İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

YAPMAMIZ GEREKEN SADECE BAKMAK!

YAYINLAMA:

İnsanız. Hepimizin ülkemiz, hayat ve insanlarla ilgili endişeleri olur degil mi? Bazen çoğalır bazen azalır. Bu karşılaştığın insanlara ve onlara bağlı durumlarla ilgilidir. Ümitler ve umutlar çoğalır. Benimki çoğaldı… Çok iyiyim. Kocaman bir ümidim ve umudum var…

Nasıl mı?

İşte söyle;

Tatildeyim.

Yalnızım.

Kafamı dinlemem lazım.

Hayatımda ilk kez daha önce hiç gelmediğim Alacatı'ya geliyorum. İnsan karması diyelim, hayatın tesadüf hali diyelim, Allah'ın daima bildiği var diyelim… Antmare Oteli’ne yerleşiyorum. Oteli bu yıl işletmeye başlayan aslında inşaat mühendisi olan Zafer Inan, eşi Tezer ve çocukları Eylül ve Kerem ile tanışıyorum. Zafer yıllarca inşaatlarda da mühendis olarak proje yapmış, aslında yorgun değil, ama kalbi ve aklı ona başka hayal kurdurmuş. Hadi sahil kasabasında Alaçatı'da ailen ile beraber ol, bu işi yap demiş. Mutlu olan yuvana, hayallerin eşlik etsin demiş..

Kalkmış gelmişler.

Eşi Tezer hanım, kocasının hayaline eşlik etmiş... Hikaye burada başlıyor.. İkisinin de kocaman aileleri var. Kocaman ailedeki pamuk elli, tontiş anneanneler, babaanneler, teyzeler, ablalar, tüm kadınlar elele vermişler. “İyi insan Zafer'imizin yanında olalım, hayaline yardım edelim” demişler.“Yıllarca evlatlarımıza, torunlarımıza yedirdigimiz böreklerimizi, gözlemelerimiz, dolmalarımızı ve keklerimizi misafirlerimize de pişirelim” demişler . Mutfaktan, hayattan hiç bir şeyden şikayet etmeyerek, tabiatın cennetini esirgemediği o yerden; kalplerinin, ellerinin emeğini, emek cennetini esirgememisler.

Evlerini bırakıp gelmişler. Zafer ve Tezer Inan anne ve baba Hatice ve Metin İnan, kızkardeşler matematik şahanesi öğretmen Aynur Karamahmutoglu ve Müzeyyen Anıl, teyzeler Fikret Evren, Hilkat Çağ, anne Nimet Anıl... Hepsi elele kalp kalbe buluşmuslar. Küçük çocukları dünya tatlısı Eylül ve Kerem avuçlarının içinde. Hani aile kalmamıştı, hani herkes kendi derdindeydi, kimse kimseyi düşünmüyordu? Yalan söylüyorlar bize arkadaş dedim. Bak ailenin şahanesi var dedim.

Akıllı, güçlü, becerikli kadınlar gurur duydum sizi tanıdığıma… Ülkem adına, aile kavramı adına ve geleceğimiz adına. Avuç içinde sakladığınız ne kadar iyi, bereketli, namuslu ne varsa payıma düşeni aldım... Kişi kim olduğunu bilmek isterse, sevdiklerine baksın demiş. Ben size baktım. Ne şahane insanmışım ben. Tüm aile... Kalbinizden öperim.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...