Kafa travmaları
Günümüzde endüstriyel futbolun olanca rekabeti körükleyici tüm unsurlarına rağmen, FIFA/UEFA’nın kural koyucu mekanizmaları sporcu sağlığını önceleyen ve bundan dolayı takımların mağdur olmasının önüne geçen kararları nadiren de olsa alıp uygulama konusunda oldukça hassas. Bunun en son örneği olarak da kafa travması nedeniyle oyuna devam edemeyen futbolcunun yerine giren yedek oyuncunun beş değişiklik hakkından sayılmaması uygulamasına başlanmasını sayabiliriz.
Bu ilave değişiklik hakkının rakip takıma da tanınması tam bir fair-play örneği olarak tarihe geçti. Yani hem sakatlanan oyuncunun takımı hem de rakibi beş değişikliğe ilave olarak altıncı değişikliği de yapabiliyor duruma göre. Covid 19 pandemisine kadar oyuncu değiştirme hakkı “3” olarak uygulanıyorken pandemi şartlarında bu hak + 2 ilaveyle “5” olarak uygulanmaya başlamıştı hatırlarsınız. Covid pandemisi tarihe karışalı kaç zaman oldu ama bu değişiklikte geriye dönüş olmadı. Aslına bakarsanız hocalar ve takımlar için bu imkân büyük bir kolaylık sağladı.
Yüksek tempo, yoğun maç trafiği haftada 2-3 maç oynayan futbolcular için bir nebze nefes alacak fırsat doğdu. Hocalar da taktik disiplin ve oyunun çeşitli varyasyonlarını bu sayede daha kolay uygulatabiliyor takımlarına. Bir de ekstradan bu ilave değişiklik hakkı takımın nerdeyse yarısından fazlasını maç içinde yenileme hakkı tanıdı futbol takımlarımıza. Böyle giderse yakın gelecekte belki basketboldaki gibi sahadaki tüm oyuncuların değiştirilerek dönüşümlü oynanan bir spor haline gelecek futbol. Bir futbolcunun sezonda 80-90 maç oynaması normal kabul edilir hale geldi.
(Dusan Tadiç geçen sezon (2023-24) Fenerbahçe’de 69 resmi maça çıkmıştı.) futbolcular sendikasının etkin olduğu ülkelerde bu konu organizatörlerle futbol emekçilerini daha sık karşı-karşıya getirmeye başladı. Gelelim kafa travmaları mevzuuna. Bu uygulama ilk kez ülkemizde Ümraniye-Karagümrük maçında yaşanmıştı. Geçen haftalarda ise Rizespor- Galatasaray maçında Alikulov, ve bu hafta Sivasspor- Beşiktaş maçında Ziya Erdal değişikliği ile daha sık görmeye başladık bu durumu. Ne var ki bu masum gerekçe ve vicdani uygulama çok yakında takımlarımız ve hocalarımız tarafından suiistimal edilmeye açık bir hâl alacaktır. İnsanımızın genelinde on-board olan “uyanıklık” modu devreye girecek ve ayağına darbe alan oyuncu yere yatarken kafasını tutup “yandım anam” diye feveranı basacaktır.
Bunun işaretleri de belirmeye başladı yakın zamanda. Allah hakemlerimize basiret versin. Bir şeylerin “suyunu çıkarmakta” üstümüze yok. Tüm dünyada tıkır-tıkır işleyen bu son derece fair- play kural bize gelince eğlencelik hale dönüşebiliyor maalesef. Bir de kupa ve turnuvaların final maçlarında uzatmalarda ilave olarak +1 oyuncu daha değiştirme hakkı önceki senelerde tanınan bir haktı biliyorsunuz. Bunu da katınca tam yedi oyuncuyu değiştirme hakkına sahip şu anda teorik olarak takımlarımız ki bu çok büyük bir imkan futbol adına.
Neyse inşallah hiçbir maçta travma ve kafa yaralanmalı pozisyonlar olmaz da bu opsiyona ihtiyaç kalmaz diyelim ve yazıyı bağlayalım. Ara transferle güçlenen Galatasaray ve Fenerbahçe’ye Avrupa Ligi aşamasında üstün başarılar ve centilmence bir lig dileklerimizle…