Ayşe
Bu yazı, Ayşe'nin başına gelenlerin sorumlusunu arayan ya da suçlusunu arayan bir yazı değildir.
Bu yazı keşke demenin, bir faydasının da olmayacağını bilen bir yazıdır.
Bu hafta korkunç, kalbimizi orta yerinden parçalayan bir olay yaşandı.
İstanbul'da Eyüpsultan'da yol kenarında bırakılmış bir bavul bulundu.
Ve.
İçinde Ayşe’nin cesedi vardı.
Sevgilisi Ayşe'yi öldürmüş, bavula koymuş ve cadde kenarına bırakıvermişti.
Ayşe 22 yaşında, ikizi kız kardeşi ile İstanbul'a okumak için gelen gencecik bir kızdı.
Hemşirelik koleji 2sınıf öğrencisi idi.
Kızı vahşice öldüren katil zanlısı yaşça büyük sevgilisi idi.
Polislikten atılmış, zengin olmuş, suç dosyası olan, bir adamdı.
Ben.
Ayşe'ye, neden böyle bir adam ile ilişkin var demeyeceğim.
Ayşe'ye, bu adamın evine neden gittin de demeyeceğim.
Ayşe'ye polislikten atılmış, yaşı sana hiç uygun değil, neden sevgili oldun da demeyeceğim.
Ayşe'ye ayrılmaya karar verdiğin, adamdan ayrıl bitsin demeyeceğim.
Son bir defa görüşmeyi evde yapalım diyen adamın evine asla gitmemek gerek de demeyeceğim.
Ben Ayşe'ye hiçbir şey demeyeceğim.
Vahşice öldürülmüş gencecik bir kıza ne diyebiliriz ki.
Ah Ayşe Ah.
Güzel kızım, hiç kimse böyle ölmeyi hal etmez.
Bu akıl almaz cinayeti hiç kimse hak etmez.
Ama.
Ben, o küçücük kız kardeşine bir şey diyeceğim.
Dizleri titreyen, korkarak gencecik yaşında ikizinin başına gelenlere inanmayan kız kardeşi şöyle anlatıyor.
"Ayşe mutlu olmak istiyordu".
"Ayşe evlenmek istiyordu".
"Adam gelinlik fotoğrafları yolluyordu, adam alyans fotoğrafları yolluyordu, Ayşe ona güvendi, Ayşe ona inanıyordu".
Ayşe 22 yaşında ve henüz öğrenci.
Meslek sahibi olacağı bir üniversitede öğrenci, henüz okuyor o.
Mezun olacak, kim bilir nerelerde geleceğini arayacak ve görev tayini bekleyecek.
Hayat sıralaması, hayat öncelikleri iş güç ve geleceği olmalıydı.
Ah Ayşe ah.!
Mutlu olmak için illa bir erkeğe, mutlu olmak için illa evlenmek mi gerekiyor.
Sen öğrencisin, mutlusun zaten, bir ailen var mutlusun zaten, yanında kız kardeşin var mutlusun zaten.
Ailen, seni şehir dışında imkanları ile okutuyor çok mutlu olmalısın sen.
Sen çok güzel bir kızsın mutlu olmalısın sen…
Evlenmek ve mutlu olmak birinci sırada olabilir mi?
Evlenmeden mutlu yaşanmaz mı?
Bir kadın, sadece evlenince mi mutlu olur?
Sizleri buna kim inandırdı, siz hayatı neden bu sıralama ile anladınız.
Katili yakaladılar, suç ortaklarını da yakaladılar.
Caniden bilindik savunma geliyor, "Ayşe uyuşturucu almıştı, evin içindeki merdivenlerden düştü ve öldü".
Ben de çok korktum bavula koydum, arkadaşlara paralar dağıttım ve cadde kenarına bıraktım.
Caniye, ağırlaştırılmış müebbet cezalandırılması talep edilmiş.
İnsan katilini, ya da canını alacak adamı tabi ki bilemez.
Aman genç kızlar çok dikkatli olmak zorundalar.
Kimseye güvenmesinler.
Önce okul.
Sonra iş.
Sonra gelecek.
Mutluluk, mutlu olmak seninle ilgili bir şey, erkekte aranmaz.
Zamanı geldiğinde kuracağınız yuvada aranır.
Yani, yaşamınızın öncelik sıralamasını yapmak en akılcı hayat yoludur.
Allah anneye ve babaya, ikiz kız kardeşine ve tüm yakınlarına sabırlar versin
Evet çok erken oldu, Ayşe'ye Allah gani gani rahmet eylesin.
Funda'nın aklındakiler…
… Profesör Canan Karatay soğuk su içilmemesini tavsiye etmiş.
Sıcaklar feci ve insanlar kavruluyoruz diye feryat ediyor.
Gerçekten havalar fena sıcak.
Genel olarak onu yemeyin, bunu yemeyin diyen hoca bu defa da içmeyin demiş.
Ben kişisel olarak tavsiyesine kesinlikle katılıyorum.
Hiç soğuk su içmem ve insanın vücut ısısının kendi sıcaklığında su istediğine inanırım.
Kazara başka bir yerde soğuk su içsem, o gece bademciklerim davul gibi şişer.
Sağ olun hocam.
Funda'nın aklındakiler…
... Magazin basınının taktığı ünlüler var.
Bunların başında Hadise geliyor, sebebi kendinden menkul, bu kız ile uğraşıp duruyorlar.
Magazin takınca, peşinden giden bir güruh var, onlar da takıyor.
2 gün üst üste, Harbiye Açık Hava'da konser vermiş, 5 bin kişiden, iki günde toplam 10 bin kişiyi oraya toplamış.
Kadının sesi yok diyorlar.
Kadının bütün yaz takvimi, konser günleri dolu.
Sabahtan akşama eleştirseniz, umuru olmayan bir kadın.
O konserine kendi bildiği gibi hazırlanıyor ve çıkıyor.
En son klibinde yüzündeki çizgilere laf etmişler
Yaşlanmış demişler.
O da demiş ki.
Sözlerim, çizgilerim, fotoğraflarım, bedenim, kilom ve sahnem benim, “size ne” demiş.
Çok haklı.
Size ne ki, beğenmeyen oğluna almasın derler ya.
