İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Bir lider, üç suikast ve İsrail’in hesabı

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Ortadoğu’da kurşun sesinin nereden geldiği kadar, kimin sustuğu da önemlidir. Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Ahmed Şara’ya son aylarda düzenlenen üç ayrı suikast girişimi, İsrail merkezli Yediot Aharonot gazetesine yansıdı. Hem de en ince detaylarıyla… Bu bilgilerin nasıl basına sızdığını sormadan önce, neden sızdığını düşünmek gerekiyor.

İlk suikast Mart ayında yaşandı. Şara, Şam’da saraydan çıkarken fark edilen bir hareketlilik sonrası korumaları tarafından son anda kurtarıldı. Saldırgan gözaltına alındı. Bu detaylar, İsrail basınında sayfa sayfa yazıldı. Peki İsrail bu bilgileri nereden aldı? Basit: Çünkü planı onlar yaptı. Biz nasıl biliyoruz? Çünkü Türk istihbaratı bozdu.

İkinci girişim daha organizeydi. Dera’da, Ürdün sınırına yakın bir noktada, Şara’nın konvoyunun geçeceği güzergahta iki şüpheli fark edildi. Yine Türk ve Suriyeli elit korumalar devreye girdi, güzergâh değiştirildi, saldırı boşa çıktı.

Ve üçüncü girişim… Tehlikenin en yakınına gelindiği yer. Şam’da, Şara’nın saraydan çıkarken kullanacağı yola pusu kuruldu. Saldırgan yerini almıştı. Son anda değişen planlar, suikastın gerçekleşmesini engelledi. Ama bu girişim, Şara’nın başkentten ani şekilde ayrıldığı söylentilerini beraberinde getirdi.

Şimdi asıl meseleye gelelim: Neden Ahmed Şara?

Çünkü Şara, Türkiye ile yakın ilişki kuran, Suriye’de yeni bir dönemin kapısını aralamak isteyen isimlerden biri. İsrail için bu tehlike demek. Çünkü İsrail, Suriye’de kontrol edemediği hiçbir denklemi istemiyor. Çünkü güçlü bir Türkiye, Tel Aviv’in kurmak istediği oyunlara çomak sokuyor.

İsrail, bölgede kendinden başka güçlü kimseyi görmek istemiyor. Hele ki Türkiye gibi hem askeri hem diplomatik kapasitesi olan bir aktörü hiç istemiyor. Türkiye’nin bölgede attığı her adımı dikkatle izliyorlar, çünkü artık sadece Türkiye’nin sınırları değil, bölgedeki denge de Ankara’nın masadaki eliyle kuruluyor.

Ahmed Şara’ya sıkılan kurşunlar, yalnızca bir kişiye değil; Suriye-Türkiye yakınlaşmasına, bölgesel barış umuduna ve Türkiye’nin oyun kurucu rolüne sıkılıyor. Ama kurşunlar hedefini bulamadıkça, mesaj da boşa gidiyor.

Şunu kabul edelim: İsrail’in bu suikast girişimlerinden rahatsız olduğu tek şey bir kişi değil. Asıl rahatsızlık, Türkiye’nin bölgede “artık söz sahibi” olması. Arka planda işleyen bir akıl, bir istihbarat zekâsı ve sahada güçlü bir refleks var.

Ahmed Şara bugün yaşıyorsa bu sadece korumalarının başarısı değil. Bu, Türkiye’nin bölgede nasıl bir güvenlik duvarı ördüğünün göstergesi. Çünkü mesele sadece bir hayatı korumak değil, kurulan yeni dengeyi de korumak.

İsrail’in planları gün yüzüne çıkarken Türkiye kendi oyununu sahada kurmaya devam ediyor. Ve belli ki İsrail’i asıl korkutan da bu: Güçlü, kararlı ve masada ağırlığı olan bir Türkiye.

Son soru şu: Onlar tedirginlik içinde izlerken, biz hangi yeni hamleye hazırlanıyoruz?

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...