilotta mıyım?”