Sonunda açlıktan ölenlere inandılar
21.yüz yılda yaşıyoruz ve bundan gurur duyuyoruz ama ne yazık ki bu yıllar bizi insanlık olarak ilk çağlardan daha beter bir hale soktu. Her yerde savaş var. Çatışma bölgelerinde artan yoksulluk bir milyar insanın aç kalmasına neden oluyor. Dünya Bankası'na göre, savaş ve çatışmalardan etkilenen 39 ülkede aşırı yoksulluk artıyor ve bu durum bir milyardan fazla insanın aç kalmasına neden oluyor.
Savaşlar ve çatışmaların ekonomik büyümeyi geriye çektiğini ve bir milyardan fazla insanın gelirini azalttığını, "aşırı yoksulluğun başka hiçbir yerde olmadığı kadar hızlı artmasına neden olduğunu" görüyoruz.
Rusya-Ukrayna ve İsrail-Gazze savaşlarının ötesinde dünyanın birçok yerinde çatışmaların olduğunu biliyoruz. Kırılgan ve çatışmalardan etkilenen durumda olduğu belirtilen 39 gelişmekte olan ekonominin istikrarsızlık ve zayıf kurumlarla boğuştuğu ve bunun kalkınma için gereken güçlü, sürdürülebilir ekonomik büyümeyi elde etme kabiliyetlerini engellediği araştırmacılar tarafından belirtiliyor.
Dünya Bankası, yayınladığı raporda, etkilenen ülkelerde kişi başına düşen milli gelir düzeyinin 2020'den bu yana yılda ortalama yüzde 1,8 oranında azaldığı, diğer gelişmekte olan ekonomilerde ise yüzde 2,9 oranında arttığı belirtildi.
İstikrarlı ekonomik büyümeyi teşvik etmek için yoksul ülkelere kredi veren Dünya Bankası, akut açlığın arttığını ve Birleşmiş Milletler tarafından belirlenen kalkınma hedeflerinin artık "daha da ulaşılamaz" olduğunu söyledi.
Avrupa ülkeleri açlıktan ölen Gazze’de Filistin halkının daha yeni yeni farkına varıyor. Yardım konvoyları hala bombalanıyor.
Bu yıl, 621 milyon insan, çatışma veya istikrarsızlıktan etkilenen ekonomilerde günde 3 dolardan az bir gelirle mücadele ediyor. Dünyanın geri kalanının toplamından daha fazla. Bu sayının 2030 yılına kadar 435 milyona veya dünyanın aşırı yoksullarının yaklaşık yüzde 60'ına çıkması bekleniyor.
Çatışma ve istikrarsızlıktan muzdarip insanların yüzde 70'inden fazlası Afrikalı. Tedavi edilmezse bu durumlar kronikleşiyor. Bugün çatışma veya istikrarsızlıkla karşı karşıya olan ülkelerin yarısı 15 yıldır veya daha uzun süredir bu koşullar altında. Bu ölçekte bir sefalet kaçınılmaz olarak bulaşıcı kabul ediliyor.
Birçok fon ve vakıf da dahil olmak üzere bazı hayırsever kuruluşlar, hükümetlerin bıraktığı boşlukları doldurmak için fonlarını artıramayacaklarını açıkladılar. Bu durum birçok ülkeyi kredi faiz ödemelerini yapabilmek için fon arayışına itiyor. Rapora göre, aşırı yoksulluk oranı tüm gelişmekte olan dünya ülkelerinde ortalama yüzde 6'ya düştü. Ancak, çatışma veya istikrarsızlıkla karşı karşıya olan ekonomilerde oran neredeyse yüzde 40 artış gösterdi. Biz hala Gazze gibi Afrika gibi birçok yerde açlıktan ölenler için bir şey yapamıyoruz.
Dünya Bankasının Raporunda, 39 ülkenin kişi başına düşen milli gelir oranının yılda 1.500 dolar olduğu ve "kişi başına düşen GSYİH'nin diğer gelişmekte olan ekonomilerde ortalama 6.900 dolara iki katından fazla artmasına rağmen, 2010'dan bu yana neredeyse hiç değişmediği" belirtildi.
Bu tip ülkelerde yani, bu ekonomilerde 270 milyondan fazla insan çalışma çağındaydı. Ancak, şimdi akıbetleri meçhul.
Bundan sonraki yıllarda büyüme ve gelişmeyi hızlandırmak kolay olmayacak, ancak yapılabilir. Dünya savaşları sonrasında da yapıldı. Hedefli politikalar ve daha güçlü uluslararası destekle, politika yapıcılar çatışmayı önleyebilir, yönetimi güçlendirebilir, büyümeyi hızlandırabilir ve iş yaratabilir.
Allah kimseyi başkalarına muhtaç etmesin.