Biraz ağır oldu
Geçtiğimiz Pazar günü tüm memlekette biraz heyecan eşliğinde önce gündüz saatlerinde Tayland’da voleybolcu kızlarımızın maçına daha sonra da gece Konya’daki A Milli Futbol Takımımızın maçına kilitlenmiştik. Kızlarımız ellerinden geleni yaptılar işi karar setine kadar taşıdılar ama maalesef maçı İtalya’ya verdik, Dünya Şampiyonu unvanına bir tık kalmıştı olmadı. Canları sağolsun.
Konya’da oynanan İspanya maçı ise skoru ve etkileriyle Türk futbol tarihine geçen en fiyasko maçlardan bir tanesi olarak hatırlanacak. İspanya son dünya kupası galibi olarak gelmişti Konya’ya. Ellerinde jenerasyon ve alt yapıdan üst yapıya taşıdıkları hoca gelenekleriyle de uzun yıllar dünya futbolunu domine edecekleri bir gerçek.
Bir önceki Gürcistan maçında deplasmanda 70 dakika oynadığımız futbol bizi biraz aldatmış anlaşılan. Gerçi Barış Alper kırmızı kart gördükten sonra yediğimiz iki gol ve bu sırada oynanan futbol biraz düşündürmüştü bizi ama üç gün sonra Konya’da 6 gol yiyeceğimiz hiç birimizin aklına gelmezdi.
Maçı izlemeyen birisi için bu âlemde; 1-0 zor geçen bir maça, 2-0 ve 3-0 rahat bir galibiyete, 4-0 net ve ezici bir futbola işaret eder. 5-0’dan itibaren ise literatürde muhtelif tanımlar kullanılır ki 6-0 bunlardan en acılarından bazılarını ifade etmekte kullanılır. Hatta derler ki “maça çıkmasaydınız da hükmen 3-0 yenilseydiniz bu ne şimdi?”
İspanya futbol milli takımını bizim futbol aklımız biraz hafife almış anlaşılan. Gürcistan’a karşı çıktığımız kadronun bir benzeri ile adamların karşısına çıkınca bizi yarım düzine gole boğdu adamlar.
Bir de şu var; bu seviye futbol organizasyonlarında rakipten korktuğunuzu hissettirir de daha defansif bir kurgu tercih ederseniz bunun Rus ruleti gibi tehlikeli bir tercih olduğunu anladığınızda tabelada sıfıra karşı alınmış yüksek bir skor görmeniz de her zaman mümkün.
Biz öyle yapmadık. Ardalı, Kenanlı, Keremli, Hakanlı normal kadromuzla çıktık maça ve kendi evimizde seyircimiz önünde maçın başında pozisyon da bulduk. Gol ve goller atabilirdik ama futbol şansı yanımızda değildi ve maalesef sonuç 6-0 oldu.
Bu sonuç oldukça travmatik oldu. Bizim için daha önce de 6 gol yediğimiz hatta 7 gol yediğimiz maçlar da var tarihimizde ama onlarda teselli olarak attığımız hiç olmazsa bir gol oluyordu. 6-1 yenildiğimiz ve ne şanssızlıksa kalede gene Uğurcan’ın olduğu iki milli maç daha var yakın tarihte 2021’de Hollanda’ya, 2024’te Avusturya’ya bu skorla kaybetmiştik ve teselli olacaksa o maçlar deplasmandaydı, bu maç evimizde hem de uğurlu saydığımız Konya’da.
45+1’de yediğimiz üçüncü gol bizim morâlman kırılma anımızdı. O golü yemeden soyunma odasına girsek belki ikinci yarı bir iki oyuncu değişikliği ile maçı tutmaya çalışabilirdik ama o üçüncü gol bizi yıktı adetâ. İkinci yarı başlarken hiç birimizde en ufak bir umut kırıntısı kalmamıştı. Sonrası hepimizin üzülerek izlediği gibi gelişti ve 6-0 bütün keyfimizi kaçırdı.
Şimdi klasik tabirle “önümüzdeki maçlara bakacaz”. Burada takılıp kalmayalım ki Dünya Kupası ümidimizi kaybetmeyelim. Her şeye rağmen haydi bastır Türkiye.
9 Eylül İzmir’in kurtuluşunda şehit ve gazilerimizi minnetle ve rahmetle anıyoruz.