İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Gömü buldular galiba

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Transfer dönemlerinde kulüplerimizin ve özellikle üç büyüklerin hesapsız, kitapsız harcama yaptıkları bilinen ve kabullendiğimiz bir şeydi bu seneye kadar. Fakat bu sene her seneden daha farklı bir yoğunlukta başladı milyon avroların, dolarların havada uçuşmaya başlaması.

Ligimizin ekonomisi, takımlarımızın gelir-gider rakamları ve transfer limitleri ortadayken böylesi bir hovardalık ve bir futbolcuya 75 milyon avro bonservis bedeli vermeyi göze almak, başka bir futbolcuya yıllık 12 milyon avro garanti para önermek, 25 milyon avroluk zorunlu satın alma maddesine evet demek için topluca çıldırmış olmamız gerekiyor. Hangi parayla, hangi finansla, neye güvenerek bu rakamlara imza atılıyor anlamak mümkün değil.

Elbette taraftarlar bu gelişmelerden mutlular. Onlar işin bütçesine, aldısına-verdisine karışmaz. Onlar rakip takımları destekleyen arkadaşlarına karşı kendi bireysel şovlarını ve tatmin hislerini düşünürler öncelikle. Kulübün parası varmış, yokmuş, borçlanmış, batmış, çıkmış taraftarı pek ilgilendirmez. O üstüne düşen görevleri yerine getirdikten, kombinesi aldıktan, yeni çıkan formayı giyip takımıyla özdeşleştikten sonra gerisi teferruattır taraftar için.

Ama taraftar için küçük bir teferruat olan maddi gelirler, kulübün mâli durumu, borçlar, alacaklar gibi konular kulüp yöneticileri için bu seneye kadar ciddi ve önemli hususlardı fakat bu sene bütün kulüp yöneticileri kendilerini adeta uçuruma götüren bir transfer yarışına girmiş durumdalar. Bunu akılla, mantıkla izah etmek pek mümkün olmadığına göre bu kulüplerimizin hepsi “gömü” buldular galiba demekten başka bir şey diyemiyoruz maalesef.

Anadolu’da aniden zenginleşen ve sınırsız harcama yapmaya başlayan mahalle komşuları hakkında genelde “gömü buldular” denirdi bu sebepsiz ve ani zenginleşmeyi izah etmek için. Bizim takımlarımız da öyle oldu galiba böyle hesapsız, kitapsız ve hovardaca milyon avroları saçmak için başka akıllı bir izah bulamadık biz.

Kaç tane forma satacaksınız, kaç kombine koltuğundan kaç milyon avro kazanacaksınız da bunları finanse edeceksiniz diye soran yok nasılsa. Bonservisli futbolcu satışlarınızdan ne kadar kazandınız, alt yapıdan kimleri kadroya dahil ettiniz, Bankalar Birliği borçlarınız ne alemde. İddaa ve Spor Toto isim hakları gelirlerinize mi güveniyorsunuz, naklen yayın havuzundan gelecek liralara mı? Bunların hangisi bir Türk kulübüne bir futbolcu bonservisi için 75 milyon avro ödemeyi göze almaya yeterli olur bir düşünsenize.

En pahalı forma 4 bin, 4 bin beş yüz lira olsa ki yaklaşık 100 dolara tekabül eder 1 milyon adet forma satmanız lazım ki sadece ciro olarak 100 milyon dolar para girsin kasanıza. Geçen senelerde en iyi işletilen kulüp ürünleri mağazasının forma satış rakamları kaç binlerdeydi hiç merak ettiniz mi? Ya bu formanın üretim ve pazarlama maliyeti düşünce size kılçıksız kaç para kalır bir de onu düşünün isterseniz.

Bu ligin ekonomik gerçekliği bu rakamları finanse etmekten ne yazık ki çok uzak. Sadece Arap liglerinde ve belki İngiliz liginde telaffuz edilecek rakamları ne çabuk içselleştirdik ve telaffuz ediyoruz şaşılası biçimde. Allah aklımıza, fikrimize mukayyed olsun. Amin

PS: 15 Temmuz’un 9. yılında o gece şehadet şerbetini içen kahramanları rahmetle anıyoruz. Yaşasın ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olan güzel Türkiyemiz.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...