RUSYA İLE KUZU SARMASI OLMAMIZ GEREKMEZ...
Türkiye ile Rusya’nın sonsuza dek olumsuz şartlarda komşu olarak yaşaması düşünülemez. Bugün ki dünya şartlarında Rusya ile silahlı bir çatışmaya girmemiz ise ne onlar açısından ne de bizim açımızdan istenilen bir şey… O zaman er ya da geç iki ülke arasında yeni köprüler kurulması ve ilişkilerin normalleştirilmesi gerekiyor.
Türkiye Rusya ile kapışma veya Vladimir Putin’e ders vermek için Rus uçağını Türk hava sahasına giren ve uyarılara cevap vermeyen Rus savaş uçağını düşürmedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dostu olarak gördüğü Putin’e Antalya G-20 zirvesinde Rus uçaklarının hava sahamızı sürekli ihlal ettiğini Rus savaş gemilerinin de gemilerimizi taciz ettiklerini söylediği zaman Putin bundan haberi olmadığını ve bu konuyu araştırması için yanında bulunan Dış İşleri Bakanı Sergei Lavrov’a talimat veriyor. Ama hiçbir şey olmuyor ve ihlaller devam edip gidiyor. Sonra Rus uçağı düşürülüyor.
Ruslar bunu her yerde yapıyorlar. Baltık Denizi’nde, Atlantik Okyanusu’nda sürekli NATO gemileri taciz ediliyor NATO hava sahası ihlal ediliyor… Rus uçağı düştükten sonra Putin küplere binip Türkiye ile olan, bulduğu bütün köprüleri yakma yoluna gitti. Neticede yalnız Türkiye değil Rusya’da bundan büyük zarar gördü.
Rusya düşürülen uçak için özür ve tazminat istiyor. Türkiye ise bunu asla kabul etmeyecek çünkü bir kusur yok. Ama Rusya’nın içi rahat etsin ve kim haklı kim haksız ortaya çıksın diye Lavrov’un geçen yıl Belgrad’da yaptığı “bir araştırma komisyonu kurulsun” önerisini Türkiye kabul edebilir. Şimdi ise Putin olumlu sinyaller vermeye başladı. Birkaç gün önce Yunanistan’ı resmi ziyareti sırasında Putin “Türkiye ile ilişkileri düzeltmek istiyoruz” dedi. Ankara bu açıklamayı değerlendirdi ve ilişkilerin düzeltilmesi için Moskova’nın bir adım attığı kanaatine vardı.
Bunun üzerine Dış İşleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu cevap verdi: “Putin diyor ki, adım bekliyoruz. Biz de diyoruz ki, bu adımları atabilmek için gelin ortak bir çalışma grubu oluşturalım onlar kendi aralarında konuşsunlar, fikir üretsinler hangi adımları atmamız lazım. İster resmi, ister gayri resmi nasıl isterlerse hangi adımları atacağımızı değerlendiririz ve neticede de ortak yolu buluruz."
Yani yavaş yavaş Türkiye-Rusya ilişkilerinde bir ümit ışığı belirdi. Hadi hayırlısı…
Kimse kısa zamanda Türkiye ve Rusya’nın kuzu sarması olmasını beklemesin. Ama işler yavaş yavaş düzelecek ve en azından düşmanca tutumlar ortadan kalkacaktır.
