Kaderin ustası
Zamanın ruhunu okumak: Fortuna ile Virtù’nun Dansı
Machiavelli’nin ünlü eseri Prens’te anlattığı iki kavram, Erdoğan’ın siyasal yolculuğunun anahtarıdır: Fortuna (talih) ve Virtù (erdem/beceri). 2000’lerin başında Türkiye; dağılan merkez sağ, askerî müdahaleler ve ekonomik çöküntüyle sarsılırken, uluslararası konjonktür “Ilımlı İslam” arayışındaydı. Bu tarihsel kırılma anı (Fortuna), Erdoğan’ın vizyoner stratejisi (Virtù) ile buluştu. AK Parti’nin kuruluşu, sadece bir siyasi hareket değil, bir medeniyet projesinin manifestosuydu.
KRİZDEN KRALLIĞA: BİR ÜLKENİN YENİDEN İNŞASI
“Türkiye artık üçüncü dünya ülkesi değil, sözü dinlenen bir küresel aktördür.
2001 krizi sonrası enkaz devralan Erdoğan, ekonomide altı sıfır silme, hastanelerde rehin kalmış hastaları kurtarma ve terörle mücadelede tarihî dönüşümler gerçekleştirdi. Fabrikaların yabancılara peşkeş çekildiği bir dönemde, milli savunma sanayii ve altyapı projeleriyle “Türkiye Yüzyılı”nın temellerini attı. Bu hamleler sadece teknik başarı değil, psikolojik direnişin zaferiydi: “Muhtar bile olamaz” diyenlere, tarihin en uzun soluklu iktidarını inşa edecek iradeyi gösterdi.
KARİZMANIN ANATOMİSİ: HALKLA KURULAN SİMBİYOTİK BAĞ
Erdoğan’ın liderlik tarzı, akademik literatüre siyasal iletişimde yeni paradigma olarak geçti:
1. Dil ve Retorik: Belediye başkanlığı döneminden itibaren sokak dilini siyasete taşıyan içtenlik. Kongre konuşmalarındaki edebi üslup (“Rize’nin sevdası tükenmez”) ile mitinglerdeki coşkulu doğaçlama arasındaki denge, kitle psikolojisini kuşatan bir sanattır.
2. Risk Alma Cesareti: 15 Temmuz’da halkı meydanlara çağırmak, Suriye’deki askerî operasyonlar, S-400 krizi... Tümü, “dünya lideri” tanımını besleyen ögeler
3. Seçim Zaferleri: 22 yılda 15 seçim kazanmak, sadece taktiksel beceri değil, toplumsal hafızayı okuma yeteneğinin kanıtıdır .
KÜRESEL SAHNE: YALNIZ KURT DİPLOMASİSİ
Erdoğan’ın uluslararası etkisi, geleneksel Batı merkezli diplomasiyi altüst eden bir paradigadır.
Arakan Krizi
Myanmar’daki zulmü BM gündemine taşıyan ilk lider olması, “İslam dünyasının sesi” kimliğini pekiştirdi .
NATO İçinde Özerk Çizgi: ABD ile F-35 krizine rağmen, Rusya ve Ukrayna arasında arabuluculuk (görüşmelerin üçüncü turu Türkiye’de!), Libya ve Karabağ’daki askerî diplomasi, denge siyasetinin başyapıtlarıdır.
-Trump’la “Telefon Diplomasisi : Aradık mı 24 saat içinde döner” diyerek kişisel diplomasinin gücünü gösterdi .
Değişen Koşullara Uyum: Makyavelli’nin uyarısı (“Fortuna değişir”) bağlamında, ekonomik krizler ve toplumsal polarizasyon, virtù’nun sınandığı alanlardır.
Hedeflerin Ağırlığı: “2053 ve 2071 vizyonu” gibi tarihî hedefler, genç nesillerin beklentileriyle birebir örtüşen geleceği geçmişimizle harmanlayan günümüz dünya coğrafyasının en güçlü lideri olarak tarihe geçen bir kahraman.
SON SÖZ: TARİHİN KAYIT DEFTERİNE NE YAZACAK?
Recep Tayyip Erdoğan, 21. Yüzyıl siyasetinin en çarpıcı fenomenlerinden biridir. İktidara yürürken mağdurun dilini, iktidarda devlet geleneğinin tok sesini kuşandı. Onu anlamak, Türkiye’nin demokrasi, kimlik ve modernleşme çelişkilerini okumaktır. Bir tarafta Batılılaşma çabası, diğer tarafta Osmanlı’nın stratejik mirası... Bu ikiliği tek bedende somutlaştıran Erdoğan, tarih karşısında en önemli siyasi kahramandır. “Fortuna’nın kendisine verdiği fırsatları, Virtù’nun sınırlarıyla nasıl dengelemişti?
Dengenin ustası diyebiliriz.
Ölçüsü ne zaferler ne yenilgilerdir; bir milletin kaderini değiştirme iradesinde saklıdır gerçek liderlik.
Sözün son cümlesi her coğrafya’ya 100 yılda 1 deha gelir. Yüce Allah’ın Türkiye'ye gönderdiği özel deha Recep Tayyip Erdoğan’dır.
GÜNÜN SÖZÜ: KADERİN ÜSTÜNDE BİR KADER VARDIR.
SEZAİ KARAKOÇ
