Galatasaray’ın faaliyet zararı: Yatırım mı, finansal kördüğüm mü?
Galatasaray Sportif AŞ’nin 1 Haziran 2024 – 31 Mayıs 2025 dönemine ait mali sonuçları açıklandı. 2024–2025 mali verileri üzerinden yapısal bir analiz yapalım.
Rakamlar, kulübün yıllardır konuşulan ama yapısal dönüşümle çözülemeyen temel sorununu bir kez daha gözler önüne serdi: Faaliyet zararı.
15 Ekim 2025’te Mali Genel Kurulu yapılacak olan Galatasaray Spor Kulübünün son açıklanan finansal tablolarına bir göz atarak değerlendirmelerimi paylaşayım.
ZARARDA YENİ REKOR: 3,8 MİLYAR TL ESAS FAALİYET ZARARI
Şirket, 2024–2025 döneminde,
Net dönem zararı: 886.699.709 TL,
Esas faaliyet zararı: -3.802.439.303 TL olarak açıkladı.
Bu, Galatasaray’ın faaliyet gelirleriyle giderlerini karşılayamadığını ve açığın artık kurumsallaşmış bir yapıya dönüştüğünü gösteriyor. Son dört sezonda bu açık, Euro bazında yıllık ortalama 75–85 milyon seviyesinde gerçekleşti.
Toplamda yaklaşık -340 milyon Euro faaliyet zararı oluştu.
Kur farkları ve transfer satışları bu tabloyu zaman zaman yumuşatsa da, gelir-gider dengesi yapısal olarak bozuk.
Yani borçlar sıfırlansa bile, mevcut faaliyet modeli aynı kaldığı sürece her yıl benzer açıklar ortaya çıkabileceğini hatırlatalım.
SORUN BORÇLAR DEĞİL MODELİN KENDİSİ
Bugün Galatasaray sıfır borçla başlasa bile, aşağıdaki tablo değişmediği sürece yıllık 80 milyon Euro civarında faaliyet zararı yeniden oluşacak:
Kulüp, temel olarak gelirlerinden çok daha büyük bir maaş ve operasyonel yük taşıyor. Bu farkın bugüne kadar kapatılma biçimi ise sürdürülebilir olmaktan uzak.
ZARAR NASIL FİNANSE EDİLİYOR?
Faaliyet açıkları son yıllarda üç yolla kapatıldı:
Sermaye Artırımı → Hissedarların cebinden iki büyük bedelli artırımla kaynak sağlandı.
Varlık Satışı → Florya, Mecidiyeköy, VIP loca gibi taşınmazlar veya haklar satıldı.
Borçlanma → 2021’de 4,8 milyar TL olan yükümlülükler 2025’te 24,3 milyar TL’ye çıktı. Euro bazında yaklaşık 200 milyon Euro ek borç eklendi.
Bu finansman araçları geçici rahatlama sağladı; fakat kulübün satabileceği büyük varlıklar azaldı, sermaye artırımları yatırımcı güvenini sınıyor, borçlanma ise bilanço risklerini artırıyor.
SERMAYE ARTIRIMI SARMALI
Yıllık 80 milyon Euro açık temposu devam ederse,
4 yılda 320 milyon Euro,
8 yılda 640 milyon Euro kaynak ihtiyacı doğar. Bu, kulübü sürekli yeni sermaye artırımı ya da borçlanma döngüsüne itebileceğini hatırlatalım.
Bu tablo, sadece Galatasaray’ın değil, Avrupa sahnesinde sportif başarı hedefleyen ama gelir tabanı sınırlı pek çok kulübün ortak sorunu.
Fakat Galatasaray’ın farkı, bu açığı kapatmak için son yıllarda çok net bir yatırım stratejisi izlemesi olduğunu belirteyim.
YATIRIM TEZİ: BÜYÜK KADRO KUR, AVRUPA’YA GİT
2022–2025 arasında uygulanan stratejinin temelinde şu mantık var:
“Büyük kadro kur, Avrupa’ya git, Şampiyonlar Ligi gelirleriyle açığı kapat.”
Bu strateji dört aşamaya dayanıyor:
Kaliteli kadro kuruluyor → sportif başarı hedefleniyor
Şampiyonlar Ligi’ne katılım → katılım, katsayı, market pool, bilet ve sponsorluklardan toplam 45–50 milyon Euro ek gelir
Bu gelirle yüksek maaş bütçesi taşınabilir hale geliyor
Artan marka değeriyle yeni sponsorluklar ve global gelir kaynakları yaratılıyor
Galatasaray, bu dönemde Icardi, Torreira, Zaha, Ziyech gibi üst düzey oyuncuları kadrosuna kattı. Amaç hem iç piyasada üstünlük kurmak hem de Avrupa arenasında istikrarlı gelir sağlayan bir kulüp olmak.
MODELİN RİSKİ: YÜKSEK BAHİS
Eğer 3 sezon üst üste Şampiyonlar Ligi’ne kalınırsa, yaklaşık 150 milyon Euro ek gelir elde edilebilir. Bu, faaliyet açığının yarısına yakın bir miktar.
Ancak bu model, sportif başarıya fazla bağımlı. Bir sezon Avrupa’ya gidilemediğinde ya da grup aşamasında erken elenildiğinde, gelir tabanı dramatik biçimde daralıyor. Giderler sabit kalırken gelir düşünce, “yatırım” bir anda “zarar finansmanına” dönüşüyor.
Bu nedenle model, iyi işlediğinde getirisi yüksek; ancak başarısızlıkta kulübü hızla sermaye artırımı veya borç ihtiyacına iten yüksek riskli bir bahis.
SONUÇ: YAPISAL REFORM OLMADAN SÜRDÜRÜLEMEZ
Galatasaray’ın mali tablosu, yalnızca bir bilanço meselesi değil; kulübün geleceğini belirleyecek yapısal bir sınav. Kalıcı çözüm için üç adım şart:
Gelirlerin kalıcı biçimde büyütülmesi: Avrupa kupaları, global sponsorluklar, yeni gelir kanalları
Gider disiplininin sağlanması: Maaş bütçesi ve transfer politikalarının yeniden tasarlanması
Kurumsal yapının güçlendirilmesi: Finansal şeffaflık, yatırımcı güveni ve yönetim reformları
Şampiyonluklar elbette kıymetli; ancak finansal sürdürülebilirlik sağlanmadan bu başarıların uzun vadede kalıcı olması zor.
BORA YARGIÇ’TAN SON SÖZ;
Galatasaray, sadece sahadaki başarılarıyla değil, mali yapısıyla da Türkiye’de öncü olmak zorunda. Bugün yaşanan faaliyet zararı meselesi, kulübün yatırım stratejisi, etik duruşu ve kurumsal kapasitesi açısından kritik bir eşik.
Gerçek Galatasaraylılık, yalnızca kupalarda değil, Finansal Tablolarda da kendini göstermesi gerektiğini hatırlatalım...