İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Türk futbolunda yeni dönem: Süper Lig AŞ

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Türk futbolu 1 Mayıs 2025’te tarihi bir dönemece girdi. İstanbul’da toplanan Kulüpler Birliği Vakfı, Süper Lig’in geleceğini şekillendirecek kritik bir karara imza attı: Süper Lig AŞ yeniden kuruluyor.

Artık sadece bir fikir değil, bir irade beyanı haline gelen bu yapı, Süper Lig kulüplerinin doğrudan hissedarı olacağı bir şirket modelini temel alıyor. Amaç, tıpkı İngiltere Premier Lig’de olduğu gibi ligin yönetimsel ve ticari tüm haklarının kulüplerin kontrolüne geçmesi.

1 Mayıs 2025 tarihinde Kulüpler Birliği Vakfı tarafından İstanbul'da düzenlenen toplantı, Türk futbolunun geleceğine dair stratejik nitelikte kararların alındığı bir dönüm noktası olarak kayda geçmiştir. Toplantının en çarpıcı çıktısı ise, uzun süredir tartışılmasına rağmen çeşitli gerekçelerle bir türlü kurumsallaşamayan Süper Lig AŞ yapısının hayata geçirilmesi yönünde alınan karardır.

SÜPER LİG AŞ NEDİR? YAPISI VE AMACI

Süper Lig AŞ, Süper Lig organizasyonunun tüm ticari haklarının yönetiminden sorumlu olacak bir anonim şirket formunda kurgulanmaktadır. Bu şirketin temel amacı, başta yayın hakları olmak üzere sponsorluk anlaşmaları ve diğer ticari faaliyetlerden elde edilen gelirlerin daha şeffaf, adil ve sürdürülebilir bir yapıda dağıtılmasını sağlamaktır.

Ayrıca şirketin, her sezon Süper Lig'de mücadele eden kulüplerin doğrudan hissedarı olması, karar alma süreçlerine aktif katılımın ve denetimin artırılmasını hedeflemektedir. Böylece Türk futbolunun kulüpler eliyle yönetilen, ticari mantığa daha uygun bir zemine oturtulması beklenmektedir.

GELİRLERİ ARTIRMAK GÜCÜ DAĞITMAK

Yeni yapı, yayın haklarından sponsorluklara, marka değerinden dijital platform gelirlerine kadar Süper Lig’in tüm ticari haklarını merkezileştirmeyi hedefliyor. Kurulacak anonim şirket sayesinde kulüpler hem daha fazla gelir elde edebilecek hem de bu geliri daha adil biçimde paylaşabilecek.

Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç, toplantı sonrasında yaptığı açıklamada bu adımı “tarihi” olarak nitelendirdi. “Artık kulüpler ticari konularda daha fazla söz sahibi olacak. Bu, Türk futbolunun yönetiminde zihniyet dönüşümüdür,” dedi.

DEĞİŞİMİN ARKA PLANI VE GEREKÇELERİ

Kulüpler Birliği Başkanı Ali Koç’un toplantı sonrası yaptığı açıklamalarda belirttiği üzere, bu dönüşüm fikri yeni değildir. Ancak geçmişteki girişimler, yasal ve yapısal eksiklikler nedeniyle başarıya ulaşamamıştır. Bu kez ise, gerek TFF ile uyumlu çalışılması, gerekse gerekli hukuki düzenlemelerin yapılması konusunda kararlılık göze çarpmaktadır.

Özellikle hisse devirleri, küme düşen ya da lige çıkan kulüplerin yeni yapıya entegrasyonu gibi konuların hukuki çerçevesinin çizilmesi yönünde ilerleme kaydedildiği anlaşılmaktadır.

SADECE GELİR DEĞİL YAPI DEĞİŞİYOR

Toplantının gündemi yalnızca Süper Lig AŞ değildi. Yeni hakem danışma kurulları, VAR uygulamaları, gençlik ligleri, müsabaka saatleri ve maç verilerine erişim gibi yapısal birçok konu da tartışıldı. Özellikle “Türk Futbolunun Anayasası” adı verilen bir çalışmanın başlatılması kararı, sistemsel bir reformun işaret fişeği olabilir.

Ali Koç, liglerdeki profesyonel takım sayısının 149’dan 60’a indirilmesi gerektiğini savunurken, bu konuda bir fikir birliği sağlandığını da belirtti.

SÜPER LİG AŞ NELER GETİREBİLİR?

Eğer süreç başarıyla yürütülürse, Süper Lig AŞ ile Türk futbolunu şu başlıklarda değişim bekliyor olabilir:

Gelir artışı: Yayın ve sponsorluk gelirlerinde ciddi artış.

Adil paylaşım: Büyük-küçük kulüp ayrımı gözetmeksizin gelir dağılımında denge.

Rekabet gücü: Avrupa kupalarında daha güçlü Türk takımları.

