Onurlu yoksul kızlar var
Yaz ayları.
Eh tatil, herkes deniz olan tatil yerlerine savrulmuş.
Malum insanlar bahçede, terasta, havuz kenarında, restoranlarda ve sokaklarda yaşıyor.
Sabahtan akşama kadar sokaklarda iskelede, markette, kafede kadınlara rastlıyorum.
Darmadağınıklar.
Ağzımızda bir kelime, aaaaa bu ne arsız kadın böyle, aaaa yahu bu kızlar ne kadar arsız oldu diye diye dolaşıyoruz.
Ya sosyal medya.
Tamamen paçavra.
Çomar kadınlarla dolmuş taşmış.
Ağzına geleni söylüyor, çirkini güzeli makyaj yapıyor o arada, arsız abuk subuk anlatıyorlar.
Arsızlık.
Çocukken birine, ay o çok arsız biri dediklerinde biz çok utanırdık.
Annemiz aman arsızlık sakın yapmayın dediklerinde, neyi tembih ettiğini anlar, kıpkırmızı olurduk.
Yanaklar kızarırdı.
Şimdi yanakları allıktan başka hiçbir şey kızartmıyor.
Arsızlık yarışı olmuş.
Arsızlık yılı olmuş.
Günlerin insanlara güzel baktığı zamanlar, kaybolmuş gitmiş.
Günler, bu kadınların arsızlıklarına teslim olmuş sanki.
Ne kadar arsız, ne denli terbiyesiz hale gelmişler, sosyal medya nedeniyle ayyuka çıktı.
Parayla ahlaksızlık kanka olunca, gelinen son durum bu olmuş.
Mide bulandırıcı.
Bir fenomen, youtube’a konuk olmuş ve anlatıyor, etraf eskort dolu diyor.
Fenomenler ve influencerlar çoğu çomar, çoğu evli erkekle beraber, eskort diyor.
Vay arkadaş.
Eskort ne demek, seks işçisi demek değil mi?
Kimin ne yaptığı, ne işçisi olduğu da belli değil aslında.
Erkekler çok rahat, koynuna gireceği kadınlar, kızlar çoğalmış, ama bedelli, ama bedelsiz.
Ne fark eder ki.
Ahlaksızlığın, arsızlığın reçetesi yok ki.
Ayrıca reçetesi olsa ne olacak ki, reçeteyi yırtacak ana babalar var, arsızlığın suç ortağı.
Eh ekmeklerin hamuru bozulursa, ana babanın hamuru niye bozulmasın değil mi?
Onurlu insanlar, evlerinde saklanıyorlar.
Bu arsızlardan bıktılar, yıldılar, görmek ve bilmek istemiyorlar.
Şimdi, bu kızları ve kadınları görünce kendini çaresiz hisseden sokaklarına saklanan edepli insanlar var.
Ne yapsınlar ki.
Bu arsız insanların kendi omuzlarından tutup silkelesen, valla sen düşersin bunlar düşmez.
Ey arsızlar kadınlar, neleriniz eksiliyor farkında değilsiniz.
Ama unutmayın ki.
Onurlu yoksul kızlar var, çalıştığı marketin kasasında çalışırken, ayakta durmaktan yorgunluktan yere düşüp bayılıyor.
Onurlu o.
Ve bu kızlar sizi asla affetmeyecek.
Funda'nın aklındakiler…
... Ana yazımda "arsız kızları" anlattım.
Ya arsız gelin modası, onu atlamayalım istedim.
Gelin arsızlığı fena halde almış başını gitmiş.
Kadınların kınasını, söz, nişan ve düğün paylaşımlarını görüyor musunuz?
Sanki, dünyadaki tek gelin o, ya da dünyadaki tek güzel gelin o.
Değilsin canım.
Ve öyle bir gösteriş ve öyle bir tantana ile evleniyorlar ki.
Bir gelinin, müzikle salona girdiği anlar var, sanırsın milyarder Hintli ailenin gelini olacak.
Ve şu müzik çalıyor.
Sevgilini unut ve benimle gel,
Otel odasında buluşalım,
Bu gece tesisatçı benim, boruları kontrol ediyorum, oh sen sağlıklısın,
Pekala yumurtanın beyazları geliyor, ne yapacağımızı söyleyeceğim…
Şarkının.
Dahası var, ama ben buraya yazamayacağım.
Arsızlar ve teneşir paklar şarkısını dinlediniz.
Funda'nın aklındakiler…
… Bodrum boş mu, diyorlar, Bodrum dolu mu, diyorlar.
Herkes bir merak içinde.
Neden merak ediyorlar bilmiyorum ama, sanırım sosyal medyada ki, bomboş ya da dolu haberleri akıllarını karıştırıyor.
Bana soruyorlar.
Ben bilmem ki.
Burada mekan bilmem, plaj bilmem, AVM bilmem.
Sabahları 07 ila 09.00 arası deniz bilirim, o kadar.
O saatlerde burada herkes uyuyor.
Ama bildiğim şu ki, aklı olan tatil için Temmuz ve özelikle Ağustos ayında buraya gelmez.
Sıcak.
Kalabalık.
Pahalı.
Herkesin suratı on karış.
İnsan cehennemi yani.
