İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Futbolcu köleler

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Antik çağlarda kitleleri topluca eğlendirmenin bilinen en kolay yolu arenalardaki gladyatör döğüşleri ve hipodromlardaki at arabası yarışlarıydı. Güzel ülkemizin pek çok yerinde bu mekânların tarihi kalıntılarını günümüzde müze kartla gezip görmekteyiz. İstanbul’daki Sultanahmet Hipodromu ve Burdur Gölhisar’daki Kibyra Arenası en bilinen örneklerden.

Günümüzde ise kitlelerin eğlencesi işini ağırlıkla futbol ve kısmen de basketbol sporları üstlenmiş durumda. Futbolcu ve basketçiler de yeniçağın gladyatörleri mesâbesinde. Salonlar ve stadyumlar da arenalar oluyor bu durumda.

Her ülkede oynanan lig maçlarında bazen haftada iki lig maçı arada bir kupa maçı falan derken futbolcular iki günde bir sahaya çıkıp ter döküyorlar. Amerika’da NBA’de normal sezon neredeyse iki güne bir maç şeklinde cereyan ediyor. EuroLeague’de Fenerbahçe Beko Perşembe gecesi Monaco Prensliği takımıyla oynadıktan sonra hiç dinlenmeden direk Trabzon’a lig maçı için geldi ve bugün de İstanbul’da Barcelona ile oynuyor. Cumartesi de Manisa ile oynayacak. Bu tempoya can mı dayanır.

Futbolda lig müsabakaları dışında bir de bizdeki Ziraat Türkiye Kupası benzeri kupa maçları var genelde hafta içine gelecek şekilde. (İngiltere ve Fransa’da ikişer tane de kupa organizasyonu bulunuyor). Kulüplerin ligdeki sıralamasına bağlı olarak katıldıkları şampiyonlar ligi, Avrupa ligi, konferans ligi, gibi organizasyonlar, ülke milli takımlarının dünya kupası, milletler ligi, Avrupa şampiyonası, Afrika kupası vb gibi organizasyonlara iştirak etmek için katıldıkları eleme turları da cabası.

Avrupa’da oynayan bir futbolcu bir sezonda yaklaşık 70 maç oynuyor. NBA’de normal sezon 82 maç üzerinden planlanır mesela. Avrupa kupalarında tur atlayıp üst klasmanlarda devam eden takımlarımız için de bu sayı 60 maç/sezon civarındadır. Buna can mı dayanır derken elbette hepsinin kontratlarındaki bol sıfırlı, altı-yedi basamaklı rakamları göz ardı etmiyoruz.

Bunun bir de bahis tarafı var elbette ki yasal veya yeraltı bahis cirosu birçok ülkenin Gayr Safi Yurtiçi Hasılası’nın kat be kat üzerinde seyrediyor uzun zamandır. Bu maçlar oynanacak ki her hafta, her gün milyonlar bu maçlara bahis yapsınlar. Yoksa bu sektörün hali nice olur? Düşünsenize haftada bir maç sezon 34 hafta, iflas ederler vallahi koskoca bahis/kumar şirketleri.

Dünyada sistem öyle güzel kurgulanmış ki ne yaparsanız yapın hep “kasa” kazanıyor. Sporcular çok yoruluyormuş, ailelerine zaman ayıramıyorlarmış, sakatlıklar çok artmış, sürmenaj sınırında gezinen binler varmış kimin umurunda. Bu yorgunluğu izâle etmek için performans arttırıcılar, doping sınıfına giren takviyeler, sahada ani ölümler artık vaka-i âdiyeden sayılıyor uzun zamandır. İşte endüstriyel futbol ve kapitalizmin bizi getirdiği üzücü ve dramatik nokta burası dostlar.

Futbolcu sendikaları yattıkları derin uykudan uyanmadıkları sürece bu böyle devam edecek gidecek görünüyor. Sistem öyle büyüdü ve azmanlaştı ki bu saatten sonra çok zor ideal şartlarda bir maç sayısını yakalamak. Gitti gider. Tıkandığı yerde sistem çözümünü dayatır ve yeni bir evreye girilmiş olur. O zamana kadar yapacak bir şey yok.

Hepimize sağlıklı ve güzel haftalar dileklerimizle.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...