Kurumsallaşma: Şeffaflık, hesap verebilirlik ve profesyonel yönetişim.

Yatırım potansiyeli: Uluslararası yatırımcıların ilgisi artabilir.

BEKLENEN ETKİLER

Bu yeni yapılanmanın Türk futboluna etkileri çok yönlü değerlendirilebilir:

Gelir Artışı ve Paylaşım Adaleti: Kulüplerin yayın ve sponsorluk gelirlerinden daha fazla ve adil pay almaları sağlanabilecektir.

Kurumsallaşma ve Yönetim Kalitesi: Profesyonel yönetişim anlayışı, kulüp yapılarına da yansıyacak, şeffaflık artacaktır.

Avrupa ile Rekabet: Güçlü mali yapılar sayesinde Avrupa’da daha rekabetçi Türk kulüpleri görmek mümkün olabilir.

Yatırımcı İlgisi: Daha öngörülebilir ve profesyonel bir yapı, yerli ve yabancı yatırımcı ilgisini artırabilir.

ESKİ GİRİŞİMLER NEDEN BAŞARISIZ OLDU?

 

Aslında Süper Lig AŞ ilk kez konuşulmuyor. Daha önce de benzer yapılar kurulmaya çalışılmış, fakat hukuki zemin eksikliği, kulüpler arası uyumsuzluk ve yönetişim sorunları nedeniyle başarılı olamamıştı.

 

Bu kez fark ise şu: Kulüpler, hisse devri mekanizmasını belirleyerek çıkan-düşen takım sorununu şimdiden masaya yatırmış durumda. Ayrıca Türkiye Futbol Federasyonu ile iş birliği içinde bu yapının kanunlar nezdinde tanınması için gerekli adımların atılması bekleniyor.

 

AVRUPA’YA YANAŞAN BİR MODEL

Ali Koç’un da ifade ettiği gibi bu yapı, İngiltere modeli kadar “liberal” olmasa da federasyonun tüm kararları verdiği mevcut yapının da artık sürdürülebilir olmadığını ortaya koyuyor. “Futbol artık Avrupa’da şirketleşme yoluna girdi. Türkiye’nin de bu dönüşümü kaçırmaması gerekir,” görüşü Kulüpler Birliği’nin ortak paydası.

Toplantıda yalnızca Süper Lig AŞ değil; hakem atamaları, MHK yapısı, gençlik gelişim ligleri, müsabaka saatleri, yayın verilerinin erişimi, VAR kalitesi gibi birçok yapısal konu ele alınmıştır. Özellikle, futbolun anayasasının yazılması için bir çalışma grubunun oluşturulması ve profesyonel takım sayısının 149’dan 60-80 bandına çekilmesi önerisi, sistemsel bir reformun sinyalidir.

ZORLUKLAR VE HUKUKİ GEREKLİLİKLER

Süper Lig AŞ’nin işlerlik kazanabilmesi için, mevcut futbol mevzuatında kanuni değişikliklerin yapılması zorunludur. Ali Koç’un da ifade ettiği gibi bu düzenlemelerin Türkiye Futbol Federasyonu öncülüğünde, kamu otoriteleriyle koordineli biçimde gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Sürecin başarıya ulaşabilmesi; federasyon, kulüpler ve kamu yönetimi arasında vizyon birliği gerektirmektedir.

SONUÇ: AVRUPA MODELİNE GEÇİŞTE BİR EŞİK

Süper Lig AŞ girişimi, Türk futbolunun dernek modelinden ticari modelle yönetilen bir yapıya evrilmesi bakımından hayati bir adımdır. Premier Lig örneğinden esinlenilmekle birlikte, Türkiye’ye özgü yasal ve sosyolojik farklılıklar dikkate alınarak özgün bir model geliştirilmesi gerekmektedir.

Bu yapının kurulması sadece ekonomik değil; sportif rekabet, altyapı gelişimi, uluslararası marka değeri ve sportif adalet gibi birçok parametreyi doğrudan etkileyecek güçtedir. Süreç doğru yönetilirse, Türk futbolu için bir sıçrama tahtasına dönüşebilir.

ZOR AMA GEREKLİ BİR YOL

Ali Koç, “Bu şirketin uzun bir yolu olacak. Yayın ihalesi sürecine kadar birçok hazırlığın tamamlanması gerek. Ama bu dönüşüm gerçekleşirse, Türk futbolu sadece saha içinde değil, finansal ve organizasyonel anlamda da ayağa kalkabilir,” diyerek sürece dair umutlu ancak gerçekçi bir çerçeve çiziyor.

Sonuç olarak, Süper Lig AŞ sadece bir şirketleşme hamlesi değil, Türk futbolunun yönetim anlayışında köklü bir paradigma değişikliği anlamına geliyor. Artık gözler, bu yapının hangi hızla kurumsallaşacağına ve devletin bu yapıyı nasıl mevzuata geçireceğine çevrildi.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...