Türkiye dünya basınında yere göğe sığmıyor!
Son zamanlarda uluslararası ajanslara baktığınızda "Yükselen NATO müttefiki kendi uçak gemisini inşa ediyor" gibi birçok koltuk kabartan makalelere rast gelmeniz mümkün... Tabii vatanseverler için bu sözüm...
Anlıyorum... Hak da veriyorum...
Eski Türkiye'den kalma travmalarımızdan ötürü aşina olduğumuz bir durum değilse de...
Acziyet gömleğini çıkarmanın zamanı geldi de geçiyor bile...
İBB ve Ekrem İmamoğlu’na yönelik soruşturmalarla ilgili yabancı basın açıklamasında batılı dostlarınca ‘terk edildiğini’ söyleyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, esasında kılavuzu karga misali; en başta yanlış adresleri dost bilerek hata etti. Bugün hatasında ısrar etmesiyle tabiri caizse burnunun yerde sürünmesi sizce yadırganacak bir şey mi?
Eski Türkiye’nin ekmeği bir zamanlar batı elinden veriliyordu evet ama artık durum değişti.
Eeee Çelik değişir de batı değişmez mi? ;)
Bugün batı ekmeğini Türkiye’nin elinden almaya başladı.
Türkiye'nin ana muhalefeti CHP’nin üst yönetimi, bugün bu gerçekliği tanımamakta neden ısrar ediyor? Ülkesinin geldiği noktada paye sahibi olmak yerine batı tarafından terk edilmiş bir parti olmayı nasıl hazmediyor?
***
İstisnalar hariç de olsa söz konusu batı bugün; Türkiye'nin iç siyasetine yönelik illegal planlar yürütmek ve kaostan nemalanmak yerine, Türkiye’yi başarılarıyla anmayı tercih ediyor.
Bu tercih hiç şüphesiz; Türkiye’nin iddialı donanma genişlemesi, İstanbul'da inşası devam eden ilk yerli uçak gemisi MUGEM ve yine inşası devam eden devasa projelerle ilgili yeni ayrıntıların ortaya çıkmasıyla şekillendi.
Türk Deniz Kuvvetleri Tasarım Proje Ofisi Müdürü Yüzbaşı Hakan Uçar, tasarım ve sistem entegrasyon çalışmalarının devam ettiğini belirterek, insansız savaş uçakları ve hafif jetler de dahil olmak üzere yerli hava araçlarına öncelik verileceğini söyledi.
***
‘Türkiye'nin, Savunma Sanayii’ndeki büyümesi’ Uluslararası Analistler tarafından; ABD Başkanı Donald Trump'ın müttefiki olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde hem Ortadoğu'da hem de NATO içinde daha fazla stratejik özerkliğe ve öneme sahip olma yönündeki çabasının bir göstergesi olarak yorumlanıyor.
Türkiye'nin beşinci nesil savaş uçağı da dahil olmak üzere genişleyen deniz ve hava savunma kabiliyetlerinin küresel savunma sanayi dinamiklerini değiştirebileceği düşüncesi de yine batı medyasında sıkça gündeme getirilen ve merak edilen bir konu...
***
MUGEM nedir?
Açıklandığı üzere; MUGEM, yaklaşık 285 metre uzunluğunda ve 72 metre genişliğinde olacak, yaklaşık 60 bin ton ağırlığında, 50 uçağa kadar taşıma kapasitesine ve uçak, kalkışı için iki, inişi için bir piste sahip olacak.
Önde gelen açık kaynaklı istihbarat ve savunma analiz sağlayıcısı Jane's OSINT, gemiyi: 'uçakların kısa bir pistten kalkışını ve güvenli bir şekilde inişini sağlayacak STOBAR sistemi olarak bilinen bir uçuş güvertesine sahip olacak' şeklinde tanıttı.
1952'den beri NATO üyesi olan Türkiye'nin tam boyutlu geleneksel bir uçak gemisi yoktu. En büyük gemisi olan amfibi hücum gemisi TCG Anadolu ise; esas olarak insansız hava aracı taşıyıcısı olarak görev yapsa da gerçek bir uçak gemisine kıyasla sınırlı kabiliyetlere sahip...
MUGEM Projesi kapsamında Milli Uçak Gemisi‘nin inşa faaliyetleri, İstanbul Tersanesi Komutanlığı bünyesinde devam ediyor. Türkiye, bir denizaltı ve TF-2000 sınıfı MUHRİP inşa ederken, eşzamanlı olarak otuz bir farklı savaş gemisinin inşa faaliyetlerini de sürdürüyor.
**
Tüm bunların yanı sıra; Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’yi birçok jeopolitik alanda kilit bir figür olarak konumlandırdı ve Erdoğan bugün, ‘Washington'ın ve Avrupa’nın Ortadoğu politikasını yeniden tanımlamaya çalışan lider’ olarak okunuyor.
Dikkat çekmekte fayda var; Türkiye'nin genişleyen savunma kabiliyetleri, özellikle Suriye'de İsrail'le gerginleşen bir dönemde ortaya çıkıyor.
Ve Türkiye, Rusya/Ukrayna savaşında diplomatik bir aktör olarak önemli rol oynuyor.
***
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2024'te:
"Savunma Sanayii'nde tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşana kadar durmayacağız, yolumuzdan dönmeyeceğiz" demişti.
Ocak 2025'te MUGEM Projesine yönelik:
"Bu projeyle Türkiye'nin deniz bağımsızlığı ve bölgesel üstünlük hedefi açıkça görülüyor. Ancak güç sistemleri ve uçak teknolojisi gibi kritik alanlarda dışa bağımlılık devam ettiği sürece bu hedeflere ulaşmak için daha fazla zamana ve yatırıma ihtiyaç var" açıklaması adeta bu vizyonun sürekliliğini ve gerçekliğini ortaya koydu:
PEKİ SIRADA NE VAR?
'Türkiye'ye yönelik bölgesel güçlerin stratejik ilgisi giderek artarken, önemli savunma projelerine hız vermeye devam edecektir' ön görüsü uluslararasında yankılana dursun;
Türkiye’nin ‘hedefine ulaşana kadar durmayacağından’ hiç kimsenin şüphesi olmasın.
