İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

El Balâo

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Portekizce “balon” demek. Bu akşam oynanacak rövanş maçının sonucu ne olursa olsun geçen sezon Fenerbahçe’nin oynadığı futbol ve bu sezon Benfica hazırlık maçıyla ilk eleme maçında Hollanda’da Feyenoord’da oynanan futbolu görünce anlı-şanlı Jose Mourinho’nun günümüz futbolundan bî-haber, kendi kalıpları dışına çıkamayan ve tüm dünyada kredisini tüketmiş koskoca bir “balon” olduğunu söyleyebiliriz.

Kafasındaki şablonun dışında asla B-C-D planları olmayan, A planı tutmadığı zaman suçu istediği transferleri yapmayan yöneticilere atan bir futbol anlayışına sahip olduğunu geçen sezon olduğu gibi bu sezon da görmekteyiz. Elindeki değerleri geliştirip parlatmayla uğraşmayan, gençlere önem vermeyen, çok zorda kalmazsa Türk oyunculara forma vermeyen değişik bir teknik direktör profili çiziyor ve güya kendisini “special one” yani çok özel birisiymiş gibi de lanse ediyor.

Geçen seneden beri Fenerbahçe’nin oynadığı her maçın ilk devresi “butlan” yani yok hükmünde. Kupa maçlarında da muhakkak ilk maç saçma bir şekilde kaybediliyor ve takım geri kalan kısıtlı sürede hep şapkadan tavşan çıkartmak için başı kesik tavuklar gibi debelenip duruyor.

İsmail Kartal’ın 99 puan alarak “ancak” ikinci olabildiği sezonda takımın oynadığı futbol, şimdi Mou’nun oynattığı futbolun yanında çok daha zevkli ve kaliteydi. Hem de bu kadar yüksek bütçeli bir kadro olmamasına rağmen. Gerçi İsmail Hoca’nın da tıkandığı yerler, çözemediği maçlar oluyordu mutlaka ama seyredenler için o takım hem oynarken keyif alıyor hem de seyredenlere bir şeyler vadediyordu.

Aziz Yıldırım’ın seçim kozu olarak Jose Mourinho’yu ön plana sürmesi Başkan Ali Koç’u bir çıkmaza sürükledi. Ali Bey muhtemelen İsmail Hoca ile devam edecekti ama en büyük rakibi masaya Mou gibi bir isim sürünce Ali Bey de buna karşılık Pepe Guardiola veya Jurgen Klopp’u getiremeyeceği için Aziz Başkan’ın tuzağına yakalanmış oldu.

Geldiği günden bu yana hep Türk futbolunu küçümsedi Mourinho. Hiç benimsemedi, hiç içselleştirmedi kendini Türk futbolunda. Ne katarım derdinde olmadı. İlk günden beri otelde kalıyor. Yönetimin yaptığı ev tekliflerinin hiç birini kabul etmedi. Adeta bir turist gibi yaşıyor İstanbul’da.

Garip bir kibir hâli var. Özellikle gazete muhabirleri basın toplantılarında sorularına yorum katınca başlıyor onlarla dalga geçmeye. Büyük gazeteler dahil hemen hemen iç basından kimseye özel röportaj vermedi bugüne kadar. Dünya futboluna yön veren bir iki yabancı gazete ve dergide özel röportajlarını gördük neyse ki.

Bu akşam Feyenoord’u kendi evinde eleyebilecek bir güce sahip Fenerbahçe. Takımın başında Mourinho olmasa daha kolay bile yener hatta. Sonraki aşamada Benfica-Nice eşleşmesinden kim gelirse gelsin fark etmez diyebilir miyiz? Takımın oynadığı sıkıcı ve umut vadetmeyen futbola bakıp hiç hayal kurmasın kimse.

İsmet Özel’le bağlayalım yazıyı. İkna edilmişlerle yola çıkılmaz, yola inanmışlarla çıkılır. Hoca inanmamış ki sadece ikna edilmiş. Ondan da bu kadar oluyor işte.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...