NEFRETİN VE İŞTAHIN BATSIN!
Hiç siyaset yazmam… Takip ederim, okurum, anlarım, bildiğimi bilir, bilmediğimi de bilirim.
Şuurlu bir insanım yani. Bu ilk yazım. Hayırlısı… Ben sadece kadın gözüyle kalbimin dediklerini söyleyeceğim. 15 Temmuz’da büyük bir felaket atlattık. Korkunç şeyler yaşadık. Kendi halkına ateş açan, gözü dönmüş caniler, canım ülkemi alt üst etti. Korktuk! Çocuklarımız korktu! Tarihin gelmiş geçmiş en büyük terör eylemi ile karşılaştık. Cumhurbaşkanımız ölümden dönmüş, vatandaşın üzerine tank sürülmüş, halka ateş açılmış, F-16'lar kendi milletini katletmiş…
Hiç kimse böyle günleri bir daha görmek, yaşamak istemez. Demem... Nefret söylemine ve nefret iştahına sıkı sıkı sarılan dangalak, kötü insanlara… Demem... Böyle bir ortamda, Cumhurbaşkanımızı, ülkesini, insanlarını 24 saat, uykusunda bile eleştiren insanlara… Her şeyin altında bir bit ve yeniğini aramaktan yorulmadınız mı arkadaş? Nefretinizi, karamsarlığınızı, kininizi, ayrımcılığınızı gidin başka bir yerde kusun. Ben bu ülkeden gideceğim dediğiniz yere hemen gidin! Demem... Olup bitene tiyatro bu hayatım diyen, tiyatro batsın diyeceğim insanlara.
Demem... O gece koştur koştur markete giderken, Ezine peynirinin peşine düşerken, çocuklarını bankamatiklere koştururken, havlu elbiselerinin içinde sadece karnını doyurma endişesi yaşarken, aklı fikri parada iken, ülke endişesi yaşarmış gibi yapan insanlara…
Demem… Cumhurbaşkanı, çok büyük liderlik yaptı. Bu kararlı tutumu olmasaydı, halkı meydana çağırmaz, "kardeşlerim demokrasi için birlik beraberlik" çağrısı yapmasaydı neler olurdu diye düşünen, arkadaşlarına, dostuna, neyse ne insanlara, bana çemkirmekten, yüzünün o çirkinliği kalbine vurmuş çirkef insanlara… Demem... Denizde yüzerken iki kulaç arasında, Tayyip diye Cumhurbaşkanını anlatan terbiyesiz, densiz, dahası var ama yazamam dediğim insanlara…
Demem... Hep komplo teorileri üreten, hep daha da karanlık geleceğimiz var diye anlatan, hep Tayyip diyen, hep Recep diyen insanlara… Demem... Yıllarca makarnacı diye aşağıladığı, tankların önüne atlayan, meydanlara çıkan kahraman kadınlarımıza, kahraman halkımıza, biz uyduruktan, çizdirikten korkak insanlarız, Allah sizden razı olsun demeyi bilmeyen insanlara...
Bak; nefret iştahınız kursağınızda kaldı. Kendimin ve çocuğumun geleceğe güzel bakma, ümit etme ısrarımın önüne geçemeyeceksiniz. Cumhurbaşkanımızı sevme duygumun önüne geçemeyeceksiniz. İnsan Recep Tayip Erdoğan'a inanan kalbimi kıramayacaksınız. Yarının güzel olacağı hissiyatımı yiyemeyeceksiniz.
Enerji hırsızları! Beni çalamayacaksınız.
Fundaya takılanlar
SİZİ GİDİ HIRSIZLAR SİZİ
Sosyal medya da biri tabela yapmış; “şezlongda yatanla, meydanlara çıkanın oyu bir olacak mı?" diye… Bu çok gerçekçi… Bence olmasın arkadaş! Hakikaten olmasın. Sosyal medya köpek balıkları, ünlü ve tanınmış insanları ısırmaya başlamış. Sen ne kadar üzülüyorsun, ne kadar endişelisin, niye bir şey yazmadın diye. Sana ne! Samimiyetsiz! Eğer varsa, sen kendi acı, keder ve eleminin termometre ya da barometresini kendi kalbinde taşı.
