YOKSA DARBE OLMADI DA BİZ HAYAL Mİ GÖRDÜK?
Batılı medyalara bakarsanız kafanız gerçekten çok karışır. Onlara göre Türkiye’de askerlere işkence ediliyor, muhalifler kitle halinde işten çıkarılıyorlar ve baskıcı bir rejim var… Bunları okuyan bizler acaba biz başka bir gezegende miyiz diye sormaktan kendimizi alamıyoruz. Batılı gazete ve televizyonlar Türk insanının 15 Temmuz’da verdiği destansı mücadeleyi tamamen görmemezlikten geliyorlar. Sanki insanlar gövdeleriyle tankları durdurmamış, F-16’lar ve helikopterler insanları telef etmemiş, askerler silahsız sivil insanlara ateş açmamış, 248 şehit vermemişiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi iki defa ölüm timlerinin elinden kıl payı kurtulmamış, Genel Kurmay Başkanı ve komutanlar kendi emir erleri tarafından esir alınmamışlar, Meclisin bir kısmı yerle bir edilmemiş, Ankara ve İstanbul’un en kritik yerleri zapt edilmemiş…
Neticede Batılı medya öyle bir hava estiriyor ki Türkiye de kanlı bir darbe girişimi olmamış da bizler uyduruyoruz! Keşke bütün bunlar kötü bir rüya olsaydı da bu ülke böyle bir rezaleti ve insan eliyle yapılmış felaketi yaşamasaydı… Ama adamlar “helal bu Türk milletine, bunlar verdikleri demokrasi mücadelesi ile gerçekten AB’ye üye olmaya hak kazanıyorlar diyeceklerine” bakıyorsunuz bunlar “ne darbesi yahu?” havalarındalar.
İşte burada Gülen terör örgütünün Avrupa ve Amerika’daki etkili medya ve bilgilendirme ağı devreye giriyor ve biz yaya kalıyoruz. Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın New York Times gazetesinde bir makale yayınlıyor ve bir bakıyorsunuz ayni gazetede Fetullah Gülen de makale yazıyor ve “Amerika beni sakın Türkiye’ye iade etmesin, ben sizin dostunuzum, ılımlı İslam’ın temsilcisiyim” diyor… İşte bizim bununla etkin mücadele etmemiz lazım.
